Multilingual Turkish Dictionary

English

English
DOWN IN THE COUNTRY : English Turkish

adv. köyde, taşrada

DOWN IN THE DUMPS : English Turkish

adj. keyifsiz, depresyonda, sıkıntıda, üzgün, mutsuz, canı sıkkın, morali bozuk

DOWN IN THE MOUTH : English Turkish

adj. cesareti kırılmış; keyifsiz, depresyonda, sıkıntıda, üzgün, mutsuz, canı sıkkın, morali bozuk

DOWN ON ONE'S LUCK : English Turkish

şanssız, bahtsız, tâlihsiz

DOWN ONE'S ALLEY : English Turkish

adj. biçilmiş kaftan

DOWN PAYMENT : English Turkish

peşinat, peşin ödeme, teminât, depozito

DOWN QUILT : English Turkish

n. kuştüyü yorgan

DOWN SOUTH : English Turkish

adv. güneye doğru

DOWN THE AGES : English Turkish

adv. çağlar boyu, çağlar boyunca, çağlardan beri

DOWN THE DRAIN : English Turkish

oşa, boşa giden, heba olan

DOWN THE HEELS : English Turkish

adj. kılıksız, perişan kılıklı, pejmürde

DOWN THE HILL : English Turkish

adv. tepeden aşağıya, tepenin aşağısında

DOWN THE RIVER : English Turkish

akıntıya, nehir boyunca, nehrin akıntısına

DOWN THE ROAD : English Turkish

adv. yol boyunca

DOWN THE TUBES : English Turkish

(Argo) başı darda, başı dertte, sorunlu, sıkıntıda (örneğin; "She is down the tubes for missing her French test {Fransızca testini geçemediği için sıkıntıda}")

DOWN THE WIND : English Turkish

üzgâr doğrultusunda, rüzgâr yönünde

DOWN THERE : English Turkish

adv. aşağıya, altına, aşağıda

DOWN TO EARTH : English Turkish

gerçekçi, gerçekleştirilebilir, hissiz

DOWN TO THE GROUND : English Turkish

alçak, berbat, kötü, iğrenç; tamamıyla, tamamen, bütünüyle, tam olarak

DOWN TO THE LAST DETAIL : English Turkish

en ince ayrıntısına kadar, en ufak ayrıntısına kadar, tüm ayrıntılarıyla, her şeyin mükemmelce yapıldığından emin olma, her şeyi ince eleyip sık dokuma

DOWN TRAIN : English Turkish

londra'dan gelen tren, şehirden gelen tren

DOWN UNDER : English Turkish

avustralya'ya doğru, yeni zelanda'da

DOWN WIND : English Turkish

arkadan esen rüzgâr

DOWN WITH : English Turkish

ile aşağıda, ile altta;
den hasta olma,
sı hastası olma, ile yatağa düşme (soğuk algınlığı vs)

DOWN WITH FLU : English Turkish

adj. gripten yatağa düşmüş