Multilingual Turkish Dictionary English

n. Birinci Dünya Savaşı sırasında ABD askeri (Askerî Argo); kaynatılmış veya derinlemesine kızartılmış ve etli hamur ya da sıcak ekmek olarak kullanılan hamur

DOUGHBOY : English Turkish

n. mayalı çörek, piyade eri

DOUGHBOYFOOT : English Turkish

n. piyade eri

DOUGHFACE : English Turkish

n. gevşek, yumuşak, zayıf, kolayca yönlendirilen kimse; (ABD Tarihi) İç Savaş sırasında Güney'i desteklemiş olan Kuzeyli (özellikle de köleliği kınamayı reddetmiş Kuzeyli kongre üyesi)

DOUGHINESS : English Turkish

n. hamurluluk, hamurdan yapılmış olma durumu; hamur gibi yumuşak ve yapışkan olma durumu

DOUGHNUT : English Turkish

n. tatlı çörek, lokma benzeri tatlı

DOUGHNUT-SHAPED : English Turkish

adj. lokma şeklinde, lokma gibi, halka şeklinde, halkaya benzeyen

DOUGHNUTTING : English Turkish

n. halkalama, politikacıların Meclis'te konuşan politikacıya tam destek verildiği veya Meclis'in dolu olduğu izlenimi yaratmak için konuşmacının etrafında halka şeklinde

DOUGHTILY : English Turkish

adv. cesaretle, kuvvetli olarak

DOUGHTINESS : English Turkish

n. cesaret, yiğitlik

DOUGHTY : English Turkish

adj. cesur, yiğit, kahraman, kuvvetli

DOUGHY : English Turkish

adj. hamur gibi, yufka gibi, solgun, güçsüz, pelte gibi

DOUGLAS : English Turkish

n. Douglas, erkek ismi; soyadı

DOUGLAS ADAMS : English Turkish

n. Douglas Adams, (
2001) İngiliz yazar, "Bir Otostopçunun Galaksi rehberi"nin yaratıcısı

DOUGLAS MACARTHUR : English Turkish

n. Douglas MacArthur, (
1964) Amerikalı askeri lider, II Dünya Savaşı sırasında Güney Pasifik Müttefik güçlerinin komutanı, Kore Savaşı sırasında BM güçlerinin komutanı

DOUGLASS : English Turkish

n. Douglass, erkek ismi; soyadı; Frederick Douglass (
1895), eski köle ve siyah Amerikalı yazar, otobiyografik hikâye yazarı ve yayımcısı