English
DRIVING MIRROR : English Turkish
n. dikiz aynası
DRIVING PULLEY : English Turkish
işletme kasnağı, tahrik kasnağı
DRIVING RAIN : English Turkish
şiddetli yağmur
DRIVING TEST : English Turkish
sürüş testi, sürme sınavı, ehliyet sınavı, bir kimsenin sürme yeteneğini ve ehliyet alabilmek için uygun olup olmadığını anlamak amacıyla uygulanan test
DRIVING UNDER INFLUENCE OF ALCOHOL : English Turkish
n. alkollü araç kullanma, alkolün etkisi altındayken araç kullanma suçu işleme, sarhoşken araç kullanma
DRIVING UNDER THE INFLUENCE OF ALCOHOL : English Turkish
alkollü araç kullanma, alkolün etkisi altındayken araç kullanma suçu işleme, sarhoşken araç kullanma
DRIVING WHEEL : English Turkish
işletme dişlisi, işletme tekeri
DRIZZLE : English Turkish
n. çiseleyen yağmur, çiseleme; ahmak ıslatan
DRIZZLE : English Turkish
v. çiselemek, serpiştirmek
DRIZZLING : English Turkish
n. yoğun sis
DRIZZLY : English Turkish
adj. çiseleyen, serpiştiren
DRL : English Turkish
"daytime running light (gün ışığında yanan lamba)", gün ışığında ön taraftan bakıldığında bir aracın görülebilirliğini arttırmak için kullanılan lamba
DROGHER : English Turkish
n. Batı Hint Adaları'nda ticaret gemilerine şeker ve içki taşımak için kullanılan küçük yük teknesi; kıyıya kereste pamuk veya başkaca yükler taşımak için kullanılan deniz aracı
DROGUE : English Turkish
n. açık deniz demiri; manş tulumu
DROIT : English Turkish
n. yasal hak, hak, hukuk, adalet
DROITURAL : English Turkish
adj. yasal hak ile ilgili, sahiplik ile ilgili, hak ile ilgili (Hukuk)
DROLL : English Turkish
adj. komik, tuhaf, garip, acayip, gülünç
DROLLERY : English Turkish
n. şaka, maskaralık, espri, tuhaf şey, gariplik
DROLLNESS : English Turkish
n. gülünçlük, tuhaflık, eğlenceli ve komik olma durumu
DROLLY : English Turkish
adv. gülünç bir şekilde, tuhaf bir şekilde, eğlenceli ve komik bir şekilde; jest yaparak
DROME : English Turkish
n. havaalanı, havalimanı
DROMEDARY : English Turkish
n. hecin devesi, tek hörgüçlü deve
DROMOGRAPH : English Turkish
n. (Tıp) kanın vücuttaki dolaşım hızını veya akışkanlık süratini ölçmek için kullanılan alet
DROMOMANIA : English Turkish
n. dromomani, seyahat füjü, kontrol edilemeyen psikolojik seyahat dürtüsü veya özlemi, dizginlenemeyen dolaşma isteği
DROMOND : English Turkish
n. Ortaçağda kürekçiler tarafından kullanılmış olan büyük bir tek yelkenli
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani