Multilingual Turkish Dictionary

English

English
DRIVE-THROUGH : English Turkish

adj. müşterilerine arabalarında servis yapılan bir işletme ile ilgili, arabayla girilip arabadan inmeye gerek kalmadan hizmet alınabilen bir işletmeye özgü; çabucak yapılan, bir çırpıda gerçekleştirilen

DRIVEL : English Turkish

n. saçmalık, saçma sapan söz

DRIVEL : English Turkish

v. burnu akmak, salyası akmak; saçmalamak

DRIVELER : English Turkish

n. saçmalayan kimse, boş konuşan kimse

DRIVELING IDIOT : English Turkish

tamamen salak, tastamam aptal, tamamıyla geri zekâlı

DRIVELLER : English Turkish

n. saçmalayan kimse, boş konuşan kimse

DRIVEN : English Turkish

adj. ileri sürülmüş, ilerlemeye motive edilmiş; içten gelen bir dürtü ile zorlanmış; rüzgâr tarafından taşınan ve uçurulan (kar tüy vs); belli bir doğrultuda yönlendirilen, belli bir yöne götürülen

DRIVEN OUT : English Turkish

kovulmuş, defedilmiş, sürülmüş, gitmeye zorlanmış

DRIVER : English Turkish

n. şoför, sürücü, arabacı; makinist; hayvan güden kimse; sert yönetici; golfte ağaç sopa

DRIVER LICENSE : English Turkish

n. sürücü ehliyeti, sürücü belgesi

DRIVER TRAINING COURSE : English Turkish

sürücü kursu, insanlara araç kullanılmanın öğretildiği kurs

DRIVER'S LICENSE : English Turkish

sürücü belgesi, sürücü ehliyeti, ehliyet

DRIVER'S SEAT : English Turkish

n. şoför koltuğu, sürücü koltuğu

DRIVER`S COMPARTMENT : English Turkish

şoför mahalli, sürücü kompartımanı, bir araçta sürücünün oturduğu bölüm

DRIVERLESS : English Turkish

adj. sürücüsüz, sürücüsü olmayan

DRIVEWAY : English Turkish

n. özel araba yolu, evle cadde arasındaki yol

DRIVING : English Turkish

adj. araba kullanma, harekete geçiren, sürücü, şoför; enerjik, canlı, hareket ettirici

DRIVING : English Turkish

n. sürme, kullanma, araba gezintisi, sevk

DRIVING AWAY : English Turkish

kovma, defetme, başından atma, gitmeye zorlama

DRIVING AXLE : English Turkish

n. matris dingil

DRIVING BELT : English Turkish

n. çark kayışı, transmisyon kayışı

DRIVING FORCE : English Turkish

itici güç

DRIVING FORCE BEHIND : English Turkish

arkasındaki itici güç, bir şeyin gerçekleşmesini sağlayan güç, bir şeyin arakasındaki motivasyon, bir şeyin arkasındaki kuvvetin kaynağı

DRIVING INSTRUCTOR : English Turkish

sürücü öğretmeni, bir aracı kullanmak ve ehliyet almak için gerekli bilgi ve becerileri öğreten kimse

DRIVING LICENSE : English Turkish

sürücü ehliyeti, sürücü belgesi, ehliyet