Multilingual Turkish Dictionary

English

English
ECCENTRIC : English Turkish

adj. eksantrik, dış merkezli, ekseni merkezden geçmeyen, acayip davranışlı, antika, alışılmadık, garip

ECCENTRICAL : English Turkish

adj. tuhaf, garip, acayip, alışılmadık

ECCENTRICALLY : English Turkish

adv. eksantrik bir şekilde, tuhaf bir şekilde, garip bir şekilde, acayip bir şekilde, alışılmadık bir şekilde, sıra dışı bir şekilde

ECCENTRICITY : English Turkish

n. antikalık, eksantriklik; dış merkezlilik; acayiplik

ECCHYMOSIS : English Turkish

n. ekimoz, çürük, morartı, ezik, morarma, bir darbe ile deride oluşmuş renk değişikliği

ECCHYMOTIC : English Turkish

adj. ekimotik, çürük ile ilgili, morartıya özgü, bir darbe ile deride oluşmuş renk değişikliği ile ilgili

ECCLES : English Turkish

Eccles, Kral Solomon tarafından yazıldığı sanılan Tevrat'ın bir cildi

ECCLESIA : English Turkish

n. antik Atina'nın kamu yasama meclisi; kilise; cemaat, dinî bir grubun düzenli üyeleri

ECCLESIARCHY : English Turkish

n. kilise tarafından yönetilen hükümet, kilise veya papazlar tarafından yönetilen hükümet

ECCLESIASTES : English Turkish

n. eski ahit'te Hazreti Süleyman'a yazılan kitap

ECCLESIASTIC : English Turkish

n. papaz, rahip, Hristiyan vaiz

ECCLESIASTICAL : English Turkish

adj. kiliseye ait, dini

ECCLESIASTICAL LAW : English Turkish

kilise kanunu, dini vecibe

ECCLESIASTICALLY : English Turkish

adv. kilise ile ilgili bir şekilde, kilise prensip veya usullerine uygun bir şekilde

ECCLESIASTICISM : English Turkish

n. kilise kuralları

ECCLESIASTICUS : English Turkish

n. Ecclesiasticus, Apokrif kitabı

ECCLESIOLOGY : English Turkish

n. kilise bilimi, kilise öğretileri bilimi

ECCLUS : English Turkish

Ecclus, Apokrif kitabı

ECCOPROTIC : English Turkish

n. bağırsakları temizleyici madde, yumuşatıcı, kabızlık giderici

ECCRINE GLAND : English Turkish

ekrin bezi, otomatik sinir sistemine bağlı olan ve korku ve stres anlarında faaliyete geçen terleme bezi

ECCRINOLOGY : English Turkish

n. ekrinoloji, salgılamalar bilimi

ECDEMIC : English Turkish

adj. ekdemik, yerli olmayan, başka bir yerden gelen

ECDYSIAL : English Turkish

adj. deri dökme ile ilgili, deri değiştirmeye özgü (yılanlarda olduğu gibi)

ECDYSIAST : English Turkish

n. (Mizahi Kullanım) striptizci, striptiz yapan kimse

ECDYSIS : English Turkish

n. deri dökme, deri değiştirme (yılanlarda vs)