Multilingual Turkish Dictionary

English

English
ECLIPSE : English Turkish

v. tutulmasına neden olmak, gölgede bırakmak, ışığını kesmek

ECLIPTIC : English Turkish

n. ekliptik, güneşin izlediği yol, yeryuvarının güneş etrafındaki yörünge düzlemi

ECLIPTIC : English Turkish

adj. güneş tutulması ile ilgili, güneş tutulmasına özgü; ekliptik, güneşin izlediği yol, yeryuvarının güneş etrafındaki yörünge düzlemi

ECLOGUE : English Turkish

n. eglog, diyalog şeklindeki pastoral şiir

ECM : English Turkish

ECM, düşmanın radar ya da belirleme aygıtlarını yanıltmak için elektromanyetik tayf kullanan aygıtlar

ECMA : English Turkish

"European Computer Manufacturers Association (Avrupa Bilgisayar İmalatçıları Birliği)", Avrupa Bilgisayar İmalatçıları Birliği, bilgisayar imalatçılarını tüm Avrupa'daki teşkilatı

ECME : English Turkish

"Economic Commission for the Middle East (Ortadoğu Ekonomi Komisyonu)", Ortadoğu'nun ekonomik gelişimiyle ilgilenen Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal Konsey komisyonu

ECOCATASTROPHE : English Turkish

n. çevresel felaket, doğadaki değişimlerden kaynaklı felaket

ECOCIDE : English Turkish

n. ekosid, çevre katliamı, çevrenin yok edilmesi, çevre tahribatı, çevre soykırımı

ECOFEMINISM : English Turkish

n. ekofeminizm, kadınların erkeklere ve doğanın da kültüre boyun eğmesi arasındaki bağlantıları göstererek toplumdaki tüm türlerin baskınlığına son vermek için çalışan feminist hareket

ECOFREAK : English Turkish

n. (Argo) çevre delisi, aşırı hevesli çevreci, çevre konusunda radikal bir şekilde destek sağlayan

ECOFRIENDLY : English Turkish

adj. çevre dostu, çevreye zarar vermeyen, çevre için güvenli

ECOGRAPH : English Turkish

n. ekograf, su altı radarı ile su altındaki karanın imajlarını yaratmak için kullanılan cihaz; iç organların imajlarını yaratmak için kullanılabilen cihaz

ECOL : English Turkish

"ecological (ekolojik)", ekolojik, çevre ve çevre kalitesi ile ilgili, çevre ve çevre kalitesine özgü

ECOLE DES BEAUX-ARTS : English Turkish

Paris Güzel Sanatlar Akademisi, Fransız ulusal güzel sanatlar okulu (uzmanlık alanı ressamlık/grafik sanatı, mimarlık ve heykelcilik alanları olan)

ECOLOGIC : English Turkish

adj. ekolojik, ekolojik, çevre ve çevre kalitesi ile ilgili, çevre ve çevre kalitesine özgü

ECOLOGICAL : English Turkish

adj. ekolojik, çevrebilimsel, çevre

ECOLOGICAL CONDITIONS : English Turkish

ekolojik koşullar, ekolojik şartlar, çevresel durumlar

ECOLOGICAL DAMAGES : English Turkish

ekolojik zararlar, ekolojiye verilen hasarlar, çevreye verilen zararlar, doğaya verilen hasarlar

ECOLOGICAL ENVIRONMENT : English Turkish

ekolojik çevre, ekolojik ortam, yaşayan organizmaların doğal ortamı

ECOLOGICAL SYSTEM : English Turkish

n. ekosistem

ECOLOGICALLY : English Turkish

adv. ekolojik olarak

ECOLOGIST : English Turkish

n. ekolojist, çevrebilimci

ECOLOGY : English Turkish

n. ekoloji, çevrebilim

ECOMMERCE : English Turkish

n. e-ticaret, (Bilgisayar) elektronik ticaret, internet üzerinden veya başkaca çevrimiçi bilgisayar servisi üzerinden yürütülen ticaret, internet üzerinden mal alım satımı