Multilingual Turkish Dictionary

English

English
ECON. : English Turkish

n. "economics (ekonomi)", ekonomi, iktisat, mallar ve servisler yönetimi bilimi

ECON. : English Turkish

adj. "economic (ekonomik)", ekonomik, iktisadi, mallar ve servisler yönetimi bilimiyle ilgili, ekonomi bilimine özgü

ECONO LODGE : English Turkish

Econo Lodge, Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada'da ucuz moteller zinciri

ECONOMETRICIAN : English Turkish

n. ekonometrist, ekonometri (ekonomi sürecinin istatiksel ve matematiksel uygulaması) ile uğraşan kimse

ECONOMETRICS : English Turkish

n. ekonometri, ekonomi sürecini istatiksel ve matematiksel yöntemlerle inceleme metodu (matematiksel modeller kurma)

ECONOMETRIST : English Turkish

n. ekonometrist, ekonometri (ekonomi sürecinin istatiksel ve matematiksel uygulaması) ile uğraşan kimse, istatiksel ve matematiksel teknikler kullanan ekonomist

ECONOMIC : English Turkish

adj. ekonomik, iktisadi, hesaplı

ECONOMIC AID : English Turkish

ekonomik yardım, maddi yardım, finansal destek, mali destek

ECONOMIC ASSISTANCE : English Turkish

ekonomik yardım, maddi yardım, finansal destek, mali destek

ECONOMIC ATTACHE : English Turkish

ekonomi ataşesi, yabancı bir ülkenin başkentinde ülkesinin diplomatlarına ekonomik danışmanlık sağlayan kimse

ECONOMIC BOOM : English Turkish

ekonomik patlama, ekonomik canlanma, ekonomik iyileşme, ekonomide oluşan hızlı genişleme ve büyüme

ECONOMIC BOTANY : English Turkish

n. ekonomik botanik, kazançlı olabilecek bitkiler ve bitki ürünleri bilimi (tarım veya tıp alanlarında olduğu gibi)

ECONOMIC BOYCOTT : English Turkish

ekonomik boykot, ticarette yasaklama, ambargo, ticari sınırlama

ECONOMIC COLUMN : English Turkish

ekonomi köşesi, ekonomik meselelerle ilgili düzenli olarak çıkan gazete yazısı

ECONOMIC CRISIS : English Turkish

ekonomik kriz, finansal ve ticari zorluk durumu

ECONOMIC CYCLE : English Turkish

ekonomik döngü, bir ülkenin ekonomik faaliyetlerindeki periyodik dönüşüm

ECONOMIC DEPRESSION : English Turkish

ekonomik çöküntü, finansal ve ticari durumda çökme

ECONOMIC DEPRIVATION : English Turkish

ekonomik mahrumiyet, yoksulluk, gerekli kaynaklardan yoksun olunması durumu

ECONOMIC DEVELOPMENT : English Turkish

ekonomik gelişme, ekonomik ilerleme, ekonomide gerçekleşen büyüme

ECONOMIC DISTRESS : English Turkish

ekonomik zorluk, ekonomik sarsıntı, ekonomik kriz, finansal ve ticari zorluk

ECONOMIC ESTIMATE : English Turkish

ekonomik tahmin, finansal öngörü, ekonomik değerlendirme (değer fiyat vs tahmini)

ECONOMIC FORUM : English Turkish

ekonomik forum, ekonomik meselelerin tartışıldığı toplantı

ECONOMIC GOOD : English Turkish

ekonomik mal, tedariki sınırlı olan ve ödeme yoluyla ele edilebilen ürün veya hizmet

ECONOMIC GROWTH : English Turkish

ekonomik gelişme, ekonomik ilerleme, ekonomide gerçekleşen büyüme

ECONOMIC HISTORY : English Turkish

n. ekonomi tarihi, ekonomik olayların veya koşulların geçmişte nasıl değiştiğiyle ilgilenen bilim dalı