Multilingual Turkish Dictionary

English

English
ECONOMICAL CONSTRAINTS : English Turkish

ekonomik kısıtlamalar, ekonomik sınırlamalar, bir ekonominin gelişimini engelleyen faktörler

ECONOMICAL ELITE : English Turkish

ekonomik elit, kalburüstü sınıfı, üst sınıf, bir toplumun varlıklı kesimi

ECONOMICALLY : English Turkish

adv. ekonomik biçimde

ECONOMICS : English Turkish

n. ülke ekonomisi; ekonomi bilimi, iktisat bilimi

ECONOMICS MINISTER : English Turkish

Maliye Bakanı, ulusal ekonomik ilişkilerden sorumlu devlet bakanı

ECONOMISE : English Turkish

v. (Britanya İngilizcesi) tasarruf yapmak, ekonomi yapmak; kesinti yapmak, kısıntıya gitmek, idareli olmak, tutumlu davranmak (economize olarak da yazılır)

ECONOMISER : English Turkish

n. (Britanya İngilizcesi) bütçe yapan, finansal planlar hazırlayan kimse; tasarruf yapan, ekonomi yapan; kesinti yapan, kısıntıya giden, idareli olan, tutumlu davranan (economizer olarak da yazılır)

ECONOMISM : English Turkish

n. ekonomizm, iktisadiyatçılık, ekonominin bir toplumun en önemli öğesi olduğu inancı veya pratiği

ECONOMIST : English Turkish

n. Economist, ekonomi ve iş dünyasıyla ilgili konuları büyük ölçüde kapsayan haftalık İngiliz haber ve uluslararası ilişkiler dergisi

ECONOMIST : English Turkish

n. ekonomist, iktisatçı; tutumlu kimse

ECONOMISTS' PANEL : English Turkish

ekonomistler paneli, resmî bir tartışma için toplanan ekonomistler grubu

ECONOMIZE : English Turkish

v. ekonomi yapmak, idareli kullanmak; kısmak; artırmak

ECONOMIZER : English Turkish

n. tutumlu kimse

ECONOMIZING : English Turkish

n. artırma

ECONOMY : English Turkish

n. ekonomi, iktisat; tasarruf; idare; örgüt

ECONOMY AILS : English Turkish

ekonomi problemleri, ekonomik sorunlar

ECONOMY CLASS : English Turkish

ekonomi class

ECONOMY CLASS SYNDROME : English Turkish

n. ekonomi sınıfı sendromu, (Tıp) derin damar trombozu (pıhtılaşması), uzun havayolu yolculuklarında bacak damarlarında oluşabilen kan pıhtılaşması

ECONOMY HOTEL : English Turkish

n. ekonomik otel, ucuz otel, çok az konfor sağlayan otel

ECONOMY IN SHAMBLES : English Turkish

sallantıdaki ekonomi, karışıklık içindeki ekonomi, genel düzensizliğin olduğu ekonomi

ECONOMY PACK : English Turkish

ekonomik paket, daha ucuz bir fiyata daha alına büyük bir miktar

ECONOMY SIZE : English Turkish

ekonomik boy, ucuz boy, daha ucuz bir fiyata daha alına büyük bir miktar

ECOPOLICY : English Turkish

n. çevrecilik politikası

ECOPSYCHOLOGY : English Turkish

n. ekopsikoloji, çevresel psikoloji, doğa psikolojisi, psikolojinin kişisel psikolojiyi doğa ile ilişkili gören ve doğayı bir terapi kaynağı olarak kullanan dalı

ECOROOF : English Turkish

n. ekoçatı, yeşil çatı, bitkilerle kaplı çatı