English
ENCAENIA : English Turkish
n. kilise kutsama töreni
ENCAGE : English Turkish
v. kafese koymak, kafeslemek
ENCAMP : English Turkish
v. kamp kurmak, kampa yerleştirmek
ENCAMPMENT : English Turkish
n. kamp, karargâh, ordugâh
ENCAPSIDATION : English Turkish
n. bir protein kalıbındaki virüs genetik malzemesinin çevrilmesi
ENCAPSULATE : English Turkish
v. içermek, kapsamak; kısa ve öz biçimde açıklamak, özetlemek
ENCAPSULATED : English Turkish
adj. kapsüllenmiş, kapsüle konulmuş, kapsüle saklanmış; sıkıştırılmış, yoğunlaştırılmış, koyulaştırılmış
ENCAPSULATION : English Turkish
n. kapsüllenmiş olma durumu, kapsüle konulma, kapsüle saklanma; tek programda bağımsız olarak çalışması için gerekli tüm yöntemler ve verilerin girilmesi; (Telekomünikasyon) bir veri yapısının başka birine dâhil edilmesi
ENCAPSULE : English Turkish
v. kapsüllemek, kapsüle koymak, kapsüle saklamak; sıkıştırılmak, yoğunlaştırmak, koyulaştırmak
ENCARTA® WORLD ENGLISH DICTIONARY [NORTH AMERICAN EDITION] © & (P)2005 MICROSOFT CORPORATION. ALL RIGHTS RESERVED. DEVELOPED FOR MICROSOFT BY BLOOMSBURY PUBLISHING PLC. : English Turkish
Encarta® İngilizce Dünya Sözlüğü [Kuzey Amerika Baskısı] © & (P)2005 Microsoft Şirketi.Her hakkı saklıdır. Microsoft için Bloomsbury Publishing Plc.tarafından geliştirilmiştir
ENCASE : English Turkish
v. örtmek, kapamak; kabına koymak, sandığa koymak
ENCASEMENT : English Turkish
n. sandıklama, kutulama, bir kılıfa koyma
ENCASH : English Turkish
v. bozdurmak, paraya çevirmek, tahsil etmek
ENCASHMENT : English Turkish
n. bozdurma, paraya çevirme, tahsil etme
ENCAUSTIC : English Turkish
adj. yakılarak süslenmiş olan
ENCAUSTIC : English Turkish
n. sıcak balmumu ile resim yapma
ENCAUSTIC TILE : English Turkish
çini, yakılarak süslenmiş tuğla
ENCEINTE : English Turkish
n. etrafı çevrili alan, kapalı saha
ENCEINTE : English Turkish
adj. gebe, hamile
ENCEPHALALGIA : English Turkish
n. ensefalalji, baş ağrısı
ENCEPHALIC : English Turkish
adj. beyne ait, beyinsel, beyin
ENCEPHALIN : English Turkish
n. ensefalin, beyinde ve omurilikte salgılanan ve ağrı kesici görevi gören sersemletici özelliği olan doğal bir kimyasal (Biyokimya)
ENCEPHALITIC : English Turkish
adj. ensefalitik, beyin yangısıyla ilgili
ENCEPHALITIS : English Turkish
n. ansefalit, beyin iltihabı
ENCEPHALOCELE : English Turkish
n. ensefalosel, beyin fıtığı, beyin keseleşmesi, beyin zarı uru
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani