Multilingual Turkish Dictionary

English

English
EVITA PERON : English Turkish

n. Maria Eva Duarte de Peron (
1952), Arjantinli sosyal ve politik lider, Cumhurbaşkanı Juan Peron'un eşi

EVITABLE : English Turkish

adj. kaçınılabilir, uzak durulabilir, sakınılabilir

EVITE : English Turkish

v. kaçınmak, sakınmak,
'den uzak durmak

EVOCABLE : English Turkish

adj. akla gelebilir, hatırlanabilir

EVOCATION : English Turkish

n. akla getirme, çağrışım yapma, hatırlatma; ruh çağırma

EVOCATIVE : English Turkish

adj. hatırlatan, andıran, çağıran

EVOCATIVELY : English Turkish

adv. belirten/gösteren bir tarzda, hatırlatan bir şekilde, ima edercesine

EVOCATIVENESS : English Turkish

n. hatırlatan/andıran olma vasfı, hatırlatma/meydana çıkartma eğiliminde olma vasfı, çağırma veya hatırlatma eğiliminde olma özelliği

EVOCATOR : English Turkish

n. ruh çağıran kimse, hatırlatan kimse, neden olan kimse, konuşturan kimse, çekip çıkaran kimse

EVOKE : English Turkish

v. çağrışım yapmak, anımsatmak, hatırlatmak; uyandırmak; yol açmak; ruh çağırmak

EVOKE MEMORIES : English Turkish

hatıraları anımsatmak, hatıraları ortaya çıkarmak, anıları uyandırmak, anıları hatırlatmak

EVOKE SPIRITS : English Turkish

uhları uyandırmak/çağırmak, ruhsal varlıkların görünmesini talep etmek

EVOKED RESPONSES : English Turkish

gösterilen tepkiler, meydana gelen tepkiler

EVOKER : English Turkish

n. ruh çağırıcı, medyum, ölülerin ruhunu çağıran kimse, ölülerin ruhlarının çağırılmasına neden olan kimse

EVOLUTION : English Turkish

n. evrim, gelişim, açılma, açılım; arka arkaya gelme, yayma, verme (ısı vb.); kök alma [mat.]

EVOLUTIONAL : English Turkish

adj. evrimle alakalı, evrimsel

EVOLUTIONARY : English Turkish

adj. evrimsel, gelişme ile ilgili

EVOLUTIONISM : English Turkish

n. evrimcilik

EVOLUTIONIST : English Turkish

n. evrimci, evrim teorisi taraftarı, evrimcilik ile ilgili

EVOLUTIVE : English Turkish

adj. evrimsel, gelişme ile ilgili; gelişen, evrim geçiren

EVOLVE : English Turkish

v. geliştirmek; gelişmek, evrim geçirmek; açmak, yaymak, çıkarmak

EVOLVEMENT : English Turkish

n. gelişme, ilerleme, dizi, büyüme, kademeli değişme veya olgunlaşma

EVOLVENT : English Turkish

n. curve shaped by the evolvement of another curve (Geometri); involute of a curve (Matematik)

EVOLVING : English Turkish

adj. gelişen, gelişmekte olan, zamanla derece derece değişen veya olgunlaşan

EVULSION : English Turkish

n. kökünden sökme, kökünü kazıma, çekip çıkarma eylemi