Multilingual Turkish Dictionary

English

English
EVZONE : English Turkish

n. Yunan ordusunda piyade askeri

EW : English Turkish

EW, elektromanyetik radyasyon ve sabotajlı elektronik metotlar (ele geçirme ile, vs.) kullanımı içeren savaş durumu

EW/GCI : English Turkish

EW/GCI, erken uyarı sağlama ve uçak ele geçirmeyi kontrol etmeyi amaçlayan zemin radar sistemi

EWE : English Turkish

n. koyun, marya [zool.]

EWE LAMB : English Turkish

n. dişi kuzu

EWE-LAMB : English Turkish

dişi kuzu, genç dişi koyun

EWER : English Turkish

n. ibrik

EWING : English Turkish

n. Ewing, soyadı; New Jersey'de bir şehir (ABD)

EX : English Turkish

pref. eski, önceki, sabık

EX : English Turkish

adj. eski, önceki, sabık

EX : English Turkish

prep. den dışarı, de teslim, olmaksızın, olmadan, sız, siz

EX AEQUO ET BONO : English Turkish

hak ve adalete göre, adalet prensiplerine uyumlu, hakaniyete uygun (Latince)

EX CATHEDRA : English Turkish

yetkili, sorumlu

EX CONVICT : English Turkish

n. (Kriminoloji) eski mahkum; bir suçtan dolayı mahkum olduktan sonra bir süre hapishanede yatmış kimse

EX DIRECTORY : English Turkish

ehberde geçmeyen, rehberde olmayan

EX DIRECTORY NUMBER : English Turkish

n. telefon rehberinde olmayan numara

EX DIVIDEND : English Turkish

adj. bir sonraki faiz ödemesi hariç

EX FACTORY : English Turkish

n. fabrika teslimi

EX GRATIA : English Turkish

(Hukuk) hediye olarak verilen; iyi niyet göstergesi olarak veya herhangi bir yasal yükümlülük altında olmaksızın iyilik olsun diye verilen

EX LEGE : English Turkish

yasal otorite tarafından

EX LIBRIS : English Turkish

kitaplığından

EX OFFICIO : English Turkish

esmen, görevi icabı, makamı gereği

EX PARTE : English Turkish

tek taraflı

EX POST FACTO : English Turkish

sonradan, daha sonra, halihazırda yapılmış bir eylemden sonra, geçmişe yönelik olarak

EX SERVICE : English Turkish

terhis edilmiş, emekli olmuş