Multilingual Turkish Dictionary

English

English
EXAMINATION ANXIETY : English Turkish

sınav stresi, sınav korkusu, sınav esnasında sağlıklı düşünememe veya yetersizliğe sebep olan korku ve endişe

EXAMINATION OF WITNESSES : English Turkish

şahitlerin sorgusu, şahitlere sorular sorulması (Hukuk)

EXAMINATION PAPER : English Turkish

sınav kâğıdı

EXAMINATION PAPERS : English Turkish

sınav kağıtları, test sayfaları, test, test olarak sınıflandırılan yazılı çalışma

EXAMINATIONAL : English Turkish

adj. sınav/testle alakalı, sınavsal

EXAMINE : English Turkish

v. denetlemek; sınav yapmak; sorguya çekmek; yoklamak; sınamak, eleştirmek; muayene etmek; incelemek, sorgulamak

EXAMINE FOR CLUES : English Turkish

ipuçlarını veya işaretleri araştırmak

EXAMINE INTO : English Turkish

gözden geçirmek, incelemek

EXAMINE WRECKAGE : English Turkish

enkazı veya kalıntıları kontrol etmek

EXAMINED : English Turkish

adj. denenmiş, test edilmiş; kontrol edilmiş; denetlenmiş, incelenmiş; araştırılmış

EXAMINED HIM THOROUGHLY : English Turkish

yakından ve dikkatlice onu inceleyerek

EXAMINED THOROUGHLY : English Turkish

dikkatlice kontrol ederek, dikkatle inceleyerek, ayrıntılı bir şekilde araştırarak

EXAMINEE : English Turkish

n. sınanan kimse, sınava giren kimse

EXAMINER : English Turkish

n. sınavı yapan kimse, sınayan kimse; muayene eden kimse; sorgulayan kimse; sorgu hakimi; müfettiş

EXAMINING : English Turkish

adj. inceleyen, araştıran, kontrol eden, soru soran, sorgulayan

EXAMINING MAGISTRATE : English Turkish

sorgu hakimi, bir şüphelinin mahkemede yargılanmasına gerek olup olmadığına karar veren hakim

EXAMPLE : English Turkish

n. örnek, misal; ibret, ders

EXANIMATE : English Turkish

adj. ölü, cansız

EXANTHEM : English Turkish

n. deri isiliği, kurdeşen (Tıp)

EXANTHEMA : English Turkish

n. eksantem, çiçek hastalığı lekesi, kabartı (cilt)

EXANTHEMATOUS : English Turkish

adj. deri üzerinde ortaya çıkan, kurdeşene iişkin, deri isiliğine ilişkin (Tıp)

EXARCH : English Turkish

n. vali, piskopos (ortodoks)

EXARCHATE : English Turkish

n. vilayet (bizans), piskoposluk (ortodoks)

EXASPERATE : English Turkish

v. kızdırmak, deli etmek, öfkeden çıldırtmak, şiddetlendirmek

EXASPERATED : English Turkish

adj. kızgın, çileden çıkmış, endişeli, tedirgin