Multilingual Turkish Dictionary

English

English
EXPERT IN : English Turkish

- konusunda usta,
üzerine uzman,
konusunda son derece bilgili

EXPERT ON : English Turkish

- alanında son derece yetenekli/hünerli,
konusuna ilişkin son derece bilgi sahibi

EXPERT OPINION : English Turkish

ekspertiz, bilirkişi raporu

EXPERT SYSTEM : English Turkish

elirli bir alanda bir uzmanın düşünüş şekilini/işlemini simüle eden program (yapay zeka algoritmalarını kullanarak)

EXPERT WITNESS : English Turkish

ilirkişi (mahkeme)

EXPERTISE : English Turkish

n. uzmanlık, ihtisas, ekspertiz, bilirkişi raporu

EXPERTIZE : English Turkish

v. bir uzman olarak incelemek veya muayene etmek; bir konuda uzman görüşü belirtmek

EXPERTLY : English Turkish

adv. hünerli bir şekilde, işinin ehli bir tarzda, uzmancasına, becerikli bir şekilde, ustaca

EXPERTNESS : English Turkish

n. uzmanlık, ustalık, mahirlik

EXPERTS COMMITTEE : English Turkish

uzmanlar komitesi, belirli bir sahada otorite olan kimselerden oluşan panel, belirli bir alanda oldukça büyük bir tecrübeye sahip kimselerden oluşan kurul

EXPIABLE : English Turkish

adj. cezası çekilebilir

EXPIATE : English Turkish

v. cezasını çekmek, kefaret vermek

EXPIATION : English Turkish

n. cezasını çekme, kefaret

EXPIATOR : English Turkish

n. düzeltme yapan kimse, kefaret ödeyen kimse (bir suç veya günah için)

EXPIATORY : English Turkish

adj. kefaret türünden

EXPIRATION : English Turkish

n. süre sonu, sona erme, bitiş, son, vade; nefes verme

EXPIRATION DATE : English Turkish

vade sonu, geçerlilik sonu, son kullanma tarihi

EXPIRATION OF THE RIGHT : English Turkish

hakkın süresinin dolması, hak veya ayrıcalığın sona ermesi

EXPIRATION OF THE ULTIMATUM : English Turkish

ültümatomun süresinin dolması, taleplerin yerine getirilmesi için verilen sürenin sona ermesi

EXPIRATION OF TRUCE : English Turkish

ateşkesin sona ermesi, ateşkes süresinin dolması, geçici barışın sona ermesi

EXPIRATION YEAR : English Turkish

iten yı, süresi dolan sene, birşeylerin sona erdiği yıl, bir şeylerin süresinin dolduğu veya artık geçerli olmadığı yıl (ör. bir kontratın veya kredi kartının geçerlilik tarihinin sona erdiği yıl)

EXPIRATORY : English Turkish

adj. nefes vermekle ilgili

EXPIRE : English Turkish

v. geçmek, sona ermek, bitmek, geçerliliğini yitirmek, vadesi dolmak; nefes vermek, son nefesini vermek, ölmek

EXPIRED : English Turkish

adj. süresi bitmiş, geçerliliği kalkmış

EXPIRY : English Turkish

n. süre sonu, son, bitiş, sona erme, vade