Multilingual Turkish Dictionary

English

English
EXPIRY DATE : English Turkish

sona erme tarihi, geçerliliğin sona erdiği tarih, son kullanma tarihi, birşeyin geçerliliğini veya kullanılabilirliğini doldurduğu tarih (ör. sürücü ehliyeti, gıda, vb.)

EXPLAIN : English Turkish

v. açıklamak, izah etmek, anlatmak, açıklama yapmak, hesap vermek

EXPLAIN AWAY : English Turkish

açıklayarak özrünü bildirmek, başka anlam vermek, örtbas etmek

EXPLAIN BRIEFLY : English Turkish

v. kısa ve öz biçimde açıklamak

EXPLAIN ONESELF : English Turkish

kendini ifade etmek, kendisi hakkında bilgi verme, davranışları veya eylemleri hakkında hesap vermek, kendisini anlatmak, anlaşılmasını sağlamak

EXPLAINABLE : English Turkish

adj. açıklanabilir, anlatılabilir

EXPLAINED HIMSELF : English Turkish

kendini açıklayan, kendisini izah eden, kendini anlatan, kendisini açık ve anlaşılır yapan, bir önceki davranış veya durumu açıklayan veya haklı göstermeye çalışan

EXPLAINER : English Turkish

n. açıklayan kimse veya şey

EXPLAINING : English Turkish

n. hesap verme

EXPLANATION : English Turkish

n. açıklama, izah, tanımlama, yorum, anlam, manâ

EXPLANATORY : English Turkish

adj. açıklayıcı

EXPLANATORY NOTE : English Turkish

açıklayıcı not, açıklayıcı bilgiler veren not

EXPLANT : English Turkish

n. canlı bir organizmadan veya bitkiden alınan ve bir kültür ortamına yerleştirilen doku

EXPLANT : English Turkish

v. canlı bir organizmadan veya bitkiden doku almak ve onu bir kültür ortamına koymak

EXPLETIVE : English Turkish

n. pekiştirici sözcük, gereksiz sözcük, gereksiz hece, küfür; tamamlayan sözcük

EXPLETIVE : English Turkish

adj. tamamlayıcı, boşluğu dolduran

EXPLICABLE : English Turkish

adj. açıklanabilir, anlatılabilir

EXPLICATE : English Turkish

v. yorumlamak, açıklamak, anlatmak

EXPLICATED : English Turkish

adj. açıklanmış, açıklanan, yorumlanan, yorumlanmış, analiz edilen, detaylı bir şekilde tanımlanan

EXPLICATION : English Turkish

n. izah, açıklama, yorum, yorumlama

EXPLICATIVE : English Turkish

adj. açıklayıcı, yorumlanmasına yardımcı olan

EXPLICATOR : English Turkish

n. yorumcu, açıklayan kimse

EXPLICATORY : English Turkish

adj. açıklayıcı, yorum sağlayan, izahat sağlayan

EXPLICIT : English Turkish

adj. açık, belirgin, aşikâr, belli; açık sözlü

EXPLICIT ADDRESS : English Turkish

açık adres, açık kaynak kodlu, kaynak kodunda açıkça belirtilen bellek adresi