Multilingual Turkish Dictionary

English

English
FACILITATE : English Turkish

v. kolaylaştırmak, rahatlatmak, hafifletmek, olanak tanımak

FACILITATION : English Turkish

n. kolaylaştırma, basitleştirme, rahatlatma

FACILITATIVE : English Turkish

adj. yardım eden, yardımcı olan; kolaylaştıran

FACILITATOR : English Turkish

n. teşvik ederek destekleyen kimse veya şey, bir şeyi hızlandıran ve gerçekleşmesine yardım eden kimse

FACILITIES : English Turkish

n. kolaylıklar, imkânlar, tesisler

FACILITY : English Turkish

n. kolaylık, rahatlık, olanak, imkân, tesis, vasıta, fırsat, araç, yetenek, ustalık

FACING : English Turkish

n. dönüş, dönme, koruyucu katman, üst tabaka, kaplama, sıvama

FACING : English Turkish

adj. karşı olan, karşı

FACING BRICK : English Turkish

n. dış cephe tuğlası

FACING EACH OTHER : English Turkish

n. karşı karşıya

FACING ONE ANOTHER : English Turkish

adv. karşı karşıya

FACING SAND : English Turkish

döküm kumu

FACING THE SEA : English Turkish

yüzünü denize doğru çevirerek, denize doğru bakarak, denizin karşısında

FACINGS : English Turkish

n. süs (üniforma), nişanlar, sırmalar

FACSIMILE : English Turkish

n. kopya, aynı, aynı basım, kopyalama

FACSIMILE : English Turkish

v. kopyalamak, aynısını basmak

FACT : English Turkish

n. gerçek, hakikat, olgu, unsur, durum, olay, eylem

FACT FINDING : English Turkish

ilgi araştırması ve ortaya çıkartılması, belirli bir olay veya durumun sebeplerinin belirlenmesi/tanımlanması

FACT FINDINGS : English Turkish

araştırma neticesinde/yoluyla keşfedilen bilgi

FACT IS STRANGER THAN FICTION : English Turkish

gerçekler hayallerden daha gariptir, gerçek hayatta gerçekleşen şeyler genellikle uydurulan hikayelerdekinden daha tuhaftır

FACT IS THAT : English Turkish

gerçek şu ki

FACTBOOK : English Turkish

n. belirli bir alan veya konuda bilgi içeren kitap

FACTFUL : English Turkish

adj. gerçekle alakalı, duruma ilişkin, doğrulukla alakalı

FACTICE : English Turkish

n. yapay lastik

FACTICITY : English Turkish

n. gerçek, gerçeklere dayalı olma durumu, gerçek olma özelliği