English
FALL INTO THE HANDS OF : English Turkish
eline düşmek, yakalanmak veya
tarafından
FALL LIKE A LOG : English Turkish
kütük gibi düşmek, şiddetli şekilde yere düşmek
FALL OF SNOW : English Turkish
kar yağışı
FALL OF THE LEAVES : English Turkish
yaprak dökümü
FALL OFF : English Turkish
düşmek, azalmak, damlamak, terketmek, dökülmek, eskisi gibi olmamak, değişmiş olmak
FALL OFF THE BACK OF A LORRY : English Turkish
(İngiliz Argosu) kamyonun arkasından düşmek, yokken aniden ortaya çıkmak (birisinin bir şeyi haram ve kanundışı bir şekilde edinmesini belirtmek için kullanılan ironik ifade, ör. hırsızlıkla)
FALL ON : English Turkish
düşmek, rastlamak, gelmek, saldırmak, hücum etmek
FALL ON DEAF EARS : English Turkish
karşılık verilmemek, kaale alınmamak, önemsenmemek, görmezden gelinmek veya hiçe sayılmak, dikkat çekmeden geçilmek
FALL ON EVIL DAYS : English Turkish
düşmek, sıkıntıya düşmek, dara düşmek, şanssızlığa uğramak, zor günler geçirmek
FALL ON ONE'S FEET : English Turkish
sağ salim çıkmak, zarara uğramamak
FALL ON ONE'S NECK : English Turkish
v. boynuna sarılmak
FALL ON ONE'S SWORD : English Turkish
edenini birisinin kılıcı üzerine atmak suretiyle yapılan intahar
FALL OUT : English Turkish
dökülmek, dışarıya çıkmak, eksilmek, sıradan çıkmak, ortaya çıkmak, bozuşmak, külahları değişmek
FALL OUT OF FAVOR : English Turkish
v. gözden düşmek, saygınlık durumundan düşmek, popülaritesini kaybetmek, iltimas ve ayrıcalığı kaybetmek, son derece saygıdeğer ve itibarlı bir pozisyondan düşmek
FALL OUT OF LOVE : English Turkish
aşık olmayı bırakmak, aşkından vazgeçmek, gözü açılmak, büyü etkisinden kurtulmuş olmak, birisine karşı duyulan sevgi hissini kaybetmek
FALL OUT OF USE : English Turkish
kullanımdan kalkmak, kullanılmamak
FALL OUT WITH : English Turkish
ozuşmak
FALL OVER : English Turkish
yıkılmak, devrilmek, düşmek, üzerine düşmek
FALL OVER BACKWARDS : English Turkish
üzerine düşmek, iyiliği için çalışmak
FALL PLUMP : English Turkish
çökmek
FALL PRONE : English Turkish
yüzükoyun düşmek, yere yüzükoyun düz bir şekilde düşmek
FALL SENSELESS : English Turkish
ilinçsizce yığılıp kalmak, şuursuzca düşmek
FALL SHORT : English Turkish
erişememek, kısa kalmak
FALL SHORT OF : English Turkish
v. yetmemek, yetişmemek, az gelmek
FALL SICK : English Turkish
hastalanmak, rahatsızlanmak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani