English
FALSE ATTACK : English Turkish
aldatma taarruzu, aldatıcı veya oyalayıcı bir taktik olarak kullanılan taarruz
FALSE BOTTOM : English Turkish
gizli bölme
FALSE BOTTOMED : English Turkish
gizli bölmeli
FALSE CHARGE : English Turkish
gerçekdışı suçlama, hayali iddaa, karalama
FALSE COIN : English Turkish
sahte madeni para
FALSE COINER : English Turkish
n. kalpazan
FALSE COLORS : English Turkish
n. kendi ülkesinin bayrağından başka bir ülkenin bayrağı; ikiyüzlülük, riyakarlık; yanlış tanıtma, kötü temsil etme; aldatıcı hareketler; (Denizcilik'le alakalı) diğer gemilere güvende oldukları hissi vererek yanlış yönlendirmek için korsan gemisince çekilen dost bir ülkenin bayrağı; savaşta aldatma amaçlı çekilen bayrak
FALSE CONVICTION : English Turkish
n. boş inanç
FALSE DATA : English Turkish
hatalı veri, yanlış bilgi, hayali figürler, gerçekdışı girdi, doğru olmayan istatistikler, yanıltıcı olgular, hatalı bilgi
FALSE EVIDENCE : English Turkish
yanlış delil, hatalı delil, uydurma delil, uydurma kanıt, onları yanlış yönlendirmek ve kandırmak için bir mahkemeye veya jüriye sunulan uydurma tanık ifadeleri veya belgeler
FALSE EXCUSES : English Turkish
n. kurtmasalı
FALSE FACE : English Turkish
maske, kamuflaj
FALSE FRIEND : English Turkish
yanlış arkadaş, aynı gibi görünen fakat çok farklı anlamları olan farklı dillerdeki iki kelime; güvenilmez sadakatsiz arkadaş
FALSE HAIR : English Turkish
suni saç, takma saç (ör. peruk)
FALSE HEARTED : English Turkish
hain, sadakâtsiz
FALSE HOPE : English Turkish
yanıltıcı umut, gerçek olmayan umut
FALSE IDEA : English Turkish
yanlış fikir, doğru olmayan görüş, doğru olmayan fikir
FALSE IDENTITY : English Turkish
taklit kimlik, hatalı kimlik, ödünç alınan kimlik, suni/taklit kimlik, uydurulmuş kimlik
FALSE IMPRESSION : English Turkish
yanlış izlenim, yanlış kanı, yanıltıcı fikir veya şey, birisinin yanıltıcı fikri
FALSE IMPRISONMENT : English Turkish
ir bireyin haksız yere hapsedilmesi (kriminal suç)
FALSE KEY : English Turkish
maymuncuk
FALSE LOGIC : English Turkish
yanlış mantık, hatalı mantık, hatalı muhakeme, kusurlu sonuç çıkarma
FALSE MESSIAH : English Turkish
sahte Mesih, insan ırkının veya Yahudi halkının kurtarıcısı olduğuna inanılan veya olduğunu iddaa eden kimse
FALSE MONEY : English Turkish
n. kalp para
FALSE NOTE : English Turkish
n. falso
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani