English
FAREWELL : English Turkish
interj. elveda, uğurlar olsun, güle güle
FAREWELL ADDRESS : English Turkish
veda konuşması, bir kimsenin bir ofisten veya bir pozisyondan ayrılırken yaptığı konuşma
FAREWELL GAME : English Turkish
son oyun, final oyunu
FAREWELL KISS : English Turkish
veda öpücüğü, ayrılık öpücüğü, ayrılırken alınan öpücük, bir kişiye ayrılmadan önce verilen öpücük
FAREWELL PARTY : English Turkish
veda partisi
FAREWELL PRESENT : English Turkish
veda hediyesi, ayrılmadan önce verilen hediye
FAREWELL SPEECH : English Turkish
güle güle konuşması, veda konuşması, veda ederken yapılan konuşma
FARFETCHED : English Turkish
adj. zoraki, kasılmış, gergin, zorunlu, mecburi, bağlantısız, alakasız, ilgisiz
FARID : English Turkish
n. Farid, (Arapça) soyadı; isim
FARID EL-ATRASH : English Turkish
Farid El-Atrash, (
1974) Arap şarkıcı ve besteci (birçok sinema filminde rol almış olan)
FARINA : English Turkish
n. nişasta, mısır unu, irmik, çiçek tozu, toz (hayvan)
FARINACEOUS : English Turkish
adj. nişastalı, un gibi
FARINOSE : English Turkish
adj. (Fransızca) un gibi, nişastalı; una benzeyen veya un yerine kullanılan; (Biyoloji) unsu toz veya pudra ile kaplanmış
FARM : English Turkish
n. çiftlik, çiftlik evi, rehabilitasyon merkezi
FARM : English Turkish
v. işlemek, ekip biçmek, yetiştirmek, çiftçilik yapmak, kiraya vermek
FARM HAND : English Turkish
çiftlik işçisi, rençper
FARM HOUSE : English Turkish
n. çiftlik evi
FARM LABORER : English Turkish
çiftlik işçisi, rençper
FARM LAND : English Turkish
çiftlik arazisi
FARM OUT : English Turkish
kiraya vermek, bakımı için anlaşmak (çocuk)
FARM TO FORK : English Turkish
üretim aşamasından tüketim aşamasına kadar insan besin zinciri ile alakalı veya ona ilişkin
FARM WORKER : English Turkish
n. çiftlik işçisi, rençper
FARMABLE : English Turkish
adj. işlenebilir, tarıma uygun
FARMER : English Turkish
n. çiftçi, çiftlik sahibi, yetiştirici (tavuk vb.)
FARMER CHEESE : English Turkish
n. köy peyniri, lordan yapılan Amerikan peyniri (yüksek nem içerikli yumuşak kıvamlı küçük yayılabilen telemeleri olan ya da yarı kuru, sıvının çoğunun sıkıştırılmış olduğu katı dokulu kalıp)
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani