Multilingual Turkish Dictionary

English

English
FORCE ONE'S HAND : English Turkish

istekleri hilafına bir insana bir şey yaptırmak, birisinin elini zorlamak

FORCE ONE'S WAY : English Turkish

güçlükle yol almak, yolunu zorla açmak

FORCE ONESELF ON : English Turkish

irisinin isteğini veya varlığını diğerleri üzerinde uygulamaya koymak

FORCE PUMP : English Turkish

asma tulumba, tulumba

FORCE SMB.'S HAND : English Turkish

v. zorla yaptırmak

FORCE THE PACE : English Turkish

hızlandırmak, çabuklaştırmak

FORCE TO SUBMIT : English Turkish

v. boyun eğdirmek

FORCE-FEEDING : English Turkish

irisini zorla besleme, istememesine rağmen birisine zorla yedirme

FORCED : English Turkish

adj. zorunlu, mecbur, mecburi, zoraki

FORCED HIM : English Turkish

ona mecbur, ona minnettar, ona zorunlu, eli mahkum

FORCED LABOR : English Turkish

kürek cezası, angarya

FORCED LANDING : English Turkish

zorunlu iniş, mecburi iniş

FORCED LAUGH : English Turkish

zoraki gülüş, doğal olmayan gülüş

FORCED MARCH : English Turkish

amacı varmak istediği yere mümkün olduğunca çabuk varmak olan uygun adım yürüyüş

FORCED SALE : English Turkish

zorla satış, zorunlu satış

FORCED THE ISSUE : English Turkish

devam etmek, sürdürmek, ısrar etmek, birisinin kendi yolunda ısrar etmesi, diğerine baskı yapmak

FORCEDLY : English Turkish

adv. zorunlu, mecburen, mecburi, zoraki

FORCEFUL : English Turkish

adj. kuvvetli, güçlü, şiddetli, etkili, etkin, etkileyici

FORCEFULLY : English Turkish

adv. dinç bir şekilde, enerjik olarak, güçlü ve zinde bir şekilde; şiddele, güç kullanarak, kuvvet yoluyla

FORCEFULNESS : English Turkish

n. güç, şiddet, etki, etkinlik

FORCELESS : English Turkish

adj. güçsüz, kuvvetsiz, zayıf

FORCEMEAT : English Turkish

n. güzelce doğranıp baharatlanmış yiyecek karışımı; güzelce doğranmış baharatlanmış ve yumurtalarla sarmalanmış öğütülmüş çiğ et veya kümes hayvanı eti

FORCEPS : English Turkish

n. forseps, maşa, pens

FORCEPS BIRTH : English Turkish

penslerle (kavramak ve çekmek için küçük kıskaçlar) yardım edilmiş doğum

FORCER : English Turkish

n. zorlayan kimse veya şey