Multilingual Turkish Dictionary

English

English
FULL COVERAGE : English Turkish

tam kapsama, bir şeyi tamamen içerme veya kapsama (tam sigorta kapsamı, haberde tam yer alma, vs.)

FULL DAYS : English Turkish

tam günler, tam iş günleri (gereken iş saatlerinin tamamlandığı günler); yoğun günler, birçok aktivite ile dolu olan günler

FULL DISCLOSURE : English Turkish

tam açıklama, istenilen her şeyi ortaya çıkarma yükümlülüğü, mesuliyet

FULL DRESS : English Turkish

frak, resmi kıyafet, tören elbisesi

FULL DUPLEX : English Turkish

çift yönlü, tam çift yönlü iletişim, iyi yönde gerçekleşen tam iletişim

FULL EMPLOYMENT : English Turkish

tam istihdam, çalışmak isteyen herkesin iş bulabildiği zaman var olan durum

FULL EMPLOYMENT ECONOMY : English Turkish

tam istihdam ekonomisi, tüm üretim öğelerinin etkin olduğu ekonomik sistem (Ekonomi)

FULL EMPLOYMENT POLICY : English Turkish

tam istihdam politikası, işsizliği azaltmak için aktif olarak çalışan politika

FULL ERECTION : English Turkish

tam ereksiyon, cinsel organın sert ve dik olduğu durum

FULL FLEDGED : English Turkish

ehliyetli, deneyimli, becerikli; bütün, tam, tam vaziyette

FULL FLING : English Turkish

n. son hız

FULL FRONT OFFENSIVE : English Turkish

n. tam cephe saldırısı, karşı karşıya gelme çizgisinde gerçekleşen saldırı, tamamen cephede gerçekleşen saldırı

FULL GROWN : English Turkish

üyümüş, ergin, anaç

FULL HAND : English Turkish

n. ful

FULL HEIGHT DRIVE BAY : English Turkish

full height drive bay, bilgisayar kasasında sürücü yüklemek için olan çift büyüklükteki alan

FULL HOUSE : English Turkish

ful, ful olma, tamamen dolu olma, kapalı gişe

FULL LICK : English Turkish

n. son hız

FULL LINKAGE : English Turkish

tam bağlantı, ortaya çıkabilecek herhangi bir değişikliğe izin vererek değer belirleme

FULL MEASURE : English Turkish

tam ölçü, tam miktar, mümkün olan en büyük miktar

FULL MILITARY BURIAL CEREMONY : English Turkish

eksiksiz askeri cenaze töreni, tam askeri şeref payeleri ile yapılan cenaze töreni

FULL MONTH : English Turkish

ütün ay, tam ay

FULL MONTY : English Turkish

n. tam olarak, hepsi, her şey; tamamı; sıradan striptiz programının tamamı, yapan kişinin tamamen çıplak olması ile son bulan striptiz

FULL MOON : English Turkish

dolunay, ayın tam disk olarak ışık yansıttığı zaman

FULL MOUTHED : English Turkish

dişleri tam, büyük ağızlı, koca sesli

FULL NEGOTIATING PARTNER : English Turkish

tam müzakere ortağı, müzakere etme hakkı olan iş ortağı