Multilingual Turkish Dictionary

English

English
GROUND CREW : English Turkish

alan görevlisi, havaalanı görevlisi

GROUND FISH : English Turkish

n. dip balığı

GROUND FISHING : English Turkish

n. kıyı balıkçılığı, dip balıkçılığı

GROUND FLOOR : English Turkish

zemin kat, giriş katı

GROUND FORCES : English Turkish

kara kuvvetleri

GROUND FORM : English Turkish

n. kök, temel, gövde

GROUND FROST : English Turkish

n. yerdeki don, buzlu toprak

GROUND GAME : English Turkish

tavşan, av hayvanı (küçük)

GROUND GLASS : English Turkish

uzlu cam, kumlu cam

GROUND HIS TEETH : English Turkish

dişlerini gıcırdattı, öfkeyle dişlerini gıcırdattı

GROUND HOG : English Turkish

yerdomuzu, dağ sıçanı

GROUND HOSTESS : English Turkish

n. yer hostesi

GROUND ICE : English Turkish

suyun dibindeki buz

GROUND INVASION : English Turkish

n. kara saldırısı, fetih amacıyla bir orduya karadan saldırmak

GROUND LEASE : English Turkish

n. arsa kirası, arazi kirası

GROUND LEVEL : English Turkish

n. yer seviyesi

GROUND MEAT : English Turkish

kıyma

GROUND NOTE : English Turkish

n. en pes nota

GROUND OBSERVATION : English Turkish

karadan gözetleme, karadan gerçekleştirilen gözetleme (havadan değil)

GROUND OFFENSIVE : English Turkish

n. kara taarruzu, kara kuvvetleri tarafından gerçekleştirilen kara saldırısı

GROUND PEPPER : English Turkish

öğütülmüş biber, öğütülerek toz haline getirilmiş biber

GROUND PHOTOGRAPHY : English Turkish

kara fotoğrafçılığı, yerden çekilmiş olan kara fotoğrafları

GROUND PLANE : English Turkish

n. yatay düzlem

GROUND PLATE : English Turkish

n. taban kirişi, topraklama levhası

GROUND RENT : English Turkish

arsa kirası, arazi kirası