Multilingual Turkish Dictionary

English

English
HAVEN : English Turkish

n. sığınak, barınak, liman

HAVEN'T : English Turkish

v. yok, olumsuz (geçmiş zamanı göstermek için başka bir fiil ile birlikte kullanılır); sahip olmamak

HAVER : English Turkish

n. boş lâf

HAVER : English Turkish

v. boş konuşmak

HAVERSACK : English Turkish

n. sırt çantası, asker kumanyası

HAVERSIAN : English Turkish

adj. Havers ile ilgili olan, Clopton Havers tarafından bulunan ya da ona ait olan

HAVERSIAN CANAL : English Turkish

havers kanalı, kemiğin içinde kan damarının geçtiği küçük kanal (Clopton Havers'ın adını verdiği)

HAVILDAR : English Turkish

n. çavuş, İngiliz Hint ordusunda astsubay olan yerli asker

HAVING : English Turkish

adj. sahip olan, li

HAVING A WINDFALL : English Turkish

aşına talih kuşu konma, çaba sarf etmeden bir şeyi elde etme, beklenmedik bir servet elde etme, beklenmedik bir kazanç alma

HAVING CLOUT : English Turkish

nüfuz sahibi olmak, etkili olmak

HAVING DIFFICULTY WITH : English Turkish

sıkıntı çekme, zor zaman geçirme, bir şeyle mücadele etme

HAVING HARD TIME : English Turkish

n. sıkışma

HAVING HOLES : English Turkish

adj. delikli

HAVING NO OTHER CHOICE : English Turkish

aşka seçeneğinin olmaması, sadece tek seçeneğe saplanma, başka bir alternatifin olmaması

HAVING SOMETHING TO HIDE : English Turkish

ikiyüzlülük, yalancılık, riyakârlık, iki yüzlü olma

HAVINGS : English Turkish

n. mal mülk, servet, varlık

HAVIVA : English Turkish

n. Haviva, kadın ismi (İbranice)

HAVOC : English Turkish

n. hasar, tahribat, zarar, yıkım, karışıklık

HAW : English Turkish

n. alıç, akdiken, üçüncü gözkapağı iltihabı

HAW : English Turkish

v. hımlamak, kem küm etmek

HAW : English Turkish

interj. hım, öhöm, kem küm

HAW HAW : English Turkish

kahkaha

HAWAIAN : English Turkish

n. Hawaili, Hawaii yerlisi ya da sakini (Amerika Birleşik Devletleri)

HAWAIAN : English Turkish

adj. Hawaii'ye özgü, Hawaii'ye ait ya da Hawaii'den olan, Hawaii ile ilgiliolan (Amerika Birleşik Devletleri)