Multilingual Turkish Dictionary English

INTEND : English Turkish

v. kastetmek, niyet etmek, niyeti olmak, niyetlenmek, düşünmek, amaçlamak, azmetmek, hedeflemek, istemek, seçmek

INTEND FOR : English Turkish

seçmek, ayırmak

INTEND TO : English Turkish

-mak amaçlı,
nayı hedefleyen

INTENDANT : English Turkish

n. yönetici, idareci, müdür

INTENDED : English Turkish

adj. kasıtlı, tasarlanmış, kasti, istenilen, yönelik, müstakbel, nişanlı

INTENDED FOR : English Turkish

hedefli, yönelik

INTENDING : English Turkish

adj. niyetli

INTENDMENT : English Turkish

n. amaç, niyet, maksat, gaye, hedef; gerçek anlam, gerçek mana (Hukuk)

INTENSE : English Turkish

adj. şiddetli, aşırı, son derece, kuvvetli, koyu, yoğun, dikkatli, etkileyici, çarpıcı, istekli

INTENSE AMBIVALENCE : English Turkish

yoğun ikirciklik, güçlü çatışan duygular durumu

INTENSE ATTACK : English Turkish

yoğun saldırı, şiddetli saldırı, sert saldırı

INTENSE COLD : English Turkish

yoğun soğuk, aşırı soğuk hava

INTENSE INDIGNATION : English Turkish

n. yoğun kızgınlık, aşırı öfke, aşırı sinir

INTENSE PAIN : English Turkish

n. yoğun ağrı, aşırı ağrı, keskin ağrı, keskin acı

INTENSELY : English Turkish

adv. son derece, aşırı derecede, şiddetli biçimde, yoğun biçimde

INTENSENESS : English Turkish

n. şiddet, aşırılık, yoğunluk, koyuluk, çarpıcılık, hararet

INTENSIFICATION : English Turkish

n. şiddetlendirme, kuvvetlendirme, yoğunlaştırma, koyulaştırma

INTENSIFIED : English Turkish

adj. şiddetlendirmiş, şiddetlenmiş

INTENSIFIER : English Turkish

n. koyulaştırıcı [fot.], basınçlı hızlandırıcı

INTENSIFY : English Turkish

v. şiddetlendirmek, yoğunlaştırmak, koyulaştırmak, kuvvetlendirmek, şiddetlenmek, yoğunlaşmak, pekiştirmek

INTENSIFY ATTACK : English Turkish

saldırıyı yoğunlaştırmak, bir saldırının kuvvetini arttırmak

INTENSION : English Turkish

n. keskinlik, şiddet, aşırılık, yoğunluk, koyuluk, içlem

INTENSITY : English Turkish

n. şiddet, gerilim, güç, yoğunluk, koyuluk, çarpıcılık

INTENSITY OF PRESSURE : English Turkish

askı yoğunluğu, basının uygulandığı derece

INTENSIVE : English Turkish

adj. yoğun, şiddetli, aşırı, pekiştirmeli