Multilingual Turkish Dictionary

English

English
INTENSIVE AGRICULTURE : English Turkish

yoğun tarım, yoğunlaştırılmış tarım, daha fazla ürün elde etmek amacıyla ekstra para ve işgücü harcanılan tarım

INTENSIVE BOMBARDMENT : English Turkish

yoğun bombardıman, yoğun bombalama, büyük bombalama, yoğun topçu atışı, yaylım ateşi

INTENSIVE CARE : English Turkish

n. yoğun bakım

INTENSIVE CARE AMBULANCE : English Turkish

Yoğun Bakım Ambulansı, CRP ve diğer yedek donanım ile donatılmış olan ambulans

INTENSIVE CARE UNIT : English Turkish

yoğun bakım ünitesi, ameliyattan sonra hastalar çok yoğun bakım uygulanan hastane birimi

INTENSIVE COURSE : English Turkish

n. yoğun kurs

INTENSIVE SCHOOL FOR HEBREW : English Turkish

yoğunlaştırılmış İbranice okulu, kısa bir süre içinde çok miktarda İbranice çalışılan okul

INTENSIVE VERB : English Turkish

yoğun fiil, coşkulu bir faaliyet işaret eden fiil

INTENSIVELY : English Turkish

adv. yoğun bir şekilde, aşırı bir şekilde, aşırı derecede

INTENSIVENESS : English Turkish

n. yoğunluk, aşırılık, aşırı derecede olma durumu; kuvvet, güç, enerji; duygu kuvveti; aşırı derece; derinlik

INTENT : English Turkish

n. niyet, maksat, amaç, gaye, kasıt

INTENT : English Turkish

adj. niyetli, istekli, hevesli, kararlı, meşgul, dalmış, dikkatli

INTENTION : English Turkish

n. niyet, maksat, plan, amaç, gaye, kasıt, hedef, erek

INTENTIONAL : English Turkish

adj. kasıtlı, kasti, maksatlı, bile bile, mahsus

INTENTIONALLY : English Turkish

adv. kasıtlı olarak, kasten, mahsus, isteyerek, taammüden, bile bile, bilerek

INTENTIONALLY OR UNINTENTIONALLY : English Turkish

ilerek veya bilmeyerek, isteyerek veya istemeyerek, amaçlayarak veya amaçlamayarak, bile bile veya değil

INTENTIONED : English Turkish

adj. niyetli

INTENTIONED : English Turkish

suff. niyetli

INTENTIONS : English Turkish

n. evlenme niyeti

INTENTLY : English Turkish

adv. bilerek, isteyerek, hedefleyerek, bilinçli bir şekilde; konsantre olarak, dikkat ederek, dikkatle; ciddiyetle, ciddiye alarak

INTENTNESS : English Turkish

n. gayret, istek, arzu

INTENTNESS OF PURPOSE : English Turkish

n. azimkârlık

INTER : English Turkish

v. gömmek, defnetmek, toprağa vermek

INTER : English Turkish

pref. arası, arasında, karşılıklı, ortasında, birbirini

INTER ALIA : English Turkish

u arada