Multilingual Turkish Dictionary English

LAST DITCH : English Turkish

adj. son gayret

LAST DITCH STAND : English Turkish

n. son çare, son savunma

LAST FRIDAY : English Turkish

adv. geçen cuma

LAST HONOR : English Turkish

son saygı, son şeref, son saygı gösterisi

LAST IN FIRST OUT : English Turkish

LIFO, son giren ilk çıkar, ilk giren öğenin aynı zamanda ilk çıkan olacağını belirten prensip

LAST IN LAST OUT : English Turkish

son giren son çıkar, ilk girenin ilk çıktığı bir düzenleme metodu (ilk girenin son çıktığı ilk giren son çıkar sisteminin zıttı)

LAST JUDGEMENT : English Turkish

Son Hüküm, insan ırkı üzerinde Tanrı'nın son kararı

LAST JUDGMENT : English Turkish

n. mahşer, kıyamet günü

LAST MOMENTS OF GRACE : English Turkish

son saygınlık anları, saygınlığa sahip olmanın tadını çıkarmanın mümkün olabileceği son saniyeler

LAST MONTH : English Turkish

n. geçen ay

LAST NAME : English Turkish

soyadı

LAST NIGHT : English Turkish

son gece

LAST OF ALL : English Turkish

adv. sonuç olarak

LAST OUT : English Turkish

katlanmak, tahammül etmek, çekmek

LAST PART : English Turkish

n. son kısım

LAST PHASE : English Turkish

son evre, son aşama

LAST QUARTER : English Turkish

son çeyrek, kalan çeyrek; en son çeyrek

LAST RAIN : English Turkish

son yağmur, son yağış, sona eren yağmur

LAST RESORT : English Turkish

son çare, son kaçış yolu; son plan, son çözüm yolu

LAST RESPECTS : English Turkish

son saygı, son takdir, son veda (ölmüşlere)

LAST RITES : English Turkish

n. son nefeste yapılan kutsama

LAST SCENE : English Turkish

son sahne, final sahne, son bölüm (tiyatro oyunu hakkında)

LAST SEASON : English Turkish

son mevsim, geçen en son mevsim, yeni bitmiş olan mevsim

LAST SLEEP : English Turkish

son uyku, ölüm

LAST STAGE : English Turkish

son aşama, son evre