Multilingual Turkish Dictionary

English

English
LAW ENFORCEMENT OFFICIAL : English Turkish

yasa uygulayıcı icra memuru, vatandaşların kanunlara uymalarını sağlamakla sorumlu olan kimse (örn.: polis memuru)

LAW ENFORCEMENT PERSONNEL : English Turkish

yasa uygulayıcıları, vatandaşların kanunlara uymalarını sağlamakla sorumlu olan kişiler (örn.: polis memuru)

LAW FACULTY : English Turkish

hukuk fakültesi, hukuk bölümü (yüksekokulda, üniversitede, vs.); hukuk profesörleri (yüksekokulda, üniversitede, vs.)

LAW FIRM : English Turkish

n. hukuk şirketi, avukatlar bürosu

LAW LORD : English Turkish

lordlar kamarası üyesi

LAW OF CAUSALITY : English Turkish

n. nedensellik kanunu

LAW OF CONSERVATION OF ENERGY : English Turkish

enerji korunumu yasası, enerjinin ne yaratıldığını ne de harcandığını sadece şekil değiştirdiğini iddia eden temel doğa kanunu, temel fizik kanunu

LAW OF CONSERVATION OF MASS : English Turkish

kütlenin korunumu yasası, kütlenin ne yaratıldığını ne de harcandığını sadece şekil değiştirdiğini iddia eden temel doğa kanunu

LAW OF DIMINISHING RETURNS : English Turkish

azalan verimler kanunu, bir üretim mekanizmasının (belli bir sınırın üstüne) her ilave biriminden elde edilen ürünler miktarının kademeli olarak azaldığını belirten prensip (Ekonomi)

LAW OF EQUITY : English Turkish

adalet kanunu, kabul edilmiş kanunları tamamlayan düzenlemeler

LAW OF EVIDENCE : English Turkish

delil kanunu, delillerin toplanabileceği veya kullanılabileceği yöntemi belirleyen düzenlemeler

LAW OF FOUNDATIONS OF THE LAW : English Turkish

hukuk mahkemelerinin genel ilkeleri ve geçmiş örneklerinin kullanımı ile ilgili olan kanun

LAW OF GOD : English Turkish

Tanrı'nın Yasası, Musa tarafından İsrail halkına verilen kutsal kitap, Musa'nın 5 kitabı, Tevrat

LAW OF GRAVITY : English Turkish

yerçekimi yasası, nesneleri dünyanın merkezine doğru çeken doğal gücün bilimsel tanımlaması

LAW OF IMMUNITY : English Turkish

dokunulmazlık kanunu, parlamento üyelerine karşı yasal işlem başlatılmasını engelleyen kanun

LAW OF INERTIA : English Turkish

eylemsizlik yasası, dış kuvvet tarafından hareket ettirilmediği sürece hareket halindeki cisimlerin hareket halinde kaldıklarını ve hareketsiz olan cisimlerinde de hareketsiz kaldıklarını belirten yasa

LAW OF LARGE NUMBERS : English Turkish

Büyük Sayılar Yasası, denek grubu büyüdükçe daha güvenilir sonuçlar elde edilebileceği şeklinde işlemin biçimini tanımlayan istatistik prensibi (İstatistik'te)

LAW OF LIMITATION : English Turkish

sınırlandırma kanunu, bazı konuların halka uygunluğunu ile ilgili zaman sınırı belirleyen kanun

LAW OF MOSES : English Turkish

Musa'nın Yasası, Musa tarafından İsrail halkına verilen kutsal kitap, Musa'nın 5 kitabı, Tevrat

LAW OF NATIONS : English Turkish

devletler hukuku, uluslararası hukuk, gelişmiş ülkeler tarafından kabul edilen düzenlemeler

LAW OF PRESERVATION OF ENERGY : English Turkish

enerji korunumu yasası, enerjinin kaybolmadığı veya elde edilmediğini sadece şekil değiştirdiğini beliren ilke

LAW OF PRESERVATION OF MASS : English Turkish

kütlenin korunumu yasası, kütlenin sabit olduğunu ve bu maddenin yaratılamadığını veya yok edilemediğini belirten kanun

LAW OF RETURN : English Turkish

Geri Dönüş Yasası, tüm Yahudilerin İsrail'e göç etmesine dair ana İsrail yasası

LAW OF SUCCESSION : English Turkish

miras hukuku

LAW OF SUPPLY AND DEMAND : English Turkish

arz talep kanunu, piyasada talep edilen ve sağlanan ürünler arasında eşitlik olması gerektiğini belirten kanun