English
LAW OF THE JUNGLE : English Turkish
orman kanunu
LAW OF THE PLACE : English Turkish
yerel yönetim kanunu, belirli bir coğrafi alanla ilgili olan kanun
LAW OF TITLES : English Turkish
arazi ve mallar sahipliği ile ilgili olan yasal düzenlemeler
LAW OF TORTS : English Turkish
tazminat davası
LAW OF TRUTH : English Turkish
Gerçeğin yasası, Musa'nın Beş Kitabı, Tevrat
LAW OFFICE : English Turkish
hukuk bürosu, avukat yazıhanesi
LAW OFFICER : English Turkish
hukuk danışmanı, adalet bakanı, başsavcı
LAW PROHIBITING SMOKING IN PUBLIC PLACES : English Turkish
halka açık yerlerde sigara içilmesini yasaklayan kanun, kamu mülkiyeti olan alanlarda sigara içilmesine izin verilmediğini belirten kanun
LAW SCHOOL : English Turkish
hukuk fakültesi
LAW STUDENT : English Turkish
n. hukuk öğrencisi
LAW SUIT : English Turkish
hukuk davası, bir kişinin başka bir kişiye karşı açtığı mahkeme davası
LAW TERM : English Turkish
hukuk terimi, hukuk uzmanı tarafından kullanılan terim
LAW VIOLATION : English Turkish
kanunun ihlali, kanuna uymama
LAW VIOLATOR : English Turkish
kanunu ihlal eden kimse, kanuna uymayan kimse, kanuna karşı gelen kimse
LAW-ABIDING : English Turkish
yasalara saygılı, yasalara uyan, kurallı
LAW-ABIDING STATE : English Turkish
kanunlara bağlı ülke, düzenli ülke, kurallara uyulan ülke
LAW-BREAKING : English Turkish
kanuna uymayan, kanunu ihlal eden
LAW-ENFORCERS : English Turkish
yasa uygulayıcıları, vatandaşların kanunlara uymalarını sağlamakla sorumlu olan kişiler (örn.: polis memuru)
LAW-MAKER : English Turkish
kanun yapan kimse, yasamacı kimse, yasa koyucu kimse, yasa çıkaran kimse
LAWBOOK : English Turkish
n. kanun kitabı, yasalar içeren kitap; hukuk konularıyla ilgili olan kitap
LAWBREAKER : English Turkish
n. yasaya uymayan kimse, yasayı ihlal eden kimse, cani, suçlu
LAWBREAKING : English Turkish
adj. yasalara saygısız, kanuna karşı gelen
LAWCOURT : English Turkish
n. mahkeme, hukuk mahkemesi, özel veya kamu davasında hakim yönetiminde adalet uygulayan insanlar grubu
LAWFUL : English Turkish
adj. yasal, meşru, kanuni, adil
LAWFUL AGE : English Turkish
kanuni yaş, yasal sistemin bir bireyi yetişkin olarak kabuk ettiği yaş
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani