Multilingual Turkish Dictionary

English

English
LIBYAN CITIZEN : English Turkish

n. Libya vatandaşı (Kuzey Afrika'da bir ülke)

LIBYAN DESERT : English Turkish

Libya Çölü, kuzeydoğu Afrika'da bir çöl, Sahra Çölü'nün doğu kısmı

LICENCE : English Turkish

n. lisans, ruhsat, ehliyet, evlenme cüzdanı, özgürlüğün kötüye kullanılması, aşırı serbestlik

LICENCE : English Turkish

v. izin vermek, ruhsat vermek, yetki vermek

LICENCED : English Turkish

adj. lisanslı, yetkili, izinli; ruhsatı olan (ayrıca licensed)

LICENCER : English Turkish

n. lisans veren kimse, ruhsat veren kimse, izin belgesi veren kimse; ruhsat verme dairesindeki kâtip

LICENSABLE : English Turkish

adj. lisans verilebilir, ruhsat verilebilir, izin belgesi verilebilir

LICENSE : English Turkish

n. lisans, ruhsat, ehliyet, evlenme cüzdanı, özgürlüğün kötüye kullanılması, aşırı serbestlik

LICENSE : English Turkish

v. izin vermek, ruhsat vermek, yetki vermek

LICENSE AGREEMENT : English Turkish

lisans anlaşması, kullanıcının bir ürünü kullanabilmesi için gereken şartları belirten sözleşme

LICENSE HOLDER : English Turkish

n. ruhsat sahibi, lisans sahibi

LICENSE PLATE : English Turkish

otomobil plakası [aut.], plaka

LICENSE REVOCATION : English Turkish

lisans iptali, lisansı geçersiz kılma (genellikle ceza olarak)

LICENSE TO CARRY A WEAPON : English Turkish

silah taşıma ruhsatı, bir kişin silah taşımasına izin veren izin belgesi

LICENSE TO SELL ALCOHOLIC BEVERAGES : English Turkish

alkollü içki satış ruhsatı, bir dükkanın veya lokantanın alkollü içkiler satmasına izin veren izin belgesi

LICENSED : English Turkish

adj. ruhsatlı, izinli, ehliyetli, imtiyazlı

LICENSED DEALER : English Turkish

yasal olarak belli bir mesleği uygulama veya bir işletme çalıştırma izni olan kimse

LICENSED DISTRIBUTER : English Turkish

lisanslı bayi, belli bir şirket ürünlerini yasal olarak satmasına izni verilen kişi ve kuruluş

LICENSED PISTOL : English Turkish

uhsatlı tabanca, yasal olarak sahip olunan ve kullanılan tabanca

LICENSED VICTUALER : English Turkish

n. lokantacı

LICENSED WEAPON : English Turkish

uhsatlı silah, yasal olarak sahip olunan ve kullanılan silah

LICENSEE : English Turkish

n. ruhsat sahibi, ayrıcalıklı kimse

LICENSELESS : English Turkish

adj. ruhsatsız, ehliyetsiz, izinsiz, lisansı olmayan

LICENSER : English Turkish

n. ruhsat veren kimse

LICENSING : English Turkish

n. ruhsat verme