English
BLEEDING EDGE : English Turkish military
TAŞIRILMIŞ KENAR BASKI:Bir kara, deniz veya hava haritasında, kartografik teferruatı pafta dışında uzatılmış kenar
BLEND : English Turkish military
RENKLERE UYDURMAK (UYMAK), ARAZİYE UYDURMAK (UYMAK):Kamuflaj işlerinde renkleri, aralarındaki ayrıntı fark edilmeyecek şekilde, birbirine uydurmak; arazideki tabii renklere benzetmek veya benzemek
BLIMP : English Turkish military
KÜÇÜK KABİLİ SEVK BALON, ZEPLİN:İskeletsiz, küçük kabili sevk balon. Bak. "dirigible"
BLIND BOMBING ZONE : English Turkish military
KÖR BOMBALAMA SAHASI:Hava harekatına imkan vermek maksadıyla tesis edilmiş ve dost kuvvetlerin harekatı veya muhtemel taarruzu ile kayıtlı bulunmayan sınırlanmış (kara, deniz, hava) saha
BLIND CIRCUIT : English Turkish military
KÖR DEVRE:Yalnız bir tarafla, bir istikamette muhabere yapabilen devre
BLIND FIRING : English Turkish military
KÖR ATIŞ:Hedefi görmeden yapılan atış
BLIND FLYING : English Turkish military
KÖR UÇUŞ:Bir çeşit aletli uçuş. Bu uçuşun, esas aletli uçuştan farkı, sadece karanlık, sis veya bulut yüzünden etrafı görmek mümkün olmadığı zaman yapılmasıdır
BLIND TRANSMISSION : English Turkish military
KÖR GÖNDERME:Alınacağı veya cevap verileceği umulmaksızın haber gönderme
BLINDING SMOKE : English Turkish military
KÖRLETME SİSİ:Gözetlemeye engel olmak için doğrudan doğruya düşman mevzii önüne yapılan küçük sis perdesi. Zayiat verdirici hassalarından dolayı bu maksat için en elverişli madde beyaz fosfordur
BLINKER : English Turkish military
PIRILDAK:Bir haberin, belirli bir koda göre hecelenebilmesi için, ışıldakla nokta ve hat şeklinde işaretler veren muhabere cihazı. Buna "blinker light" da denir
BLINKER LIGHT : English Turkish military
PIRILDAK:Bak. "blinker"
BLIP : English Turkish military
PİP, EKO ÇENTİĞİ:Bak. "pip"
BLISTER : English Turkish military
BALÇ:Bir gemiyi torpidolara karşı korumak üzere, su kesiminin altında yapılan kabarıntı
BLISTER AGENT : English Turkish military
YAKICI KİMYA HARP MADDESİ:Bak. "vesicant agent"
BLISTER GAS : English Turkish military
YAKICI GAZ:Düşmana zayiat verdirmek için kullanılan harp gazı. Bu gaz, gözlerle akciğerleri zedeler ve deriyi kabartır. Eskiden buna "vesicant" denirdi
BLITZKRIEG : English Turkish military
YILDIRIM HARBİ:Düşmanın bütün mukavemetini süratle yoketmek amacıyla; zırhlı, motorlu birlikler ve hava kuvvetleri arasında işbirliği temin ederek, önceden ve hesaplı bir şekilde hazırlanan taarruzi hareket. Aslı Almanca bir terimdir
BLOCK : English Turkish military
EŞYA BLOĞU:İki veya daha çok birim genişlikte, iki veya daha çok birim derinlikte, birbirini destekler durumda, muntazam ikmal maddeleri istifi. Bir eşya bloğu, dikdörtgen veya piramit şeklinde olabilir
BLOCK CONTROL : English Turkish military
BLOK KONTROLÜ:Kıta ve ikmal maddeleri nakliyatının, diğer trafik tarafından aksatılmaması için kullanılan usul. Bu usulde, askeri inzibata ait trafik devriyeleri, kıta veya malzeme konvoylarının önünden giderek diğer trafiği durdurur ve yolu açık bulundurur. Buna "block system" da denir
BLOCK GAP : English Turkish military
ÖBEK ARALIĞI:Bir bilgi ortamı içinde bir blok veya kayıt sorununu belirtmek için kullanılan bir anlam
BLOCK LOAD : English Turkish military
BLOK YÜK:Bak. "block shipment"
BLOCK PLOT : English Turkish military
ŞEFFAF TATBİK KROKİSİ:Bak. "control sheet"
BLOCK SHIPMENT : English Turkish military
BLOK SEVKİYAT:Dengeli bir kuvvete belirli miktarda gün için dengeli bir stok temini maksadıyla, denizaşırı bölgelere ikmal maddeleri sevk usulü. Örneğin,
000 kişilik bir kuvvet için 30 günlük ikmal gibi
BLOCK STORING : English Turkish military
BLOK DEPOLAMA:Aynı cinsten kapların bir blok halinde istif edilmesi. Ayrıca bakınız: "commodity loading"
BLOCK STOWAGE LOADING : English Turkish military
BLOK İSTİF YÜKLEME:Belirli bir yere gidecek bütün yük bir arada istiflenecek şekilde bir yükleme usulü. Maksat, gittiği yerde, yükün, diğer noktalara ait yüklere zarar vermeden, süratle tahliyesini kolaylaştırmaktır. Ayrıca bakınız: "loading"
BLOCK SYSTEM : English Turkish military
BLOK SİSTEMİ:Bak. "block control"
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani