English
BLOCK TIME : English Turkish military
TAKOZ ZAMANI (HV.):Bir tayyarenin rampaya veya terminal sahasına varış veya ayrılış zamanı
BLOCKADE : English Turkish military
ABLUKA KUVVETİ:Ablukayı mümkün kılan silahlı kuvvetler
BLOCKHOLE CHARGE : English Turkish military
KAYA DELME İMLA HAKKI:Münferit kayaları parçalamak için üstten delik açılır ve imla hakkı kaya içine yerleştirilir
BLOCKHOUSE : English Turkish military
KORUGAN:Ateş etmeye imkan verecek Şekilde delik ve mazgalları bulunan, tahkim edilmiş tesis. Buna "bunker" da denir
BLOCKING AND CHOKING : English Turkish military
BLOKE ETME VE DESTEKLEME:Taşınan yükün elde olmadan kaymasını önlemek için kama ve takozların kullanılması
BLOCKING FORCE : English Turkish military
TIKAMA KUVVETİ:Düşman kuvvetlerinin belli bir istikametten ilerlemesini durdurmak veya geciktirmek maksadıyla bir tıkama kuvveti tarafından işgal edilen mevzii
BLOCKING POSITION : English Turkish military
TIKAMA MEVZİİ:Düşmanın belli bir istikametten ilerlemesini durdurmak veya geciktirmek maksadıyla bir tıkama kuvveti tarafından işgal edilen mevzii
BLOOD AGENT : English Turkish military
KAN HARP MADDESİ:Oksijenin kandan vücut dokularına normal geçişini önleyerek bünye işlevlerini etkileyen, siyanid grubu da dahil, kimyevi terkip
BLOOD AND NERVE POISON : English Turkish military
KAN VE SİNİR GAZI:Teneffüs cihazı, sindirim yolları ve gözenekler vasıtasıyle, vücuda girerek nefes almayı ve diğer bedeni faaliyetleri güçleştiren harp gazı
BLOOD CHIT : English Turkish military
KAN TEZKİRESİ:Taşıyan kimsenin selamete kavuşması yolunda yapılacak yardımın mükafatlandırılacağını belirten çeşitli dillerde kısa bir ifadeyi ve bir Amerikan bayrağı resmini ihtiva eden ufak bir bez parçası
BLOOD FLUKE : English Turkish military
ÇOK HÜCRELİ KAN PARAZİTİ:Kanda yaşayan bir parazit çeşidi
BLOUSE : English Turkish military
GÜNLÜK CEKET:Bak. "service coat"
BLOW : English Turkish military
SADME, ÇARPMA, TAARRUZ:Bak. "counter blow".
BLOW-OFF : English Turkish military
İNFİLAKLA AYIRMA, İNFİLAKLA AYRILMA (HV.):Bir alet kısmı veya parçanın, bir infilak kuvveti uygulamak suretiyle, bir roket aracının geri kalan kısmından maksatlı olarak ayrılması
BLOWBACK : English Turkish military
GAZ KAÇIRMA:Bir silah ateşlendiği zaman hasıl olan gazların basınç ile geriden kaçması. Gaz kaçırmaya; kusurlu kama veya kapak tertibatı çatlamış kovan veya bozuk kapsül sebep olabilir
BLOWN PRIMER : English Turkish military
KAPSÜL PARÇALANMASI:Fişek ateşlendiği zaman kapsülün, kovandaki yuvasından, olduğu gibi fırlamasına sebebiyet veren fişek hatası
BLUE DISCHARGE : English Turkish military
UYGUNSUZLUKTAN TERHİS:Bak. "undesirable discharge"
BLUE ENVELOPE : English Turkish military
MAVİ ZARF:Erlerin özel muhaberatı için kullanılan ve bir sansör tarafından sansüre tabi tutulan zarf
BLUE FORCES : English Turkish military
MAVİ KUVVETLER:NATO tatbikatında, bir dost görevde kullanılan birlikleri gösterir. Ayrıca bakınız: "force"
BLUE KEY : English Turkish military
MAVİ BASKI:Haritanın yapımı esnasında çizilmemiş olup gösterilmesi gereken ayrıntıların herhangi bir zemin üzerine mavi renkle çekilmiş kopyası; tersim ve kazma işleminde bu kopyadaki çizgilerin üzerinde gidilir
BLUE SEAL LETTER : English Turkish military
MAVİ MÜHÜRLÜ İLAM:ABD Ordusu'nda; bir askeri veya Federal cezaevinde bulunan bir mahkumun, ceza süresi ve askerlikten çıkarılma şekli ile ilgili olmak üzere, Kara Kuvvetleri Komutanlığı tarafından verilen belge
BLUE/ORANGE COMMANDER : English Turkish military
MAVİ/TURUNCU KOMUTAN:Tatbikat esnasında belli bir süre için mavi/ turuncu kuvvetlerin harekat kontrolunu almaya tayin edilmiş subay,
BLUEPRINT : English Turkish military
OZALİT KOPYA:Resim, kroki, şema, plan vesairenin ozalit kağıdı üzerine çekilmesi ve bu şekilde çekilmiş kopya
BLUING : English Turkish military
MENEVİŞ:Koruyucu bir tabaka temini için, cilalanmış çeliğin küherçile veya odun külü ile birlikte hararete gösterilmesi suretiyle, çelik üzerinde mavi bir oksit tabakasının meydana getirilmesi. Buna "phosphate finish" de denir
BOARD : English Turkish military
KURUL, DİVAN, KOMİSYON, HEYET:Görevlendirilen makam tarafından bir inceleme kurulu veya danışma heyeti olarak hareket etmek üzere atanmış, asker veya sivil yada hem asker hem sivil personelden mürekkep bir heyet. Kurul; kendisine sunulan konular üzerinde ya tavsiyelerde bulunur yada nihai bir karar verir
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani