English
BIOMEDICINE : English Turkish military
BİYOLOJİ TABABETİ:İnsan vücudunun çevresel kuvvetler karşısındaki tahammülünü incelemek ve tahammülü aşan durumlarda gerekli korunmayı sağlamak maksadına yöneltilmiş biyoloji ve tıp bölümü
BIONICS : English Turkish military
BİYONİK:Canlı organizma teşekkül prensiplerinin çözümünde uygulanan bilim dalı. Bu bilim aslında, canlı organizma gelişmesinin incelenip açıklanması ve bundaki imkan ve kabiliyetlerin, insan eliyle yapılmış sisteme mal edilmesidir
BIONUCLEONICS : English Turkish military
BİYONÜKLEONİK:Canlılar üzerinde etki yapan nötron enerji ve geniş bir anlamda, başka çeşitlerdeki dağılan enerjinin insan, hayvan ve bitkiler üzerindeki etkileri
BIOPHYSICS : English Turkish military
BİYOLOJİ FİZİĞİ, BİYOFİZİK:Bazen dar anlamda ses konusu ve sesin insan ve canlılarla ilişkilerine; daha geniş bir anlamda insan ve canlı organizmaların iç ilişkilerine uygulanan bilim dalı. Ayrıca, fiziksel kıymetlerin (ısı anormalliği, rutubet, basınç, gürültü, titreşim, ivme vesaire) canlılarla iç ilişkilerine uygulanır
BIOSATELLITE : English Turkish military
CANLI TAŞIYAN UYDU:İçinde bir hayvan veya bitki taşımak üzere imal edilmiş uydu
BIPOD : English Turkish military
ÇATAL AYAK:İki ayaklı destek. Örneğin; bir Browning otomatik tüfeği, çok kez, namluya destek vazifesi gören bir çatal ayakla teçhiz edilmiştir
BIPROPELLANT : English Turkish military
ÇİFT ROKET YAKITI:Yanma hücresine sokuluncaya kadar ayrı bulunan sıvı yakıt ile sıvı yakıcı bir madde (oxidizer) den ibaret sıvı bir roket yakıtı; birleştirilmeden önceki yakıt veya yakıcı maddeden herbirine de yine aynı ad verilir
BIRDCAGE : English Turkish military
KUŞ KAFESİ:Paralel yüzlü, dik dörtgen biçiminde ve aktif madde kabına yarı sabit bir şekilde tutturulmuş, madeni bir kafes. Kap, bir nükleer silah parçasının tamamını veya bir kısmını alabilir
BISECTION : English Turkish military
İKİYE BÖLME USULÜ:Açık metni kriptolamak için hazırlama usulü. Bunda bir haberin açık metni, çok kez, birbirine eşit olmayan iki kısım veya parçaya ayrılır. Bu kısımlara, haberin başı ve sonu hiç belli olmayacak bir tertip verilip, gerçek başlangıç özel bir tarzda belirtilir
BITING ANGLE : English Turkish military
ASGARİ DELME AÇISI:Bir merminin zırhı delmesi veya içine nüfus etmesi için gerekli en küçük vuruş açısı
BIVOUAC : English Turkish military
KONMAK:Bir yürüyüş veya muharebeden sonra, geceyi geçirmek üzere, bir ordugah veya konakta geçirmek
BIVOUAC AREA : English Turkish military
KONMA BÖLGESİ, ORDUGAH BÖLGESİ, KONAK BÖLGESİ:Bir konak veya ordugahın bulunduğu bölge
BLACK : English Turkish military
KARA, SİNSİ:İstihbarat konusunda belli cümlelerde kullanılan, örtüden ziyade yasadışı gizlemeye isnadı gösteren bir terim
BLACK BODY : English Turkish military
KARA CİSİM:Eğer mevcut bulunsaydı, üzerine gelen bütün radyasyonu yutup hiç birini yansıtmayacağı kabul edilen nazari bir cisim
BLACK BOX : English Turkish military
KARANLIK KUTU:Daha büyük bir sistemdeki belirli bir yere, iç bünyesi hakkında hiçbir bilgi elde edilemeden konup çıkarılabilen, genellikle elektronik bir ana unsura, umumi bir şekilde verilen isim
BLACK FORCES : English Turkish military
KARA KUVVETLER:Varşova Paktı tatbikatları hakkındaki istihbarat raporlarında, bu tip tatbikatlardaki Varşova Paktı Kuvvetlerini temsil eden birlikleri belirtmek için kullanılan terim
BLACK LIST : English Turkish military
KARA LİSTE:Varlığı dost kuvvetlerin güvenliğini tehdit eden gerçek veya muhtemel düşman sempatizanları, işbirlikçileri, istihbarat şüphelileri veya diğer şahısların resmi İKK listesi
BLACK POWDER : English Turkish military
KARABARUT:Tutuşturucu, tutuşturucu kapsülü, fünye ve manevra mermisi haklarının bir ana parçası olarak kullanılan istikrarsız, hassas ve kolayca tutuşabilir, alçak süratli infilak maddesi. Buna "gun powder" de denir
BLACK PROPAGANDA : English Turkish military
KARA PROPAGANDA:Gerçek yapılandan ayrı bir kaynaktan çıkıyormuş gibi göstermek suretiyle yapılan propaganda: Ayrıca bakınız: "propaganda"
BLACKING OUT : English Turkish military
KARARTMA:Bak. "blackout"
BLACKMAIL : English Turkish military
ŞANTAJ:
BLACKOUT : English Turkish military
GÖZ KARARMASI:Süratli bir yükselişte, oturur veya ayakta dururken, yüksek hız ile harekete maruz kalındığı zaman, şuurun yerinde olmasına rağmen, görme kabiliyetinin, geçici olarak, tamamen kaybolması. Ayrıca bakınız: "redout"
BLACKOUT LAMP : English Turkish military
KARARTMA LAMBASI:Bak. "black. out light"
BLACKOUT LIGHT : English Turkish military
KARARTMA LAMBASI:Araçlarda bulunan ve karartma sırasında kullanılan lamba. Buna "blackout lamp" da denir
BLADE : English Turkish military
PALA:Tayyare pervanelerinin kanatlarından herbiri
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani