Multilingual Turkish Dictionary

English

English
BOOK MOBILE : English Turkish military

SEYYAR KÜTÜPHANE, SEYYAR KİTAPLIK:Kitaplar ve kitaplık malzemesi ile seyyar bir kitaplık gibi teçhiz edilmiş bir araç. Bu araç Moral Hizmeti tarafından çalıştırılır. Yerli bir kitaplık tesisine imkan olmayan seyyar birliklerin ve diğer teşkillerin personeline faydalı olmak maksadıyla kurulur. Ayrıca bakınız: "field library"

BOOKING : English Turkish military

ZABIT TUTMA, SUÇ KAYIT İŞLEMİ:Bir askeri inzibat merkezi kayıt kısmında, tutuklanan bir şahıs için yapılan tam işlem ve kayıt işleri

BOOM : English Turkish military

YÜZÜCÜ GEÇİT ENGELİ:Yüzücü geçit engeli, kanal ve liman ağızları nevinden giriş yerlerini tıkamak için kullanılan engeldir. Bu engel, daha çok, kalaslardan ve çelik kablolardan meydana getirilir

BOOST : English Turkish military

ZENGİN KARIŞIM VERMEK:Bir motor veya makineye, normal yakıt karışımından daha kuvvetli bir karışım vermek

BOOST PHASE : English Turkish military

BUST SAFHASI:Uçuşun, bir balistik füze veya uzay aracının buster ve destek motorlarının faaliyette bulunduğu bölümü. Ayrıca bakınız: "midcourse phase; reentry phase; terminal phase"

BOOST-GLIDE VEHICLE : English Turkish military

EMME TAZYİKLİ SÜZÜLÜŞ ARACI:Atmosferi terk etmeye ve herhangi bir gücü ihtiyaç göstermeden veya süzülüş durumundan, ' aerodinamik kontrolle tekrar atmosfere dönmeye muktedir, roket emme tazyikli, kanatlı bir araç. Ayrıca bakınız: "skip glide bomber"

BOOSTED ROCKETFIELD ARTILLERY WEAPON : English Turkish military

ZENGİN KARIŞIMLI ROKET TOPÇU SİLAHI:Helikopterle taşınabilen ve zengin karışımlı roket prensibine dayanan bir direkt destek topçu silahı. Bu silah XM70,115 mm. olarak da tanınır

BOOSTER : English Turkish military

TUTUŞTURUCU, TUTUŞTURUCU ELEMANI:Bir tapa veya fünyede az miktarda infilak elemanı ile ateşlenebilecek hassasiyette ve esas infilak maddesini infilak ettirecek kudrette bir yüksek infilak maddesi

BOOSTER CHARGE : English Turkish military

YEMLEME BARUTU, YEMLEME İMLA HAKKI, TEŞDİT HAKKI (ORD.):Tutuşturucu olarak kullanılan yüksek süratli infilak maddesi

BOOSTER DOSE : English Turkish military

MÜKERRER AŞI, TAKVİYE AŞISI:Bir muafiyet aşısında, evvelce verilen dozun etkisini tembih maksadıyla, daha sonra verilen miktar. Ayrıca bakınız: "immunization"

BOOT : English Turkish military

BOT, ÇİZME:Deri, bez veya lastikten yapılmış konçlu ayakkabı

BOOTS AND SADDLES : English Turkish military

AT BAŞINA BORUSU:Süvarilerin biniş düzeni için çalınan bildirim borusu

BORDER : English Turkish military

DIŞKENAR (HARİTA;, HUDUT, SINIR:Haritacılıkta, bir kara, deniz veya hava haritasında pafta çizgileri ile çevreleyen çerçeve arasında kalan bölge

BORDER BREAK : English Turkish military

DIŞ KENAR BASKI, KİTABE TAŞMASI:Bir kara, deniz veya hava haritasında kartografik teferruatı pafta çizgileri dışındaki kenara taşırmak gerektiği zaman kullanılan bir kartografi tekniği

BORDER CROSSER : English Turkish military

GEÇİŞ İZİNLİ ŞAHIS, PASAVANLI ŞAHIS:Bir hududa yakın oturan ve normal olarak meşru nedenlerle hududu sık sık geçmek lüzumu duyan kimse

BORE : English Turkish military

NAMLU İÇİ:Bir silah namlusunun, birleştirme konisinden ağzına kadar olan iç kısmı

BORE BRUSH : English Turkish military

NAMLU FIRÇASI, TOMAR FIRÇASI (TOP), USKUNCA (DZ. ):Top ve diğer silahlarda yiv ve setlerin temizliği için kullanılan fırça

BORE IMPRESSION : English Turkish military

NAMLU İÇİ KALIBI:Bir top namlusunun içindeki yiv ve setlerin vaziyetini tayin etmek için plastik bir madde ile alınan kalıp

BORE REST : English Turkish military

NAMLU AĞZI KLİNOMETRE YATAĞI:Bak. "clinometer rest"

BORE SAFE : English Turkish military

NAMLU EMNİYETLİ:Namlu emniyetini sağlayacak ve mermilerin namlu ağzını terketmeden önce infilak etmelerini önleyecek bir tertibatı bulunan. Buna "detonatorsafe" de denir

BORE SIGHT : English Turkish military

NİŞAN HATTI KONTROL TERTİBATI, NİŞAN KONTROL ALETİ:Bir silahın namlu eksenini, bir nişan noktası ile aynı hizaya getirmek için kullanılan tertibat

BORE SIGHTING : English Turkish military

NİŞAN HATTI AYARI, NİŞAN KONTROLÜ:Bir silah veya anten eksenini, kendi nişan aletinin nişan hattı ile, optik veya elektronik şekilde, paralel hale getirme veya bir noktada birleştirme işlemi

BORE-SAFE FUSE : English Turkish military

NAMLU EMNİYETLİ TAPA:Ateşleme serisinde (explosive train), merminin namlu ağzını terketmeden önce infilakını önleyecek bir tertibatı {interrupter) bulunan tapa. Ayrıca bakınız: "nonboresafe fuze"

BORON : English Turkish military

BORON:Yüksek bir özgül itici kuvvete sahip bir yüksek enerji yakıtı. Yüksek çekişli yakıtlardan (exotic fuels) biri

BORON HYDRIDE : English Turkish military

BORON HİDRAT:Bak. "boron"