Multilingual Turkish Dictionary

English

English
BULL'S EYE POWDER : English Turkish military

FİŞEK BARUTU:Hafif ateşli silah mühimmatında sevk barutu olarak kullanılan adi cins barut

BULLET : English Turkish military

FİŞEK MERMİSİ, ÇEKİRDEK:Bir piyade tüfeği veya hafif ateşli silahlarda kullanılan kurşun, çelik veya diğer bir maddeden mamul, şekillendirilmiş cisim

BULLET DROP : English Turkish military

MERMİ DÜŞÜMÜ:Bir merminin silah ile hedef arasındaki uçuşu sırasında, yer çekimi tesiriyle, normal olarak alçalması

BULLET SPLASH : English Turkish military

MERMİNİN PARÇA SIÇRATMASI:Bir merminin zırh bir levhaya veya başka bir sert maddeye çarpması sonucu, küçük parçaların veya erimiş maden parçalarının etrafa saçılması

BULLPUP : English Turkish military

BULPAP:Avcı tayyaresi, hafif taarruz tayyaresi ve muhtemelen helikopterler tarafından, yer birliklerinin yakın desteğinde ve engelleme maksadıyla, kıyıdaki ve su üzerindeki küçük taktik hedeflere karşı kullanılan, havadan satha güdümlü füze. Füzenin güdümü, fırlatmayı yapan tayyare komuta tertibatı ile, görerek temin edilir. Bu füzenin Hava Kuvvetlerine ait modeli GAM83 tür. GAM83, nükleer olmayan bir harp başlığı taşır. GAM83B'nin bir nükleer harp başlığı vardır. AGM-12 olarak adlandırılır

BULLS EYE : English Turkish military

HEDEF ORTASINA VURUŞ, TAM İSABET:Bir hedefin merkezine isabet eden atım

BUNGEE : English Turkish military

SANDOV TERTİBATI, YARDIMCI KOMUTA TERTİBATI:Bazı hafif tip tayyarelerde kullanılan elastiki şerit amortisör veya kompansatör tertibatı

BUNKER : English Turkish military

KORUGAN:Personeli korumaya mahsus tahkim edilmiş bir yapı. Savunmalı top mevzii veya bir savunma mevzii. Bak. "blockhouse"

BUNKER FUEL : English Turkish military

GEMİ KAZAN YAKITI:Buharlı gemilerde, kendi kazanlarının yakıt ihtiyacı olarak taşınan mazot

BUOYANT MINE : English Turkish military

DEMİRLİ MAYIN:Birdemir veya demirleme halatı ile gerekli derinlikte tutulmadığı takdirde, su üstünde yüzmesini mümkün kılacak büyüklükte bir şamandırası bulunan su altı mayını

BURBLE : English Turkish military

ANAFOR:Aerodinamik satıh üzerinden geçen havanın ayrılıp cereyan istikametinin kırılmasıyla bu satıh etrafında meydana gelen hava anaforu

BUREAU OF MEDICINE AND SURGERY : English Turkish military

DENİZ KUVVETLERİ SAĞLIK DAİRESİ:ABD Deniz Kuvvetlerinin ve Deniz Piyade Sınıfının sağlık işleri ile ilgili teşkilat

BURGLARY : English Turkish military

EV HIRSIZLIĞI, EV SOYMA:

BURIAL : English Turkish military

TEDFİN, GÖMME:Bknz. "emergency burial; group burial, trench burial". Ayrıca bakınız: "graves registration"

BURIAL AND GRAVE REGISTRATION : English Turkish military

GÖMME VE MEZAR KAYDI:Bak. "grave registration"

BURN : English Turkish military

YAKMA, İFŞA:
Gizli bir şahsın statüsünü kasıtlı, olarak ifşa etme.
Talimatlarda belirtildiği gibi genellikle bir nezaretçi tarafından gizlilik dereceli malzemenin meşru imhası ve yakılması

BURN NOTICE : English Turkish military

İFŞA BİLDİRİSİ:Bir istihbarat teşkilatı tarafından, diğer yerli yabancı teşkilatlara gönderilen, bir şahsın veya grubun çeşitli nedenlerden dolayı güvenilir olmadığını bildiren resmi bir beyan

BURN-THROUGH RANGE : English Turkish military

TANIMA MESAFESİ:Belli bir radarın alınan harici titreşimler vasıtasıyla hedefleri tefrik edebildiği mesafe

BURNED : English Turkish military

AÇIĞA VURMA:Gizli bir ajanın operasyonda ifşa olduğunu (özellikle gözetlemede) veya bilgi kaynağı olarak güvenirliğinin ihlal edildiğini göstermek için kullanılır

BURNING TRAIN : English Turkish military

TUTUŞTURMA SERİSİ:Bak. "igniter train"

BURNOUT : English Turkish military

YAKIT BİTİŞİ, YAKIT TÜKENMESİ:Roket motorundaki yakıt yanışının programlanmış kesiş dışında, sona erdiği an veya füze yolundaki nokta

BURNOUT VELOCITY : English Turkish military

YANIŞ TÜKENME NOKTASI HIZI:Bir füzenin, motorundaki yanış sona erdiği anda ulaştığı hız

BURNOUT WEIGHT : English Turkish military

YAKIT TÜKENME NOKTASI AĞIRLIĞI:Bir füzenin yakıt tükenme anında, kullanılmamış artık yakıtla birlikte ağırlığı

BURST : English Turkish military

PARALANMA:Bir bomba veya merminin havada veya yere yada hedefe çırptığı zaman infilak etmesi

BURST CENTER : English Turkish military

ORTA PARALANMA NOKTASI:Bak. "center of burst"