Multilingual Turkish Dictionary

English

English
BREECHBLOCK TRAY : English Turkish military

KAMA PAYI TABLASI, KAMA GÖVDESİ TESKERESİ:Büyük bir topta, geri çekilen kama gövdesine mesnetlik yapan ve kamanın kendi ekseni etrafında namlu geri kısmından serbestçe ayrılmasına imkan veren, namlu gerisine mafsalla tespit edilmiş tepsi biçiminde dayanak

BREVET : English Turkish military

FAHRİ RÜTBE:Özel bir atanma yapılmadıkça, bir subayın maaş vesair haklarını arttırmayan ve sadece daha yüksek bir şeref payesi veren rütbe. Bu usul, A. B. D. Ordusunda halen kullanılmamaktadır. Buna "brevet rank" da denir

BREVITY AND CONDENSATION CODE : English Turkish military

KISALTMA KODU:Bak. "brevity code"

BREVITY CODE : English Turkish military

KISALTMA KODU:Güvenlik sağlamayan, mesajların gizlenilmesinden ziyade sadece kısaltılması amacı güden kod. Güvenlik söz konusu olduğu zaman, bu tip kodun, bir şifreleme usulü ile birlikte kullanılması gerekir

BRIBE : English Turkish military

RÜŞVET:

BRIDGE : English Turkish military

KÖPRÜ ÜSTÜ:Gemilerin sevk ve idare edildiği yer

BRIDGE CIRCUIT : English Turkish military

KÖPRÜ DEVRESİ, SAPLAMA DEVRESİ:Mevcut bir devreye paralel olarak bağlanan devre

BRIDGE PLATE : English Turkish military

SEYYAR RAMPA:Yük vagonu veya kamyon ile yükleme platformu arasında uzatılan, genel olarak madeni levhadan iskele

BRIDGEHEAD : English Turkish military

KÖPRÜBAŞI:Düşman tarafından işgal edilmiş veya tehdit altında bulunan, sürekli indirme, çıkarma, kıtalar ve malzemenin geçişi ve/veya müteakip harekatlara gerekli manevra sahasının sağlanması için tutulması veya en azından kontrol edilmesi gereken arazi bölgesi

BRIDGEHEAD LINE : English Turkish military

KÖPRÜBAŞI HATTI:Köprübaşının geliştirilmesinde hedef bölgenin sınırı. Ayrıca bakınız: "objective area"

BRIEF : English Turkish military

AYDINLATMAK, YÖN, ETMEK:Bak. "orient"

BRIEFING : English Turkish military

BRİFİNG:Kısa, özel talimat veya bilgi verilmesi işlemi

BRIEFING DIRECTIVE : English Turkish military

BRİFİNG DİREKTİFİ:Harekat idare karargahından alınan ve brifing programını ihtiva eden talimat

BRIGADE : English Turkish military

TUGAY:Genel olarak tümenden küçük olup emrine alay veya tabur ve ihtiyaçları karşılayacak şekilde kurulmuş küçük birlikler verilen bir kara ordusu birliği

BRIGADE ADJUTANT : English Turkish military

TUGAY EMİR SUBAYI, TUGAY MERKEZ KISMI AMİRİ:

BRIGADE LANDING TEAM : English Turkish military

TUGAY ÇIKARMA TİMİ, TUGAY İNDİRME TİMİ:Bir çıkarma (veya indirme) hücum timi. Bir tugay karargahı ile iki veya daha çok, tabur seviyesinde muharebe birliğinden ve müstakil olarak harekatı idare ettiği sürece, muharebe ve geçici lojistik için gerekli, muharebe ve hizmet takviye unsurlarından mürekkep, dengeli bir özel görev teşkilidir

BRIGADIER : English Turkish military

TUGAY KOMUTANI:

BRIGADIER GENERAL : English Turkish military

TUĞGENERAL:Orduda, rütbesi albay (colonel) 'den yukarı tümgeneral (major general) dan aşağı olan subay

BRISANCE : English Turkish military

KIRICILIK:Yüksek süratli infilak maddelerinin yaralayıcı gücü

BRITISH ANTI LEWISITE : English Turkish military

İNGİLİZ ANTİ LEVİZİT MERHEMİ:Gözlerin, sıvı halindeki yakıcı gazlara karşı ilk tedavisinde kullanılan ve genel olarak, merhem halinde dağıtılan kimya maddesi

BRITISH THERMAL UNIT : English Turkish military

İNGİLİZ ISI BİRİMİ (BTU):Bir libre suyun sıcaklık derecesini, bir Fahrenheit derecesi arttırmak için gerekli ısı miktarı

BROAD GAUGE (GAGE) : English Turkish military

GENİŞ HAT:Rayları arasında
5 cm (4'8 1/2") den çok bir açıklık bulunan demiryolu hattı. Ayrıca bakınız: "narrow gauge" ve "standard gauge"

BROADCAST : English Turkish military

YAYIN, YAYMAK, SAÇMAK:

BROADCAST CONTROLLED AIR INTERCEPTION : English Turkish military

YAYIN KONTROLLU HAVA ÖNLEMESİ:Önleme uçağına bir düşman baskınıyla ilgili devamlı bilgi yayını yapıldığı ve başkaca kontrola lüzum kalmadan önlemenin yapıldığı bir önleme şekli. Ayrıca bakınız: "air interception; close controlled air interception"

BROADSIDE : English Turkish military

BORDA GÖSTEREN:Bordası veya yanı ateş edene dönük olan. Bak. "bow-on"