Multilingual Turkish Dictionary

English

English
CONTAINER ANCHORAGE TERMINAL : English Turkish military

KONTEYNER DEMİRLEME YERİ:Konteynerlerden gemilere yüklerin nakledilmesi için uygun tesisleri bulunan muhafazalı bir demirleme yeri (liman değil)

CONTAINING ACTION : English Turkish military

TESPİT TAARRUZU:Bak. "holding action"

CONTAMINATED : English Turkish military

KİRLETİLMİŞ, KİRLENMİŞ:Kimyasal harp maddeleri vasıtasıyla zehirli veya mayın ile tehlikeli hale getirilmiş

CONTAMINATION : English Turkish military

KİRLENME, KİRLETME:Radyoaktif malzemenin, biyolojik ve kimyasal maddelerin yapılar, bölgeler, personel ve eşya üzerinde birikmesi veya bunlar tarafından emilmesi. Ayrıca bakınız: "induced radiation", "residual contamination" ve "residual radiation"

CONTAMINATION CONTROL : English Turkish military

KİRLİLİK KONTROLU:Askeri harekatların etkili bir şekilde idare edilmesinin muhafazası veya bu durumun artırılması için zararlı nükleer, biyolojik veya kimyasal kirlilikten geçici veya daimi olarak kaçınmak veya söz konusu olguyu azaltmak, ortadan kaldırmak veya geriletmek için bulunan usuller

CONTAMINATION CONTROL LINE : English Turkish military

KİRLİLİK KONTROL HATTI:Söz konusu kirleticinin belirli bir düzeyde kirlettiği bölgeyi teşhis eden yetkili makam tarafından oluşturulan hat. Ayrıca bakınız: "contamination"

CONTAMINATION CONTROL POINT : English Turkish military

KİRLİLİK KONTROL NOKTASI:Kirlenmiş bölgeye giriş ve bu bölgeden çıkışı kontrol etmek üzere personel tarafından kullanılan kirlilik kontrol hattının belirli bir kısmı. Ayrıca bakınız: "contamination"

CONTINENTAL AIR COMMAND : English Turkish military

ANAYURT HAVA KOMUTANLIĞI:ABD Anayurdu içinde bulunan bir hava komutanlığı. Bu komutanlık anayurt içinde bulunan hava ihtiyat kuvvetlerinin ve Hava Milli Muhafız Teşkilatının yurtiçi tehlike hallerine ve çeşitli idari faaliyetlerine ait işleri yapar

CONTINENTAL ARMY : English Turkish military

ANAYURT ORDUSU:

CONTINENTAL GLACIER : English Turkish military

KITA BUZULU, İÇ BUZUL:Bak. "ice cap"

CONTINENTAL UNITED STATES (CONUS) : English Turkish military

ABD ANAYURDU:Kuzey Amerika kıtasında Kanada ile Meksika arasında kalan ve civar kara sularında içine alan Birleşik Devletler arazisi. Aynı zamanda CONUS olarak bilinmektedir

CONTINGENCY ANALYSIS : English Turkish military

İHTİMALAT ANALİZİ:

CONTINGENCY AREA : English Turkish military

MUHTEMEL DURUM BÖLGESİ:

CONTINGENCY OPTION PROGRAM : English Turkish military

EMEKLİ MAAŞI KESİNTİ PROGRAMI:Bak. "Uniformed Services Contingency Option Act"

CONTINGENCY PLAN : English Turkish military

MUHTEMEL DURUM (İHTİMALAT) PLANI (NATO):Sorumluluk bölgesinde olması beklenebilen durumlar için bir plan

CONTINGENCY PLANNING FACILITIES LIST PROGRAM : English Turkish military

MUHTEMEL DURUM PLANLAMA TESİSLERİ LİSTESİ PROGRAMI:ABD askeri plancılarını ilgilendiren bütün ülkelerin muhtemel durum planlarına ait mevcut hedef dokümanlarının hazırlanması ve muhafazası için komuta programı birleştirilmiş ve belirtilmiş müşterek bir savunma istihbaratı teşkilatı

CONTINGENCY RETAINING (RETENTION) STOCK : English Turkish military

MUHTEMEL İHTİYAÇ KARŞILIĞI ALIKONMUŞ STOK (AMERİKAN SAVUNMA KURULU):Fazla ikmal (long supply) durumundaki bir madde miktarından programlanmış bir ihtiyaca bağlanmamış bulunan ve normal olarak, stok fazlası olarak kabul edilebilecek olan fakat askeri bir durum veya savunma ile ilgili muhtemel olaylar için elde tutulmasına karar verilen kısım. Bununla beraber muhtemel durum için alıkonan stok durumunda elde tutulması gereken bir maddenin hiçbir kısmı ekonomik amaçla alıkonmuş stok olarak ayrılamaz. Ayrıca bakınız: "reserve supplies"

CONTINGENCY ZONE FIRE : English Turkish military

TALİ ATEŞ BÖLGESİ:Bak. "contingent zone of fire"

CONTINGENT : English Turkish military

ASKERİ BİRLİK:Ordunun herhangi bir birliği

CONTINGENT BARRAGE : English Turkish military

TALİ BARAJ ATEŞİ:Muhtemel bir tehlike halinde kullanılmak üzere planlanmış ve hazır bir vaziyette tutulan baraj ateşi. Halen bu usul ve terim kullanılmaktadır

CONTINGENT EFFECTS : English Turkish military

MUHTEMEL DURUM ETKİLERİ:Bir nükleer patlamayla bağlantılı ana etkilere ilaveten arzu edilen ve edilmeyen etkiler

CONTINGENT ZONE OF FIRE : English Turkish military

TALİ ATEŞ BÖLGESİ:Normal ateş bölgesinden ayrı olarak ateş bölgesi içinde bulunan ve bazı hallerde belirlenmiş bir kara birliğinden veya ateş altına alınması istenebilecek olan bir bölge. Ayrıca bakınız: "zone of fire"

CONTINUATION MILITARY TRAINING : English Turkish military

EK ASKERLİK EĞİTİMİ (HV.):Hava eğitim komutanlıkları üslerinde gösterilen temel teknik ve uçuş eğitimiyle birlikte yürütülen askeri eğitim. Bu eğitim esas itibariyle denetleme ve muayene, h. ataları düzeltme ders yerlerine gidiş ve gelişte yürüyüş, geçit resmi merasim ve beden eğitiminden ibarettir

CONTINUE PART/STARBOARD : English Turkish military

İSKELE/SANCAK TARAFINA DEVAM ET !:Hava önlemede "gösterilen manyetik pusula istikametinde mevcut dönüş oranını iskele/sancak tarafına dönerken devam ettir" veya "belirtilen derecede iskele/ sancak tarafına dönüşünü devam ettir" anlamına gelmektedir

CONTINUED TRAINING : English Turkish military

DEVAMLI EĞİTİM: