English
DEFLECTION DISPERSION PATTERN : English Turkish military
YANA DAĞILMA ŞEKLİ:Bak. "dispersion pattern"
DEFLECTION ERROR : English Turkish military
YAN HATASI:Nişan alınan nokta ile bir mermi paralanma noktası veya bir sıra ateşi (salvo) orta vuruş noktası arasında, hedefin sağında veya solunda kalan mesafe
DEFLECTION PATTERN : English Turkish military
YANA DAĞILMA ŞEKLİ:Bak. "dispersion pattern", "pattern" ve "width of sheaf"
DEFLECTION PROBABLE ERROR : English Turkish military
İHTİMALİ YAN SAPMASI HATASI:Dağılma ile meydana gelen ve tek bir yan açısı ile atılan sonsuz sayıda atımda, çok defa, belirli bir sınırı da aşacak olan istikamet hatası. Bu hatanın miktarı; dağılma şekli (dispersion pattern) en geniş yerinde, genişliğin sekizde biridir. Bu değer atış cetvellerinde verilmiştir
DEFLECTION SCALE : English Turkish military
YAN TAKSİMAT ISKALASI:Yan düzeltmelerini uygulamak veya topu yana doğru tevcih etmek için bir nişangah üzerinde, milyem veya derece olarak işaretlenmiş taksimat
DEFLECTION SHIFT : English Turkish military
YAN KAYDIRMASI:Yan bağlamasında yapılan bir değişiklik
DEFOLIANT : English Turkish military
YAPRAK DÖKTÜRÜCÜ MADDE:Bitkilerin yapraklarını vaktinden önce döktürmeye yarayan bir kimya maddesi
DEFOLIANT OPERATIONS : English Turkish military
BİTKİLERİ TEMİZLEME HAREKATI:Askeri harekatın desteklenmesinde bitki örtüsü ile kaplı bölgelerde yaprak dökücü maddelerin kullanılması
DEFOLIATING AGENT : English Turkish military
YAPRAK DÖKTÜRÜCÜ MADDE:Çiçeklerin, bitkilerin ve ağaçların yapraklarını vaktinden önce dökmesine neden olan kimyasal madde
DEGASSING : English Turkish military
GAZDAN TEMİZLEME:Bir gazı veya zararlı niteliklerini yok etmek üzere kimya maddeleri ile işleme tabi tutma. Gazdan temizleme, bulaşıcı maddelerden temizlemenin bir eşidir
DEGAUSSING : English Turkish military
DİGAVSİN:Elektromanyetik bobinler; daimi mıknatıslar ve diğer araçlar kullanılarak bir geminin manyetik alanının azaltılması işlemi
DEGRADATION : English Turkish military
BOZULMA:Elektronik gönderme, fotoğraf teksiri veya elektronik hedef tespit cihazının (sensor) iyi çalışmaması sonucu kızıl ötesi, radar veya fotoğraf şekillerinde berraklığın azalması ve detayların silinmesi hali
DEGRADATION OF PERMAFROST : English Turkish military
TİYALİN AZALMASI:Tiyal tabakasının, tabii veya suni sebepler yüzünden azalması. Bak. "permafrost"
DEGREASING : English Turkish military
YAĞ TEMİZLEYİCİ:Sıcak buhar kullanarak, daldırma suretiyle temizleme yapan eritici
DEGREE OF RISK (NUCLEAR) : English Turkish military
RİSK DERECESİ:Yakın bir düşman hedefine taarruzda kullanılan bir nükleer silahın infilak tesirlerine, dost kuvvetlerin maruz bırakılabilecekleri, komutan tarafından belirtilmiş risk. Değişik taktik durumlarda kabul edilebilir risk dereceleri emergency (kritik), moderate (orta), ve negligible (önemsiz) 'dir. Bak. "emergency risk (nuclear) ", "moderate risk (nuclear) ", "negligible risk (nuclear) ". (Not: NATO teriminin bunu tavsif edici karşılığı yoktur)
DELAY : English Turkish military
GECİKME:Ateş gemisinden, gözetleyici ve tespit ediciye talep edilen ateş isteğinin hemen yerine getirilemeyeceğine dair rapor. Bunu, normalde tahmini bir gecikme süresi takip eder
DELAY (RADAR) : English Turkish military
GECİKTİRME:Bir bütünün belirli parçalarını seçmek için kullanılan zaman esasının başlangıcının elektronik geciktirilmesi
DELAY ACTION : English Turkish military
TAVİK, GECİKTİRMELİ (DZ.):Bir mühimmat maddesinin, tapası faaliyete geçirildikten sonra, önceden tespit edilen geciktirilmiş infilakı
DELAY EN ROUTE : English Turkish military
GECİKME MÜDDETİ, MEHİL:Yeni bir görev yerine gitmekte olan bir kimseye izin süresine mahsuben ve kanuni yol süresinden ayrı olarak
geçici görevde tespit edilmiş sınırlar dahilinde- verilmiş olan süre. Mehil; izin statüsünün gerektirdiği bir evvelki görev yerine dönüş zarureti olmaksızın, yeni görev yerine seyahat yetkisi verir. Bak. "leave of absence"
DELAY FUSE : English Turkish military
GECİKMELİ TAPA:Tapa ateşleme serisine, merminin gecikme süresince, hedefe nüfuz ettikten sonra patlamasına imkan verecek bir geciktirme unsuru ilave edilmiş tapa. Bu çeşit tapalar, mayın tesiri veya sekme fiili için merminin infilaktan önce hedefe nüfuzuna imkan vermek maksadıyla kullanılır. Buna "delayed action fuze" da denir. Bak. "fuze"
DELAY RELEASE SINKER : English Turkish military
GECİKTİRME ŞAMANDIRASI:Döküldükten sonra, önceden belirlenen bir süre boyunca deniz yatağında mayını bağlı tutan seviye şamandırası
DELAYED ACTION BOMB : English Turkish military
GECİKTİRMELİ BOMBA:Hedefe temas ettikten belirli bir zaman sonra paralama barutunu infilak ettirecek bir tapa ile teçhiz edilmiş bomba
DELAYED ACTION FUSE : English Turkish military
GECİKTİRMELİ TAPA:Bak. "fuze", "delayed fuze"
DELAYED ACTION MINE : English Turkish military
GECİKTİRME MEKANİZMALI MAYIN (DZ.):Yerleştirildikten bir müddet sonra patlayan ve genellikle geri çekilen bir kuvvet tarafından, takip eden kuvvetleri taciz veya yok etmek için bırakılan mayın
DELAYED CONTACT FIRE : English Turkish military
GECİKMELİ TEMASLA ATEŞLEME:Bir mayını, temas edildikten veya karıştırıldıktan sonra, belirli bir zaman geçince infilak ettirmek üzere tanzim edilen ateşleme şekli
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani