English
DUPLICATE : English Turkish military
SURET, İKİNCİ, TIPKI, MÜKERRER:
DUPLICATE NEGATIVE : English Turkish military
ÇOĞALTMA NEGATİFİ:Orijinal negatiften veya pozitiften yeniden çoğaltılan negatif
DUPLICATE SERVICE : English Turkish military
TAMAMLAYICI EŞİT HİZMET, ÇİFT EŞİT HİZMET:Genellikle aynı kaynaklardan ikmal edilen, aynı kapasite ve özelliklere sahip olan; fakat herbiri yalnız başına, bütün ağırlığı kendi üzerine alacak kapasiteden mahrum bulunan iki hizmet
DUPLICATING NEGATIVE : English Turkish military
BAKIM NEGATİFİ:Çoğaltma negatifi elde etmede kullanılan negatif çeşidi
DURABLE MATERIAL : English Turkish military
DAYANIKLI MALZEME:Bak. "nonexpendable supplies and material"
DURING OPERATION MAINTENANCE : English Turkish military
HAREKET HALİNDEKİ BAKIM:Bak. "march maintenance"
DUSK : English Turkish military
GÜN AĞARMASI:Tam karanlıktan, mahalli fecrin (civil morning twilight) başladığı ana kadar olan fecir devresi
DUST RESPIRATOR : English Turkish military
TOZ MASKESİ:Yüzün alt tarafına takılan ve, içinde bulunan bir filtre sayesinde, teneffüs edilen havanın tozlarını ayıran, yarım maske şeklinde tertibat
DUSTER (ANTI AIRCRAFT WEAPON) : English Turkish military
DUSTER (UÇAKSAVAR SİLAHI):Alçaktan uçan uçaklara karşı kullanılan kundağı motorlu, 40 mm lik uçaksavar silahı. M-42 olarak da isimlendirilir
DUTY : English Turkish military
GÖREV:Askeri personelin atanmış oldukları belirli iş veya işyeri
DUTY ASSIGNMENT : English Turkish military
MEMURİYET GÖREVİ:Bir askeri birlikteki belirli bir mevkiye atanan bir kimse tarafından, normal olarak, deruhte edilen, birbiri ile yakından ilgili, vazife ve sorumluluklar grubu. Bir askeri meslek ihtisası, bir şahsı, genellikle çeşitli memuriyet görevlerine ehil kılar. Buna "duty position" da denir
DUTY BRANCH : English Turkish military
GÖREV SINIFI:Bir subayın bir memuriyet görevi olarak veya, a) Kara Kuvvetleri Komutanlığı özel emriyle. b) Subayları kıtalar yanında Kurmay sınıfında geçici olarak görevlendirme yetkisine sahip general rütbesindeki subaylar tarafından verilmek suretiyle hizmet gördüğü sınıf
DUTY OFFICER : English Turkish military
NÖBETÇİ SUBAYI:Belirli bir süre içinde, acele hallerde müracaat edilmek üzere, daima hazır bulunacak olan subay
DUTY POSITION : English Turkish military
MEMURİYET GÖREVİ:Bak. "duty assignment"
DUTY ROSTER : English Turkish military
HİZMET SIRA ÇİZELGESİ:Nöbet, perakende hizmet, mutfak görevi vesaire gibi, her şahsın yaptığı görevleri gösteren birlik personel çizelgesi. Bu çizelgenin tutulmasından maksat; gelecek hizmet sırası tarihini tespit etmek ve görevlerin, birlik personeli arasında, adilane dağılmasını sağlamaktır
DUTY STATION : English Turkish military
GÖREV YERİ:Bir subay veya erin görev yapmak üzere atanmış olduğu askeri müessese veya mevki
DUTY STATUS : English Turkish military
FİİLİ GÖREV DURUMU:Askerlik görevini tam olarak yapmakta olduğu kabul edilen tam maaş almaya hak kazanmış subay veya erat sınıfına mensup şahsın durumu. Bu terimi; faal görev yapabilecek durumda oluş anlamına gelen (active duty status) ile karıştırmamalıdır
DUTY WITH TROOP UNIT : English Turkish military
KITA HİZMETİ:Bak. "duty with traops"
DUTY WITH TROOPS : English Turkish military
KITA HİZMETİ:Bir subay, aşağıdaki görevlere atandığı ve bu görevleri yaptığı zaman kıta hizmetindedir. a) Onaylı bir TMK çizelgesine göre çalışan bir birlikteki görev yeri. b) Sınıf okulları, eğitim birlikleri, birlik eğitim merkezleri ve değiştirme personeli eğitim merkezlerinde bir görev yeri. c) İdari veya disiplin dışı maksatlar için kurulmuş birliklerde, bir subayın direkt emir ve komuta yetkisini kullandığı bir görev yeri. Buna "duty with troop unit" de denir
DWARF DUD : English Turkish military
KÖR KURŞUN:Silahın normal çalışmasında beklenen normal bir menzil içinde bir tesir yaratmayan, bir hedef üstüne atıldığında başarısız olan bir nükleer silah. Bu nisbi anlamda sadece patlamayan bir mermiyi oluşturur
DWELL AT/ON : English Turkish military
DEVAMLI, SÜREKLİ:Bir topçu veya deniz topçusu desteğinde belli hedef veya hedefler üzerinde belirlenen bir sürede belirsiz olarak devam edecek ateş için kullanılır
DYNA SOAR : English Turkish military
DAYNASOR:Yörünge hızına yakın veya bu hızla hareket, ses üstü süratle atmosfere dönüş ve kontrollü bir iniş manevrası yapabilme imkanlarını göstermeye yarayan, emme basınç süzülüşlü (boost glide), insan tarafından idare edilir, bir uzay aracı. X20A olarak adlandırılır
DYNAMIC PRESSURE : English Turkish military
DİNAMİK BASINÇ:Bir patlama dalgası şok cephesini takip eden hava nevinden, hareket halindeki bir vasatın meydana getirdiği basınç
DYNAMITE : English Turkish military
DİNAMİTLE TAHRİP ETMEK:Dinamitle atmak veya imha etmek
DYSBORISM : English Turkish military
DİSBORİZM (HV.):Çevre barometrik basıncındaki değişikliğin vücutta sebep olduğu çok değişik hastalık belirtilerinden kompleks bir grubu içine alan geniş terim.
000 ila
000 fit üstündeki irtifalarda, barometrik basıncın azalmasından (hipoksiya dışında) ileri gelen karakteristik belirtiler kramp ve karın gazı ağrılarıdır. Yüksek irtifadan inişte görülen artan barometrik basıncın gösterdiği özellik ise timpan boşluğunda şiddetli ağrı yapan aşırı gerilme ve sinüzit iltihaplarıdır. Bak. "bends" ve "decompression sickness"
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani