Multilingual Turkish Dictionary

English

English
FLAMMABLE CARGO : English Turkish military

YANICI KARGO (YÜK):Bak. "inflammable cargo"

FLAMMABLE STORAGE WAREHOUSE : English Turkish military

YANICI MADDELER DEPOSU:Yanıcı ikmal maddelerini muhafaza için yapılan depo. Bu gibi binalar başka binalardan uzak yerlerde tesis edilir

FLANK : English Turkish military

YAN TAARRUZU YAPMAK:Yandan veya yan üzerine taarruz etmek

FLANK ATTACK : English Turkish military

YAN TAARRUZU:Düşmanın yanına yapılan taarruz. Buna "flanking attack" de denir

FLANK GUARD : English Turkish military

YANCI:Yürüyüş yapan birliklerde, bir kıta topluluğunun sağ ve sol yanını koruyan, bir veya birkaç grup veya birlik

FLANK OBSERVATION : English Turkish military

YAN GÖZETLEME:Silah ile gözetleyici arasındaki açıklık hedef üzerinde
105 derecelik bir açı meydana getirecek kadar hedefin yanında veya yanına yakın bir noktada bulunan bir gözetleme yerinden atışın gözetlenmesi. Buna "flank spotting" de denir.

FLANK OBSERVER : English Turkish military

YAN GÖZETLEYİCİ:Bak. "observer"

FLANK PATROL : English Turkish military

YAN KEŞİF KOLU:Vazifesi birliğin yanını korumak ve düşman hareketlerini dikkatle gözetlemek olan keşif kolu

FLANK PROTECTIVE FIRE : English Turkish military

YAN KORUMA ATEŞİ:Bir yanı özellikle, açık bir yanı korumak maksadıyla açılan ateş

FLANK SECURITY : English Turkish military

YAN EMNİYETİ:Yürüyüş halindeki bir kolun veya muharebe düzenindeki bir kuvvetin yanlarını korumak, için alınan tedbirler. Yan emniyeti için mümkün olan yerlerde, yancılardan veya keşif kollarından ve tabii ve suni engellerden faydalanılır

FLANK SPOTTING : English Turkish military

YAN GÖZETLEME:Bak. "flank observation"

FLANK UNIT : English Turkish military

KANAT BİRLİĞİ:Bak. "wing"

FLANK WIND : English Turkish military

YAN RÜZGAR:Bak. "cross wind"

FLANKING ACTION : English Turkish military

YAN HAREKETİ:Düşmanın yanına yöneltilen hücum hareketi. Örneğin yan taarruzu (flanking attack) ve yan ateşi, (flanking fire) gibi

FLANKING ATTACK : English Turkish military

YANDAN/KANATLARDAN TAARRUZ:Düşmana yan taraftan yöneltilen taarruzi hareket. Ayrıca bakınız: "frontal attack"

FLANKING FIRE : English Turkish military

YAN ATEŞİ:Düşmanın yanına yapılan ateş. Düşmanın sağ veya solunda bulunan bir yerden düşmana açılan ateş. Ayrıca bakınız: "enfilade fire"

FLANKING MARCH : English Turkish military

YAN YÜRÜYÜŞÜ:Bir düşman kuvvetinin sağ veya sol yanını kuşatmak amacıyla, veya cepheye nazaran herhangi bir yana doğru, yapılan yürüyüş

FLARE : English Turkish military

AYDINLATMA CEPHANESİ:Esas itibariyle aydınlatma ve işaretleşme için yapılmış olan ve kısa bir süre yanarak parlak bir ışık veren piroteknik mühimmat, aydınlatma cephanesi, silah ve roketlerle atılabildiği gibi, uçaklardan da bırakılabilir veya arazi üzerine yerleştirilerek kullanılır. Bu cephane, kullanma maksadına göre, çeşitli renklerde ve mermi, bomba, fişek vesaire şekillerinde imal edilebilir

FLARE BACK : English Turkish military

ALEV GERİ TEPMESİ:Bir topun kamasından alev fışkırması, kama alevi, namlu içinde kalıp, namlu açıldığı zaman geriye geçerek orada hava ile karışınca iştial eden gazlardan ileri gelir

FLARE DUDU : English Turkish military

Bir hedefe gönderilen nükleer bir silahın beklenen darbe ile fakat amaçlanandan daha yüksek bir irtifada infilak etmesi. Bu, darbesi ile ilgilenilen bir mermi olmayıp, silahın normal işleyişi ve hedef üzerindeki etkileri ile ilgilidir

FLASH : English Turkish military

HAREKAT YILDIRIM:Düşmana ilk temas raporları veya, doğrudan doğruya ilgili olan birliklerin harekat komutanları tarafından gönderilmiş olan harekatla ilgili özel ivedi haberler için kullanılan terim. Bu terim, yalnız hayati önemdeki ivedi durumlara ait kısa raporlarda kullanılır. Öncelik sırası daha aşağı olan haberler durdurulmak suretiyle derhal gönderilir. Bak. "message precedence"

FLASH BLINDNESS : English Turkish military

ALEV KÖRLÜĞÜ, IŞIK KÖRLÜĞÜ:Yoğun bir ışık sonucu oluşan görüş bozukluğu. Tavuk karası ve göz kamaşmasını içine alır ve retinal yanıklar ile ilgili olabilir

FLASH ESTIMATE : English Turkish military

İLK BÜTÇE TASARISI:A. B. D. Cumhurbaşkanı'nın kongreye verdiği yıllık bütçe mesajında topyekün bir şekilde özet olarak bahsedilmek üzere Kara Kuvvetleri asli kısımları tarafından hazırlanan bütçe tasarıları. Bu tasarı, genel olarak belirli mali yıl için hazırlanan bütçe tasarılarının ilk grubudur

FLASH FUSE : English Turkish military

ATEŞLEYİCİ:Bak. "squip"

FLASH HIDER : English Turkish military

ALEV GİZLEYEN:Gece atışlarında görülen alevi örtmek için silahın ağzına takılan cihaz. Bak. "flash suppressor"