Multilingual Turkish Dictionary

English

English
FLAT TRAJECTORY WEAPON : English Turkish military

YATIK MERMİ YOLLU SİLAH:Mermileri havada küçük bir eğri çizerek hemen hemen düz bir hat halinde atan silah. Genel olarak makinalı tüfek ve tüfek birer yatık mermi yollu silahtır

FLATTED CARGO : English Turkish military

SİNTİNE YÜKÜ:İlerde kullanılmak üzere ambarların dibine yerleştirilerek döşemelik ve panyol tahtaları ile örtülen yük. Sintine yüküne zarar vermeden hareket edebilecek araçların, yüklenmesi için genellikle bu çeşit yükün üstünde boş yer bulunur. Sintine yükü, çoğu zaman safra vazifesi görür. Buna bazen"understowed cargo" da denir. Ayrıca bakınız: "cargo"

FLATTEN OUT : English Turkish military

UÇAĞI DÜZELTMEK:Bir uçağı, çıkış veya dalıştan sonra yere paralel vaziyette uçurmak

FLEET : English Turkish military

FİLO, DONANMA:Gemiler, uçaklar, deniz piyade kuvvetleri ve kıyıda üslenmiş tesis ve/veya unsurlardan oluşan birlik. Hem hareket hem de idare kontrolu ifade eden bir komutan veya başkomutanın emir ve komutası altındaki gemilerden oluşan bir birlik. Ayrıca bakınız: "major fleet", "numbered fleet"

FLEET ADMIRAL : English Turkish military

BÜYÜK AMİRAL:En büyük deniz rütbesi. Bu rütbe yalnız savaşta verilir. Türk donanmasında bu rütbe yoktur

FLEET AIR WING : English Turkish military

DONANMA HAVA GRUBU:A. B. D. Deniz Kuvvetlerinde, gerçek donanma kara havacılığı (naval land avıation), gerek gemide üslenen (tender based) hava kuvvetlerinde ana teşkilat ve idare birliği. Donanma hava grubu, uçuş birliği olup emrine uçak filoları ve idari işler için depo gemileri verilir. Buna "wing"de denir

FLEET BALLISTIC MISSILE SUBMARINE : English Turkish military

DONANMA BALİSTİK FÜZE DENİZALTISI:Kendine tahsis edilen hedeflere, su üstünde veya dalmış vaziyette iken, balistik füze taarruzları yapabilen, nükleer takatli denizaltı. SSEN olarak adlandırılır

FLEET IN BEING : English Turkish military

DONANMA VARLIĞI:Kati neticeli muharebeden kaçınan fakat gerek kuvveti gerekse mevkii bakımından karşı yığınağa sebep olmak veya bunu zaruri kılmak suretiyle, başka yerlerde harekata elverişli düşman birlikler miktarını azaltan deniz kuvveti veya donanma

FLEET MARINE FORCE : English Turkish military

DONANMA DENİZ PİYADE KUVVETİ:A. B. D. Deniz piyade sınıfının kara, hava ve hizmet unsurlarını içinde toplamış çeşitli muharip sınıflardan dengeli bir kuvvet. Donanma Deniz Piyade Kuvveti, bir Amerikan filosunun tamamlayıcı bir kısmı olup, tipik bir komutanlık sıfatını haizdir

FLEETING TARGET : English Turkish military

SÜRATLE GEÇEN HEDEF:Gözetleme veya atış menzili içinde itinalı nişan ve tanzim için yeterli zaman bırakmayacak kadar kısa bir müddet kalan hareketli hedef. Gemi, uçak, araç yürüyen kıtalar, vesaire süratle geçen hedef olarak kabul edilebilir. Buna "transient target" da denir

FLEXIBLE GUN : English Turkish military

TAM DÖNÜŞLÜ SİLAH:Hareketli ve her istikamete dönmeyi mümkün kılan bir mesnet üzerindeki silah

FLEXIBLE RESPONSE : English Turkish military

ESNEK MUKABELE:Askeri kuvvetlerin, bir düşman tehdit veya taarruzuna mevcut şartlara uygun, yerinde faaliyetlerle gösterecekleri reaksiyon kabiliyeti. FLEXIBLE TABLE OF ORGANIZATION AND EQUIPMENT:ELASTİKİ TEŞKİLAT VE MALZEME KADROSU:İki veya daha çok tipte teşkilatı gösteren çizelge. Bu tip kadrolarda kullanılmak üzere seçilen teşkilat, yapılacak göreve, birliğin kapasitesine veya iş hacmindeki değişikliklere göre tayin edilir. Elastiki bir birlik, normal olarak, bir karargah ile bunun kuruluşuna veya emrine verilmiş çeşitli birliklerden oluşur. Ayrıca bakınız: "table of organization and equipment"

FLEXIBLE UNIT : English Turkish military

ELASTİKİ BİRLİK:

FLIGHT : English Turkish military

UÇUŞ (A. B. D. SAVUNMA BAKANLIĞI):
Deniz ve deniz piyade sınıfında genellikle müşterek bir görev almış belirli bir uçak grubu

FLIGHT (AMERÝKAN SAVUNMA KURULU) : English Turkish military

UÇUŞ:
Müşterek bir görev almış belirli bir uçak grubu.
Harekat harici bir görevde tek bir uçağın yaptığı uçuş

FLIGHT ADVISORY : English Turkish military

ROTA (UÇUŞ) BİLDİRİSİ:Uçuş halindeki bir uçak veya ilgili istasyonlara, bir rota sapmasını veya düzensizliği haber vermek için gönderilen mesaj

FLIGHT ALTITUDE : English Turkish military

UÇUŞ YÜKSEKLİĞİ:Uçuş halindeki uçağın genellikle başlangıç sathını (datum plane) teşkil eden deniz sathından itibaren ölçülen dikey mesafesi

FLIGHT CONTROL SYSTEM : English Turkish military

UÇUŞ KONTROL SİSTEMİ (HV.):Balistik füzelerle pilotsuz uzay araçlarında, roketle sevk edilen aracı rampadan ayrılış (liftoff) ve, varsa güdüm sistemi harekete geçinceye kadarki sevk haklı uçuş süresince, tespit edilmiş rota üzerinde tutan otomatik sistem

FLIGHT COORDINATION CENTER : English Turkish military

UÇUŞ KOORDİNASYON MERKEZİ:Uçuş harekat merkezinin, trafik düzenlemesi ve muhabere imkan ve kabiliyetlerini uzatmak maksadıyla, normal olarak, sahra ordusu ileri bölgesinde faaliyette bulunan bir tali bölümü

FLIGHT DECK : English Turkish military

UÇUŞ GÜVERTESİ:
Bazı uçaklarda, uçağı uçuşta idare için mürettebat tarafından işgal edilen yüksekçe bölüm.
Bir uçak gemisinin üst güvertesi olup pist olarak faydalanılır

FLIGHT DIAGRAM : English Turkish military

UÇUŞ DİYAGRAMI:Bir uçak pilotuna yol gösteren seyir diyagramı

FLIGHT ENGINEER : English Turkish military

UÇUŞ MÜHENDİSİ:Bak. "engineer"

FLIGHT ENVIRONMENT : English Turkish military

UÇUŞ ŞARTLARI (HV.):Havadaki bir sistemi veya teçhizat parçasını çevreleyen ve etkileyen şartlar

FLIGHT FACILITIES : English Turkish military

HAVA TRAFİK KONTROL KISMI, HAVA TRAFİK KONTROL ŞUBESİ (HV.):A. F. C. S. Komutanlık terimi. Bir AFCS birliğinin, hava trafik kontrol hizmetlerini gören bir karargah kısmı.. Ayrıca bir karargahta, hava trafik kontrol sorumluluğu taşıyan bir birliğin hava trafik kontrol görevleri üzerinde karargah denetiminde bulunan bir kısım

FLIGHT FACILITIES OFFICER : English Turkish military

HAVA TRAFİK KONTROL KISIM AMİRİ, HAVA TRAFİK KONTROL ŞUBESİ MÜDÜRÜ (HV.):Hava trafik kontrol kısmı veya şubesini denetlemek veya yönetmek üzere görevlendirilmiş bir şahıs