Multilingual Turkish Dictionary

English

English
FIXED PRICE INCENTIVE CONTRACT : English Turkish military

SABİT FİYATLI TEŞVİK PRİMLİ SÖZLEŞME, TEŞVİK PRİMLİ SABİT FİYATLI SÖZLEŞME:Üzerinde anlaşmaya varılan nihai toplam maliyetin, kabul edilen değişikliklere göre ayarlanmış anlaşma gaye maliyeti ile ilişkisine dayanan bir formüle göre kar ve fiyat ayarlamaları yapabileceğine dair hükmü bulunan sabit fiyatlı bir sözleşme

FIXED PRICE TYPE CONTRACT : English Turkish military

SABİT FİYAT TİPİ SÖZLEŞME:Tedarik edilmekte olan ikmal maddeleri ve hizmetler için, genel olarak, sabit bir fiyat gösteren veya özel durumlarda ayarlanabilir bir fiyat şartı taşıyan sözleşme tipi. Sabit fiyat kontrolları, değişik durumlarda, yerine göre fiyat belirlemeleri kolaylaştırmak bakımından muhtelif tipte olur

FIXED PROPERTY (CAPITAL) : English Turkish military

SABİT KIYMETLER:Askerlikteki anlamıyla, kurulmuş vaziyette bina veya işletme yerleri ya da sahra harekatında kullanılır durumdaki gayrimenkul mal ve teçhizat "fixed assets"ile eş anlamlıdır

FIXED ROUND : English Turkish military

KARTUŞ, MÜKEMMEL ATIM (DZ.):Bir terkipli atım. Kovan, sevk barutu, kapsül ve mermisi bir bütün halinde birleştirilmiş tam bir atım. Bak. "fixed ammunition"

FIXED STATION PATROL : English Turkish military

SABİT MEVKİLİ KARAKOL:Her keşif görevlisinin, bir trafik geçiş hattı üzerinde, tahsis edilmiş bir noktaya göre mevki alıp çevre sahayı araştırdığı bir keşif şekli. Keşif görevlileri, sabit bir noktada kalmayıp, verilmiş görev sahaları merkezi yakınında seyirle karakol yaparlar. Bir keşif görevlisi suüstü gemisi denizaltı veya uçak olabilir. FIXED TABLE OF ORGANIZATION AND EQUIPMENT:SABİT TEŞKİLAT VE MALZEME KADROSU:Bir çakılı birliğin kadro, personel ve malzemesini gösteren cetvel. Ayrıca bakınız: "table of organization and equipment"

FIXED TARGET : English Turkish military

SABİT HEDEF:Köprü, demiryolu istasyonu, su deposu vesaire gibi her çeşit silah ateşi ve bombalar için sabit veya daimi hedef. Ayrıca bakınız: "floating target"

FIXED UNIT : English Turkish military

ÇAKILI BİRLİK:Kadrosunda çok az hizmet aracı bulunan bir birlik

FIXER NETWORK OR SYSTEM : English Turkish military

YER TESPİT ŞEBEKESİ VEYA SİSTEMİ:Birlikte çalışmak suretiyle uçuş halindeki bir uçağın yere nazaran mevkiini tespit edebilen bir telsiz veya radar istikamet bulma tesisleri düzeni

FLAG : English Turkish military

BAYRAK, SANCAK, FLAMA, FORS:Özel bir anlamı olan renk veya işaret olarak kullanılan bez parçası. Ayrıca bak. "the flag of the United States", "white flag of truce", "weather flag", "color", "ensign", "pennant", "standart", "guidon", "banner"

FLAG DAYS (RED OR GREEN) : English Turkish military

BAYRAK GÜNLERİ (KIRMIZI VEYA YEŞİL):Kırmızı bayrak günleri, hareket ihtiyaçlarının karşılanmadığı günlerdir, yeşil bayrak günleri ise ihtiyaç miktarınca veya fazla miktarda ulaştırma imkan ve kabiliyetinin olduğu günlerdir

FLAG LIEUTENANT : English Turkish military

AMİRAL EMİR SUBAYI:A. B. D. Deniz Kuvvetlerinde herhangi bir amiralin emir subayı

FLAG OFFICER : English Turkish military

SANCAK SUBAYI:Amerikan ordusu, Hava Kuvvetleri veya Deniz Piyade sınıfında Orgeneral, Korgeneral, Tümgeneral veya Tuğgeneral, Deniz Kuvvetleri veya Sahil Güvenlik teşkilatında ise Oramiral, Koramiral, Tümamiral veya Tuğamiral rütbesinde olan yüksek rütbeli bir subay için kullanılan terim

FLAG SEMAPHORE : English Turkish military

FLAMA MUHABERESİ:Bak. "semaphore"

FLAG TARGET : English Turkish military

BAYRAK HEDEF:Bak. "towed flag target"

FLAIL TANK : English Turkish military

MAYIN TAHRİP TANKI:Tankın motoru ile hareket ettirir bir merdaneye takılmış dövücü zincirleri ihtiva eden ve tank mayınlarını infilak ettirmek için kullanılan bir tank

FLAK : English Turkish military

HAVA SAVUNMA ATEŞİ:Hava savunma topçu silahlarının ateşi

FLAK ANALYSIS : English Turkish military

HAVA SAVUNMA ATEŞ KESAFETİNİ TAHLİL USULÜ:Hava savunma ateşlerinin teorik etki derecesini, tahlil yolu ile, tespit. Buna "antiaircraft artillery analysis" de denir

FLAK CLOCK : English Turkish military

HAVA SAVUNMA TESİR GRAFİĞİ:Hava savunma topçu savunmasındaki tesir derecesinin kutbi koordinatlarla grafik halinde gösterilmesi

FLAK COMPUTER : English Turkish military

HAVA SAVUNMA TESİRİ HESAPLAMA ALETİ:Hava savunma topçu ateşinin tesir derecesini tespit eden alet

FLAK INTELLIGENCE : English Turkish military

HAVA SAVUNMA İSTİHBARATI:Hava istihbaratının düşman hava topçusu ile ilgili kısmı

FLAK NEUTRALIZATION : English Turkish military

HAVA SAVUNMA TOPÇUSUNUN ZARARSIZ HALE GETİRİLMESİ:Silah ateşi, bombardıman veya herhangi bir vata ile hava savunma personelini ve malzeme tesislerinin etkisini yoketme veya azaltma. Buna "antiaircraft artillery neutralization" da denir

FLAME BUCKET : English Turkish military

ALEV KOVASI (HV.):Bazı roket taban yastıklarında mevcut ve çekiş meydana geldikçe içine sıcak roket gazlarının aktığı bir menfez alev kovası, fırlatma durumuna getirilmiş roketin hemen altındadır. Cidarlarından, bir alev saptırıcı vazifesi görmek üzere içeri doğru döner; karşısındaki kısım açıktır

FLAME DEFLECTOR : English Turkish military

ALEV SAPTIRICI (HV.):Dikey bir füze deneme atışında sıcak roket motoru gazlarını, toprak veya bir yapı istikametinden saptırmak üzere karşılayan çeşitli engellerden herhangi biri. Tespit edilmiş bir füze testinde (captive test) alevi dışarı doğru saptıran egzoz mecrasındaki bir dirsek veya alev kovası

FLAME PROJECTOR : English Turkish military

ALEV MAKİNASI:Bak. "flame thrower"

FLAME THROWER : English Turkish military

ALEV MAKİNASI:Yangın çıkarıcı yakıt fışkırtan ve bu yakıtı ateşleyici tertibatı bulunan bir silah. Buna "flame projector"da denir