English
FIRING POINT : English Turkish military
ATIŞ NOKTASI, ATEŞLEME NOKTASI:Hedefli atış eğitiminde ateşin açıldığı nokta
FIRING POSITION : English Turkish military
NİŞAN VAZİYETİ, ATIŞ VAZİYETİ:Bir askerin ateş etmek için aldığı vaziyet. Ayrıca bakınız: "kneeling position", "squatting position" ve "standing position"
FIRING PRACTICE : English Turkish military
ATIŞ TATBİKATI:Bak. "combat firing practice"
FIRING PROBLEM : English Turkish military
ATIŞ MESELESİ:Atışları hedefe isabet ettirme tekniğinde personeli yetiştirmek için yapılan muharebe atışı tatbikat meselesi. Buna "fire problem" de denir
FIRING RANGE : English Turkish military
ATIŞ MESAFESİ:Bir silahın ateş edilmek üzere tevcih edildiği mesafe
FIRING SQUAD : English Turkish military
ATIŞ MANGASI:Bak. "firing party"
FIRING STEP : English Turkish military
ATEŞ BASAMAĞI:Bir siperin dibinden takriben 30 santimetre yüksekte bulunan ve şahısların, ateş ederken veya gözetleme yaparken, üzerinde durmalarına yarayan, tahta veya basamak şeklinde, çıkıntı. Buna "fire step" de denir
FIRING SYSTEM : English Turkish military
ATEŞLEME SİSTEMİ:Bir tahrip kalıbında, ana patlayıcı veya patlatıcıları ateşleyen elemanlardan oluşan bir sistem
FIRING TABLE : English Turkish military
ATIŞ CETVELİ:Bir silahla, standart şartlar altında, hedefe sıhhatli atış yapılabilmesi için gerekli bilgiyi veren ve rüzgar, sıcaklık değişmesi gibi özel şartlar için yapılması gereken düzeltmeleri gösteren çizelge veya grafik
FIRING TABLE ELEVATION : English Turkish military
ATIŞ CETVELİ YÜKSELİŞ AÇISI:Standart olarak kabul edilen şartlar altında, belli bir mesafeye ateş etmek üzere tevcih edilmiş bir topun ekseni ile yatay satıh arasındaki açı
FIRING TABLE MUZZLE VELOCITY : English Turkish military
ATIŞ CETVELİ İLK HIZI:Bir silaha ait atış cetvellerinin hazırlanmasında o silahın bu cetvellere esas teşkil eden ilk hızı
FIRING-PARTY : English Turkish military
ATIŞ MÜFREZESİ:Askeri merasimle gömülen bir şahsın mezarı başında ihtiram atışı yapmak veya askeri mahkeme tarafından kurşuna dizilmeye mahkum edilen bir şahsa ateş etmek üzere görevlendirilen asker grubu. Bu müfreze; bir manga kuvvetinde olduğu zaman buna "atış mangası" (firing squad) denir
FIRN : English Turkish military
BUZ, KAR:Bak. "neve"
FIRST AID : English Turkish military
İLK YARDIM:Hasta ve yaralılara hayati vücut fonksiyonunu yeniden kazandırmak veya devamını sağlamak üzere sağlık personeli dışında kimseler tarafından yapılan acil müdahale
FIRST AID KIT : English Turkish military
İLK YARDIM ÇANTASI, İLK YARDIM KUTUSU:İçinde ilk yardım için kullanılacak sargı, temizleme maddeleri ve diğer teçhizat bulunan, küçük çanta veya kutu
FIRST AID PACKET : English Turkish military
HARP PAKETİ, İLK YARDIM PAKETİ:İçinde ilk yardım için kullanılacak sterilize sargı ve pansuman malzemesi bulunan, hava geçirmez küçük bir paket. Bu paket, muharebede subay ve erlerin üzerinde bulunur
FIRST AID STATION : English Turkish military
SIHHİ YARDIM İSTASYONU:Bak. "aid station"
FIRST CLASS DIVER BADGE : English Turkish military
BİRİNCİ SINIF DALGIÇ BRÖVESİ:Bak. "diver badge"
FIRST DEFENSE GUN : English Turkish military
ESAS SAVUNMA MAKİNELİ TÜFEĞİ:Düşmanı, taarruza başladığı andan muharebe mevziine varıncaya kadar, devamlı olarak, ateş altına alabilecek bir mevzie yerleştirilmiş makinalı tüfek
FIRST ECHELON MAINTENANCE : English Turkish military
BİRİNCİ KADEME BAKIMI:Bir şoförün, operatörün veya mürettebatın yapabileceği onarım ve hizmet. Bak. "echelon maintenance", "maintenance categories"
FIRST FIRE MIXTURE : English Turkish military
ATEŞLEME HAKKI:Esas paralama hakkını ateşlemeye yarayan ve çabuk yanan bir karışım
FIRST GENERATION POSITIVE : English Turkish military
BİRİNCİ DERECE POZİTİF:Bak. "generation (photography) "
FIRST IN FIRST OUT (FIFO) : English Turkish military
İLK GİRENE İLK ÇIKIŞ KAİDESİ:Depoya önce giren mala önce çıkış lüzumu tanıyan envanter usulü
FIRST LIEUTENANT : English Turkish military
ÜSTEĞMEN:Orduda üsteğmen rütbesi. Bak. "lieutenant"
FIRST LIGHT (NAUTICAL) : English Turkish military
İLK IŞIK (DENİZ), DENİZ TANI:Sabahleyin deniz tanının başladığı, güneşin doğuştan evvel merkezinin ufuktan 12 derece aşağıda olduğu zaman. Bak. "twilight (morning and evening) ", "dawn"
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani