English
FIRST LINE LIFE : English Turkish military
BİRLİKTE GEÇEN SÜRE (HV.):a. Güdümlü füze veya uzaktan komutalı aracın teslim edildiği an ile atıldığı, sarfedildiği veya demode olduğu ana kadar geçen süre. b. Destek teçhizatının teslim edildiği an ile demode olduğu ana kadar geçen süre. Füze ve destek teçhizatı için bu süre planlama maksadıyla beş yıl olarak ele alınır
FIRST MATE : English Turkish military
İKİNCİ SÜVARİ, İKİNCİ KAPTAN:Bak. "first officer"
FIRST MOTION : English Turkish military
İLK HAREKET (HV.):Güdümlü füze atış yeri terminolojisinde, füze veya deney aracında rampa üzerinde ilk hareket belirtisi. Terim, dikey fırlatılan balistik füzeler için "take off" ile eşanlamlıdır
FIRST OFFICER : English Turkish military
İKİNCİ SÜVARİ, İKİNCİ KAPTAN:Bir ticaret veya ordu nakliye gemisinde, gemi süvarisinin emri altında bulunan ve geminin güverte sorumlusu olan deniz ticaret subayı. Bu subay, gemi süvarisinin yardımcısıdır ve bulunmadığı zaman süvariye vakelet eder. Buna "first mate" de denir. Ayrıca bakınız: "master"
FIRST PILOT : English Turkish military
BİRİNCİ PİLOT:Kendisine belirli bir uçağı uçurma niteliği veren bir ehliyet derecesine sahip ve bu uçağı uçurmak için sorumlu mürettebat durumunda olan pilot
FIRST SALVO AT : English Turkish military
DEKİ BİRİNCİ SALVO:Bir deniz topçusu ateş desteğinde, gemiler gözetleyiciye veya tarassut partisine gönderilen mesajda, birliklerin yakınlığı yüzünden hedefe atış yapılmayacağı, fakat hedeften belirli bir uzaklığa salvo atışı yapılacağına dair bilgi
FIRST SERGEANT : English Turkish military
BÖLÜK BAŞÇAVUŞU:Bir bölük, batarya veya benzeri bir birlikte en yüksek rütbeli astsubay. Bu bir rütbe olmayıp, astsubayın yaptığı vazifeden dolayı verilen bir unvandır. Bunu normal bir rütbe olan "master sergeant" ile karıştırmamalıdır
FIRST SERGEANT'S CALL : English Turkish military
BÖLÜK BAŞÇAVUŞLARI TOPLANTISI:İdari işlerde talimat almak üzere, bölük başçavuşlarının tabur veya alay karargahlarında yaptıkları periyodik toplantı
FIRST STRIKE : English Turkish military
İLK DARBE:Bir harbin ilk hücum hareketi (Genellikle nükleer harekat ile ilgilidir)
FIRST-AID TREATMENT : English Turkish military
İLK YARDIM TEDAVİSİ:Tam tedavisi sonradan tamamlanacak bir hasta veya yaralıya ilk anda yapılması gereken tedavi. Bak. "hospitalization"
FIRST-CALL : English Turkish military
HAZIRLIK BORUSU:Erleri bir düzen, görev veya diğer faaliyete çağırmadan önce verilen ikaz işareti. Bu işaret, genel olarak, boru ile verilir
FIRST-CLASS GUNNER : English Turkish military
BİRİNCİ SINIF NİŞANCI:Bu ehliyet derecesini kazanmış asker
FISCAL OFFICER : English Turkish military
MALİ İŞLER SUBAYI:Kendisine tahsisat ayrılmış olan herhangi bir teşkilatın mali hesaplarından sorumlu subay
FISCAL STATION : English Turkish military
MALİ TESİS, TAHSİSAT KULLANAN TESİS:Kara ordusunu asli teşkillerine ait bütçe tahsisleri ve fon hesapları, ikmal maddeleri ve hizmet temini ile ilgili idari görevlerde ve icabında, diğer idari maksatlar için kullanılmak üzere kendisine mali tesis numarası verilmiş bir kuruluş
FISCAL STATION NUMBER : English Turkish military
MALİ TESİS NUMARASI, TAHSİSAT-KULLANAN TESİS NUMARASI:Bak. "fiscal station"
FISCAL YEAR : English Turkish military
MALİ YIL:Federal vergi maksatları için müteahhitler tarafından kullanılan devre
FISH TAIL : English Turkish military
KUYRUK SAVURMA:Bak. "yaw"
FISHBONE GALLERY : English Turkish military
BALIK KILÇIĞI GALERİ:Düşman istikametinde açılan galeri. Bak. "lateral"
FISHBONE MINE SYSTEM : English Turkish military
BALIK KILÇIĞI GALERİ SİSTEMİ:Hücum, yanları koruma ve dinleme amacıyla, istihkamcılar tarafından, düşman istikametinde açılmış ve muhtelif kolları bulunan bir seri yeraltı geçidi. Bu sistem, cephe hattına paralel olarak açılan galeri sisteminden (lateral mine system) farklıdır
FISHNET : English Turkish military
GİZLEME AĞI:Kamuflaj malzemesini yerlerinde tutmak için; düğümlü iplerden yapılmış bir çeşit ağ
FISHTAIL WIND : English Turkish military
DEĞİŞİK RÜZGAR:Sürekli olarak ileri geri yön değiştiren rüzgar
FISINT : English Turkish military
Bak. "foreign instrumentation signals intelligence"
FISSION : English Turkish military
ATOM PARÇALANMASI, FİSYON:Nötron bombardımanı ile atom çekirdeklerinin parçalanması. Bu işlem neticesinde, uranyum ve plütonyum gibi ağır metaller parçalanarak büyük miktarda enerji meydana getirir
FISSION PRODUCTS : English Turkish military
FİSYON ÜRÜNLERİ:Nükleer parçalanma sonucu oluşan maddelerin tümü için kullanılan genel bir terim
FISSION TO YIELD RATIO : English Turkish military
PARÇALANMA KUDRETİ ORANI:Nükleer parçalanmadan meydana gelen kudretin toplam kudrete oranı; çok defa yüzde olarak ifade edilir
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani