Multilingual Turkish Dictionary

English

English
IMPREGNITE : English Turkish military

EMPRENYE MADDESİ:Giyecekleri, yakıcı kimya harbi maddelerinin buharına veya damlacıklarına karşı korumak için, emprenye etmede kullanılan koruyucu bir kimya maddesi

IMPRESSION : English Turkish military

BASIM:Haritanın basılışı esnasında mürekkeple boyanmış olarak pafta üzerinde belirtilen şekiller

IMPREST FUND : English Turkish military

NAKİT FONU:İkmal maddeleri ve gayri şahsi hizmetlerin yetkili alımları için nispeten küçük miktarlarda derhal nakit ödemelerin yapılması için yetkili kılınan bir nakit fon kasiyerine bir tahsis sorumluluğu yükletilmeksizin fonların avans verilmesi suretiyle belirlenen sabit miktardaki bir nakit fonu

IMPRINT : English Turkish military

KENAR BİLGİLERİ YAYINLAMA:Bir haritanın kenarında aşağıdakiler hakkında bilgi veren kısa not. Neşir, basım tarihi, neşredenin (basanın) ismi, neşredildiği yer, basılan nüsha sayısı ve diğer ilgili bilgi

IMPROVE : English Turkish military

İYİLEŞTİRMEK, ISLAH ETMEK, GELİŞTİRMEK, DÜZELTMEK:

IMPROVED AREA : English Turkish military

ISLAH EDİLMİŞ DEPOLAMA SAHASI:Her mevsimde depolama faaliyetlerine imkan verecek şekilde tesviye edilmiş ve sertleştirilmiş açık depolama sahası

IMPROVED CONVENTIONAL MUNITIONS : English Turkish military

GELİŞTİRİLMİŞ KONVANSİYONEL MÜHİMMAT:Bir top harp başlığı veya mermisinden çıkan iki veya daha fazla antipersonel veya antimateryal ve/veya zırh delici bombacıklarının atılması ile tanımlanan harp mühimmatı

IMPROVED SHELL HOLE : English Turkish military

ISLAH EDİLMİŞ MERMİ ÇUKURU:Savunmalı bir vaziyette konmuş mermi çukuru. Bak. "hasty intrenchment"

IMPROVISED (EARLY) RESUPPLY : English Turkish military

ELDEKİ MEVCUTLA (ERKEN) BÜTÜNLEME İKMALİ:Karada mevcut ve hali hazırda gemilere yüklenebilecek emtianın ileri harekatı. Bak. "elements of resupply"

IMPROVISED EXPLOSIVE DEVICES : English Turkish military

BİR ANDA YAPILMIŞ PATLAYICI CİHAZLAR:İmha etmek, şeklini bozmak, şaşırtmak veya tedirgin etmek üzere imha edici, öldürücü, zararlı, yangın ve yakıcı kimya maddelerinden oluşan anında üretilmiş veya yerleştirilmiş cihazlar

IMPROVISED MINE : English Turkish military

ELDEKİ MEVCUTLA YAPILMIŞ MAYIN:Kullanma noktasında veya yakınında elde mevcut malzeme ile yapılmış mayın

IMPULSE : English Turkish military

İTİŞ (HV.):Bir kuvvet ortalama değeri ile harekete geçiş süresinin çarpımı, momentte, kuvvet tarafından meydana getirilen değişikliğe eşittir

IMPULSE GENERATOR : English Turkish military

İMPÜLSİYON JENERATÖRÜ:Herhangi bir motor veya elektrik makinasına, ilk hareketi veren jeneratör. Örneğin; bir uçak makinalı tüfeğinde, tüfeğin çalışmasını, atılan mermiler pervanenin hareket halindeki palaları arasından geçecek şekilde ayarlayan tertibat gibi. Buna "interrupter" da denir

IMW-CIM : English Turkish military

ULUSLARARASI DÜNYA HARİTASI:"International Map of the World"
"Carte Internationale du Monde" isminin kısaltılması

IN ACTION : English Turkish military

MUHAREBEDE, SAVAŞ HALİNDE:Bir kıtanın düşmanla fiilen muharebede bulunması hali

IN FORCE : English Turkish military

TAM KUVVETLE:Mevcut kuvvetlerin hepsiyle

IN KIND : English Turkish military

AYNEN, AYNI:Bedel olarak parası verilmeyip, rasyon olarak, mesken veya seyahat vasıtası temin suretiyle karşılanan

IN POSITION : English Turkish military

MEVZİDE, ATEŞE HAZIR:Yerinde ve ateşe hazır durumda. Bir birliğin silahları ateşe hazır duruma getirildiği zaman mevzidedir

IN PROCESS INSPECTION : English Turkish military

ONARIM SIRASINDA MUAYENE:İşin usulüne uygun şekilde yapıldığından emin olmak ve çalışmanın daha iyi hale getirilebileceği sahaları tanımak maksadıyla, fiili bakım sırasında, bakım atölyesinde yapılan bir muayene. Bak. "technical inspection"

IN READINESS : English Turkish military

BEKLEME MEVZİİNDE:Zamanında faaliyete geçmek üzere, hazırlığını bitirmiş durumda bulunma hali. Bir topçu birliği, hemen mevziye girmeye hazır bir halde ve bir veya daha çok muhtemel mevzi civarında bulundurulduğu zaman, bekleme mevziinde bulunuyor demektir

IN RELIEF : English Turkish military

RÖLYEFLİ, MÜCESSEM GÖRÜNME:Bir haritada arazinin yükseklik farklarını gösteren hatlar veya işaretler

IN SERVICE LIFE : English Turkish military

HİZMET SÜRESİ:Bir maddenin ikmal sisteminde kalacağı tahmin edilen süre

IN SUPPORT OF : English Turkish military

DESTEĞİNDE, DESTEKLENMEKTE:Bir birliğin esas komuta ve emir bağlılığına halel gelmeksizin diğer bir birliğe yardım etmesi veya bunu koruması

IN THE CLEAR : English Turkish military

AÇIK OLARAK:Bak. "plain text"

IN THE DARK : English Turkish military

"IN THE DARK" KODU:Hava önlemede "benim skopumda görünmüyor" anlamına gelen bir kod