Multilingual Turkish Dictionary

English

English
OWNER USE CIRCUIT (CHANNEL) : English Turkish military

ÖZEL DEVRE (KANAL):Ait olduğu tek bir hizmete muhabere temin eden bir devre. Bu, her zaman için, bir birlik hizmet devresidir

OXIDIZER : English Turkish military

YAKICI MADDE:Bir roket sevk hakkı unsuru. Bir yakıtla birleşince yanışa yardımcı olan likit oksijen, nitrik asit florin veya diğer bir madde

OXYGEN MASK : English Turkish military

OKSİJEN MASKESİ:Havacıların yüksek irtifalarda solunumlarını kolaylaştırmak için gerekli oksijen almalarını mümkün kılan ve genel olarak lastikten yapılan maske

OXYGEN REGULATOR : English Turkish military

OKSİJEN REGÜLATÖRÜ:Oksijenin, oksijen tüplerinden oksijen maskesine verilmesini kontrol ve temin eden mekanik alet

OXYGEN-HYDROCARBON ENGINE : English Turkish military

OKSİJEN-HİDROKARBON MOTOR:Yakıcı madde olarak likit oksijen ve bir petrol müştaki olarak hidrokarbon bir yakıt kullanan bir roket motoru

OZONE LAYER : English Turkish military

OZON TABAKASI:Atmosferde, deniz seviyesinin ortalama 20 mil üstünde ultraviyole güneş ışımasını emen tabaka. Enerjinin emilmesi, molekül halindeki atmosfer oksijenini yalnız ozona çevirmekle kalmaz, ayrıca atmosferi ısıtıp ozon tabakasının biraz üstünde yüksek ısıda bir tabaka meydana getirir

OZONOSPHERE : English Turkish military

OZONOSFER:Üst atmosferde, ortalama 20 mil irtifada, nispeten yüksek bir ozon yoğunluğuna sahip bir tabaka. P-
Bak "orion". (Deniz karakol uçağıdır. )

P-DAY : English Turkish military

P-GÜNÜ:Askeri tüketim için mevcut bulunan bir maddenin üretim oranının, Silahlı Kuvvetler tarafından bu madde için yapılan istek oranına eşit bulunduğu an

PACE (GROUND FORCES) : English Turkish military

YÜRÜYÜŞ HIZI (KARA KUVVETLERİ):Kara Kuvvetlerinde, önceden belirtilmiş ortalama yürüyüş hızını düzenleyen bir kol veya unsurun hızı

PACE SETTER : English Turkish military

YÜRÜYÜŞ HIZI BELİRLEYİCİSİ:Kol komutanı tarafından seçilmiş kol hızını düzenlemek ve harekat emrini yerine getirmek için elzem olan yürüyüş hızını oluşturmak üzere öndeki araçta veya unsurda yolculuk yapan birey

PACK : English Turkish military

AMBALAJ; AMBALAJLAMAK:Nakliyat sırasında malzeme veya gruplarını korumak için yapılan ambalaj işi; malzemeyi veya malzeme gruplarını bu maksatla ambalajlamak. Bak. "amphibious pack", "oversea pack"

PACK ARTILLERY : English Turkish military

YÜKLÜ TOPÇU:Yük hayvanlarıyla parçalar halinde taşınan veya paraşütle atılan topçu. Yüklü topun parçaları nakil için sökülür ve ateş için tekrar takılır. Bu silahlar, tekerlekler üzerinde çekildiği taktirde, çekili topçu (towed artillery) durumuna gelir

PACK ASSEMBLY : English Turkish military

PARAŞÜT BOHÇASI:Bak. "pack"

PACK CARRIER : English Turkish military

SİMİT ÖRTME BEZİ:ABD Ordusu'nda; arka çantasının üzerinde bulunan ve battaniye simidinin üstünü örtmeye yarayan çadır bezinden örtü

PACK HEAD : English Turkish military

MEKKARE İNDİRME YERİ:Hayvanlarla taşınan ikmal maddelerinin, boşaltıldığı ve tertip edildikleri yerlerde genel olarak, diğer nakil araçlarıyla dağıtıldığı yer; bu işi yapan ikmal tesisi

PACK HOWITZER : English Turkish military

YÜKLÜ OBÜS:Yük hayvanlarıyla, genel olarak, parçalar halinde taşınan hafif topçu silahı. Yüklü obüs, dağ kıtaları tarafından kullanılmak üzere yapılmıştır. Fakat; zırhlı birliklerde, müteharrik mesneteler üzerinde de kullanılır

PACK RADIO SET : English Turkish military

YÜKLÜ TELSİZ CİHAZI:Yük hayvanları tarafından taşınan portatif telsiz cihazı. Bu cihazın muhabere sahası mahduttur ve güç kaynağı, elle çalıştırılan bir dinamodur

PACK SADDLE : English Turkish military

YÜK SEMERİ:Bir yük hayvanında yük taşımak için kullanılan semer. PACK TRAIN: MEKKARE KOLU: Gerekli bütün personel ve teçhizatı ile mekkare kolu

PACK TRANSPORTATION : English Turkish military

MEKKARELİ ULAŞTIRMA; MEKKARELİ NAKLİYAT:Yüklerin hayvan sırtında taşınması

PACKAGE : English Turkish military

AMBALAJ; PAKETLEME; PAKET HALİNE KOYMA:Eşyayı sararak, paket yaparak veya sandığa yerleştirerek taşınır hale koyma işi

PACKAGE BOMBS : English Turkish military

PAKET BOMBALAR:

PACKAGE CAR : English Turkish military

PARÇA NAKLİYAT VAGONU:Süratli marşandiz katarlarında bulunan ve uzak mesafelere gönderilen çeşitli eksik vagon yükü nakliyatı ihtiva eden vagon

PACKAGE SHOWS : English Turkish military

SEYYAR SAHNE TEMSİLLERİ:Başka yerlerden temin edilip kıtalara gösteri yapmaları için bir tesise getirilen, amatör veya profesyonel, tiyatro veya müzik toplulukları

PACKAGED BULK PETROLEUM : English Turkish military

KAPLARA KONMUŞ DÖKÜM PETROL; AMBALAJLANMIŞ DÖKÜM PETROL:Harekat zorunluğu ile kaplara konulan ve ikmalleri (depolanmaları, taşınmaları ve dağıtımları) 5 galonluk bidonlarda veya 55 galonluk varillerde yapılan döküm petrol. Bak. " petroleum"

PACKAGED FORCES : English Turkish military

HAZIRLANMIŞ KUVVETLER:Planlama ve eğitimi kolaylaştırmak amacıyla özel görevler için önceden seçilmiş bulunan değişik büyüklük ve bileşimdeki kuvvetler