Multilingual Turkish Dictionary

English

English
REINFORCEMENT : English Turkish military

TAKVİYE:Bak. "reinforce"

REINFORCEMENTS : English Turkish military

TAKVİYE KUVVETLERİ:Başka bir kuvveti, özellikle muharebe amacıyla, daha fazla kuvvetlendirmek üzere kullanılan kuvvetler

REINFORCING : English Turkish military

TOP ATEŞİ TAKVİYESİ:Bir topçu birliğinin diğer topçu birliğinin ateşini güçlendirdiği taktik görev

REINFORCING ARTILLERY FIRE : English Turkish military

TAKVİYE TOPÇU ATEŞİ:Takviye edilen birlikten yapılacak istek üzerine takviye görevi almış bir topçu birliği tarafından açılan topçu ateşi. Ayrıca bakınız: "fire"

REINFORCING ARTILLERY MISSION : English Turkish military

TOPÇU TAKVİYE GÖREVİ:Bir topçu birliğinin, istek üzerine başka bir topçu birliğinin ateşini takviye etmesini gerektiren taktik görev. Bu görev takviye birliği için ana veya tali bir görev olabilir. Buna sadece "reinforcing mission" da denir

REINFORCING FORCES : English Turkish military

TAKVİYE KUVVETLERİ:Çevik kuvvet planlamasında, yurtiçinde bulunan kuvvetleri desteklemek için ülkeler tarafından ANA NATO KOMUTANLIĞI'nın emrine verilen mevcut kuvvet

REINFORCING MISSION : English Turkish military

TAKVİYE GÖREVİ:Bak. "reinforcing artillery mission"

REINFORCING NATION : English Turkish military

TAKVİYE SAĞLAYAN ÜLKE:NATO Komutanlığına takviye kuvvetleri gönderecek bir NATO ülkesi

RELATERAL TELL : English Turkish military

YENİDEN YANA GÖNDERME:3ncü bir tesisten yararlanarak, tesisler arasında bilgilerin röle edilmesi, bu tip bildiri tesis derecesi azalmış bir haberleşme ortamında otomasyonlu hale gelmiş tesisler arasında uygundur. Ayrıca bak. "track telling"

RELATION : English Turkish military

İLİŞKİ:

RELATIVE : English Turkish military

GÖREVLİ (NİSPİ):

RELATIVE ALTITUDE : English Turkish military

Bak. "vertical separation"

RELATIVE APERTURE : English Turkish military

NİSPİ OPTÜRATÖR:f:
5, vs.... olarak ifade edilen ve fotoğraf makinesi merceklerinin giriş deliğinin çapına, odak noktası uzaklığının oranı. Bu f-sayısı; stop; aperture stop; diyafram, stop da denir

RELATIVE BEARING : English Turkish military

NİSBİ KERTERİZ:Bir aracın uzunlamasına ekseninin ileri noktasından bir nesne veya cisme göre, normalde saat yönünde ölçülen, yatay açı olarak ifade edilen yön. Ayrıca bakınız: "bearing"; "grid bearing"

RELATIVE BIOLOGICAL EFFECTIVENESS : English Turkish military

NİSBİ BİYOLOJİK ETKİNLİK:Belirli bir biyolojik etki yaratacak olan belli bir enerjinin gamma (veya X) radyasyonu "rad" miktarının, aynı etkiyi yaratmak üzere gerekli bir diğer radyasyonun rad miktarına oranı ikinci olarak sözedilen radyasyonun nisbi biyolojik etkinliğidir

RELATIVE ERROR : English Turkish military

NİSPİ HATA:Bir nişangahın açı ölçme aleti ile karşılaştırılmasında ortaya çıkan hata. Mutlak hata (absolute error), açı ölçme aletinde mevcut olduğu bilinen hatanın da nispi hataya eklenmesiyle elde edilen miktardır

RELATIVE RANK : English Turkish military

KIDEM, NİSPİ DERECE:Aynı rütbedeki subaylar arasında nispi kıdem veya mevki farkı

RELAY : English Turkish military

TEKRAR YÖNELT !:Silahı tekrar yöneltmek için verilen komut

RELAY CHARGE : English Turkish military

SİRAYETLE ATEŞLEME İMLA HAKKI:

RELAY MESSAGE : English Turkish military

ARACI HABERİ:Doğrudan gönderilmeyip, bir ara istasyonu aracılığı ile gönderilen haber

RELAY POINT : English Turkish military

AKTARMA NOKTASI:İkmal maddelerinin bir araçtan bir başkasına aktarıldıkları mevkii veya tesis

RELAY POST : English Turkish military

YEDEK AMBÜLANS DURAĞI:Bak. "ambulance relay post"

RELAY STATION : English Turkish military

ARACI İSTASYON, RÖLE İSTASYONU:Bak. "relay point"

RELEASE : English Turkish military

SALIŞ, SALMAK:Bir uçaktan bomba ve yüklerin bırakılması, atılması

RELEASE ALTITUDE : English Turkish military

BIRAKIŞ (ATIŞ) YÜKSEKLİĞİ:Bombaların, roketlerin, füzelerin, tow hedeflerinin bırakılması ya da atılması sırasında, uçağın yerden olan yüksekliği