English
SUBSISTENCE WHOLESOMENESS : English Turkish military
YİYECEK MADDESİ SAĞLIĞA YARAR DURUMU:Gıda maddelerini istihkak için elverişsiz hale sokabilecek sağlık ve tıbbi yönler veya diğer hallerle ilgili durum
SUBSOIL-ICE : English Turkish military
TOPRAK ALTI BUZU:Bak. "ground ice"
SUBSONIC : English Turkish military
SESTEN YAVAŞ:Ses hızının altındaki hızlar için kullanılan terim. Ayrıca bakınız: "speed of sound"
SUBSTITUTE : English Turkish military
İKAME ETMEK, YERİNE KOYMAK:
SUBSTITUTE ITEM : English Turkish military
İKAME MADDE:Aynı mahiyet ve nitelikteki bir standart madde yerine dağıtım yetkisi verilmiş bir madde
SUBSTITUTE STANDARD : English Turkish military
YARI STANDART:Bir standart tip kadar tatminkar olmayan fakat, yerini faydalı bir şekilde doldurabilecek durumda olan; dolayısıyla, standart bir tipin ikmalini desteklemek üzere tedarik edilebilen tipte maddeyi ifade eder
SUBSTITUTE TRANSPORT TYPE VEHICLE : English Turkish military
YEDEK NAKLİYE ARACI:Bir askeri nakliye aracının sahip olduğu tüm özelliklere sahip olması gerekmeyen, ancak bazı sınırlamalarla aynı görevleri yapabilmek üzere tasarlanmış tekerlekli araç. Bunlar sivil tasarımlara bazı özelliklerin eklenmesi veya askeri tasarımların bazı özelliklerin çıkarılmasıyla geliştirilmiştir. Ayrıca bakınız: "vehicle"
SUBSTITUTION : English Turkish military
İKAME, YERİNE KOYMA:Bak. "substitution system"
SUBSTITUTION CIPHER : English Turkish military
İKAME USULÜ İLE ŞİFRELEME:Bir haberi kod haline koyma usulü. Bu usulde; kod harfleri ve işaretleri açık metindeki harflerin yerine geçer, fakat asıl haberdeki kelimelerin harf sırası değiştirilmez veya karıştırılmaz
SUBSTITUTION SYSTEM : English Turkish military
İKAME SİSTEMİ, YERİNE KOYMA SİSTEMİ:Açık veya kodlu metin unsurlarının esas yerleri veya sıraları muhafaza edilmekle beraber, bunların yerine değişik kıymette başka unsurlar ikamesi suretiyle kodlu metin yapma usulü
SUBSURFACE BURSTS : English Turkish military
SATIH ALTI İNFİLAKLARI:Bak. "nuclear underground burst"
SUBSYSTEM : English Turkish military
TALİ SİSTEM:Bir sistem içinde bir veya daha çok özel görevi yerine getiren belli başlı bir çalışma usulü
SUBTERRANEAN-ICE : English Turkish military
ARAZİ ALTI BUZU:Bak. "ground ice"
SUBTRACTOR : English Turkish military
MATRUK:Şifrelemek üzere kod, şifre veya açık metinin çıkarıldığı numara, numara serisi veya alfabetik fasılalar
SUBVERSION : English Turkish military
YIKICILIK (ABD SAVUNMA BAKANLIĞI, ABD SAVUNMA KURULU):Bir rejimin askeri, ekonomik, psikolojik ve politik gücünü veya moralini içten yıkmak üzere tasarlanmış hareketler. Ayrıca bakınız: "unconventional warfare"
SUBVERSION (NATO) : English Turkish military
YIKICILIK:Bir ülke vatandaşlarının moralini, bağlılığını ve güvenilirliğini içten yıkarak o ülkenin askeri, ekonomik veya politik gücünü azaltmak üzere tasarlanmış hareketler
SUBVERSION OF DOD PERSONNEL : English Turkish military
ABD SAVUNMA BAKANLIĞI PERSONELİNE YÖNELİK YIKICI FAALİYETLER:ABD Savunma Bakanlığının askeri veya sivil personelinin bağlılığını, morallerini veya disiplinini içten yıkmak için tasarlanmış hareketler
SUBVERSIVE ACTIVITY : English Turkish military
YIKICI FAALİYETLER:Görev başındaki hükümetlerin kuvvet kullanılarak veya zor yoluyla devrilmesini savunan birey, grup veya teşkilata yardım eden ve moralmen destekleyen kimselere yıkıcı ve içinde bulundukları faaliyetlere de yıkıcı faaliyet denir. Hükümet menfaatlerine zararlı olmak için yapılan ve hıyanet, fitne ve casusluk kategorisi dışında kalan tüm amaçlı faaliyetler yıkıcı faaliyetler kategorisinde mütalaa edilirler
SUBVERSIVE POLITICAL ACTION : English Turkish military
YIKICI SİYASİ FAALİYET:Diğer bir hükümetin karar ve hareketleri üzerinde etkili olacak mevkilerdeki kişi veya gruplara hükmederek, bunları etkileyerek veya değiştirerek belirli siyasi hedeflere ulaşmak amacıyla tasarlanmış bir dizi planlı faaliyet
SUBVOUCHER : English Turkish military
TALİ BELGE:Sarf edilen paranın veya teslim alınan eşya ya da paranın mazbatası. Bu bir belgenin sıhhatini anlamaya yarar ve bir işlemin teferruatını gösterir
SUCCESSIVE ATTACK : English Turkish military
BİRBİRİ ARDINCA TAARRUZ, ARD ARDA TAARRUZ:Birbiri ardından saldırışlar halinde yapılan taarruz. Bu taarruzda, muharebe kuvvetinin muhtelif birlikleri, birbiri ardından savaşa girer
SUCCESSIVE CONCENTRATIONS : English Turkish military
ARD ARDA ATEŞ TOPLAMALARI:Topçu ateşini, en yakın hedeften başlayarak birbiri ardından müteaddit sahalar üzerinde teksif etme. Ard arda ateş toplamaları, atıştaki değişme vasfı dolayısıyla, piyade ilerleyişinin topçu ateşiyle desteklenmesini sağlar
SUCCESSIVE FORMATION : English Turkish military
ARD ARDA SAFA GEÇME DÜZENİ, BİRBİRİ ARDINCA SAFA GEÇME DÜZENİ:Bir resmi geçit için, muhtelif birliklerin birbiri ardından yerlerine geçtikleri düzen
SUCCESSIVE OBJECTIVES : English Turkish military
ARD ARDA HEDEFLER, MÜTEAKİP HEDEFLER:Sıra halindeki hedefler. Esas kuvvetin bir kısmı ile, önce hedeflerden birine hücuma geçilir. Kuvvetlerin geri kalan kısmı destek sağlar. Komutan ilk hedefin, hücum eden kuvvet tarafından temizleneceği kanaatine varır varmaz, komutanlığın diğer kısımları bir sonraki hedefe taarruz eder. Bu işlem son hedefe varılıncaya kadar devam ettirilebilir. Genel olarak zırhlı birlikler için uygun şekildir. Ayrıca bakınız: "intermediate objective"
SUGGESTED IMPROVEMENT : English Turkish military
UFAK TEFEK ISLAHAT:Nitelik veya performansta arzulanan fakat zaruret ifade etmeyen bir artış. Örneğin, paslanmayı önlemek için, döküm kabzaları plastik veya alüminyum ile değiştirmek
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani