Multilingual Turkish Dictionary

English

English
UNDERWATER RANGING BATTERY : English Turkish military

SUALTI KESTİRME BATARYASI:Kıyı topçusunun liman savunma birliği. Bu birlik; gemilerin yerini tespit etmek için sualtı kestirme cihazından faydalanır

UNDERWATER TO AIR MISSILE : English Turkish military

SUALTINDAN HAVAYA ATILAN FÜZE:

UNDERWATER TO SURFACE MISSILE : English Turkish military

SUALTINDAN SU SATHINA ATILAN FÜZE:

UNDERWAY REPLENISHMENT : English Turkish military

Bak "replenishment at sea"

UNDERWAY REPLENISHMENT FORCE : English Turkish military

SEYİR HALİNDE BÜTÜNLEME İKMAL KUVVETLERİ:Sorumlu harekat komutanı tarafından sağlanan refakat gemileri tarafından yeterli derecede korunan yardımcı gemilerden oluşan görev kuvveti (yakıt ikmal gemilerini cephane gemilerini, deniz ikmal maddeleri dağıtım gemilerini vb içine alır.) Bu kuvvetin görevi denizde seyir halindeki Deniz Kuvvetleri unsurlarına lojistik destek sağlamaktır. Ayrıca bak "force (s) "

UNDERWAY REPLENISHMENT GROUP : English Turkish military

SEYİR HALİNDE BÜTÜNLEME İKMAL GRUBU:Seyir halindeki gemilere denizde lojistik ikmal ve bütünleme sağlamak üzere tayin edilmiş görev grubu

UNDESIRABLE DISCHARGE : English Turkish military

UYGUNSUZLUKTAN TERHİS:Bir er hakkında, genel olarak, kötü davranışları dolandırıcılığı, istenmeyen alışkanlıkları veya karakter bozukluğu gibi şerefi ile bağdaşmayacak hallerinden ötürü yapılan terhis işlemi. Ayrıca bak "discharge without honor"

UNEQUAL SECTION CHARGE : English Turkish military

DEĞİŞİK KESELİ BARUT HAKKI:Tepkisiz cephanede veya yarı tepkili cephanede, bir kaç adet eşit olmayan ilave barut haklarına bölünmüş bir sevk barutu. Ayrıca bak "equal sectıon charge"

UNEVACUABLE : English Turkish military

TAHLİYE EDİLEMEYEN:Nakledilemeyen, özellikle, bir geri çekilme veya muharebeyi kesme hareketi sırasında nakledilmeyen

UNEXECUTED : English Turkish military

YAPILMAMIŞ, YAPILMAYAN:

UNEXPLODED BOMB : English Turkish military

PATLAMAMIŞ BOMBA:Uçaktan atılıp vuruştan hemen sonra infilak etmeyen bomba. Bu bomba aksi tespit edilinceye kadar, tavikli bomba olarak kabul edilir

UNEXPLODED EXPLOSIVE ORDNANCE : English Turkish military

PATLAMAMIŞ; PATLAYICI ORDU DONATIM MADDESİ:Harekata, tesislere, personel veya malzemeye zarar vermek üzere kapsülü ve tapası takılmış, kurulmuş veya diğer bir şekilde faaliyete hazırlanmış ve ateşlenmiş, fırlatılmış, atılmış veya yerleştirilmiş ancak bir bozukluk, personel hatası veya diğer nedenlerle patlamamış ordudonatım malzemesi

UNFAVORABLE : English Turkish military

ELVERİŞSİZ, ALEYHTE:

UNI SERVICE COMMAND : English Turkish military

TEK KUVVETE BAĞLI KOMUTANLIK:Tek bir Kuvvet Komutanlığına bağlı Kuvvetlerden oluşan komutanlık

UNIFIED ACTION ARMED FORCES : English Turkish military

SİLAHLI KUVVETLER MÜŞTEREK HAREKET YÖNETMELİĞİ:İki veya daha fazla kuvvetin veya unsurunun birlikte yapacakları faaliyetler için ABD Silahlı Kuvvetlerinin faaliyet ve uygulamalara yön veren prensipleri, doktrinleri ve faaliyetleri ortaya koyan yayın

UNIFIED COMMAND : English Turkish military

MÜŞTEREK KOMUTANLIK:Başkan tarafından Savunma Bakanının tavsiyesi ve müşterek kurmay başkanlarının yardımıyla veya, başkan tarafından oluşturulmuş mevcut bir birleşik komutanlığın, müşterek kurmay başkanları tarafından yetki verilmiş olan komutanı tarafından oluşturulup isimlendirilen, iki veya daha fazla kuvvetin önemli unsurlarından meydana gelen, tek bir komutanın emri altındaki geniş ve sürekli bir görevi olan komutanlık

UNIFIED LOGISTIC SUPPORT : English Turkish military

BİRLEŞTİRİLMİŞ LOJİSTİK DESTEK:İki veya daha çok kuvvet komutanlığına veya unsurlarına, tek bir makam veya kuvvet komutanlığı tarafından, müşterek, adi veya karşılıklı hizmet şeklinde münasip bir usulle, lojistik destek sağlanması

UNIFORM : English Turkish military

ÜNİFORMA; TEK BİÇİMLİ; KIYAFET:Askeri kuvvetlere mensup personel tarafından giyilen ve teferruatı tayin ve tespit edilmiş olan, elbise; özellikle Ordu kıyafet kararnamesiyle tespit edilmiş elbise, teçhizat ve diğer eşya

UNIFORM ALLOWANCE : English Turkish military

GİYECEK BEDELİ:Belirli bazı askeri personele, üniforma satın alınması için verilen tahsisat

UNIFORM CODE OF MILITARY JUSTICE : English Turkish military

ASKERİ CEZA VE ASKERİ CEZA MAHKEMELERİ USULÜ KANUNU:Silahlı kuvvetlere mensup veya askeri kanunlara tabi bütün personelin davranışlarına yön veren kanunlar

UNIFORM REGULATIONS : English Turkish military

KIYAFET KARARNAMESİ:Ordu'da kıyafet esaslarını tespit eden kararname

UNIFORMED SERVICES CONTINGENCY OPTION ACT : English Turkish military

ASKERİ PERSONEL KESİNTİLİ EMEKLİ MAAŞI KANUNU:Bir askeri personele, emekli durumundayken ölümü halinde, maksadıyla, emekliliğinden önce kesintili bir emeklilik maaşı seçme fırsatı veren kanun

UNILATERAL ARMS CONTROL MEASURE : English Turkish military

TEK TARAFLI SİLAHLARI KONTROL TEDBİRİ:Bir ülkenin diğer ülkelerden dengeleyici bir hareket beklemeden kendi silahlarını kontrol altına alması işlemi

UNILATERAL CIRCUIT : English Turkish military

TEK TARAFLI DEVRE; BİR TARAFLI DEVRE:Bütün teçhizatı tek bir hizmet tarafından idare edilen ve işletilen devre

UNILATERAL DETERMINATION : English Turkish military

TEK TARAFLI KARAR:Karşı tarafın rızası veya kabulü alınmadan, bir anlaşmazlığın yalnız başına bir tarafın kararıyla çözümlenmesi. Ayrıca bak "arbitration" ve "negociated settlement"