Multilingual Turkish Dictionary

English

English
UGM-27 : English Turkish military

Bak "polaris"

UGM-73 A : English Turkish military

Bak "poseidon"

UGM-84 A : English Turkish military

Bak "Harpoon"

UGM-96 : English Turkish military

Bak "Trident I"

UH-A : English Turkish military

Bak "Iroquois"

ULTIMATE LOAD : English Turkish military

AZAMİ YÜK HADDİ:Havadan indirmelerde, bir yük bağlama tertibatının kaldırabileceği azami ağırlık

ULTIMATE RANGE BALLISTIC MISSILE : English Turkish military

NİHAİ MENZİLLİ BALİSTİK FÜZE:Arz çevresinin yarısına eşit veya bundan daha da uzun bir menzile sahip ve her hangi bir noktasındaki hedefi dövmeye muktedir balistik bir füze

ULTRA-HIGH FREQUENCY : English Turkish military

ÇOK YÜKSEK FREKANS:Bak "frequency"

ULTRASONIC : English Turkish military

ULTRASONİK:Normal ses hızı ile hipersonik hız arasındaki hızlar

ULTRAVIOLET IMAGERY : English Turkish military

MORÖTESİ GÖRÜNTÜ:Belirli bir hedef yüzeyinden yansıyan morötesi dalgaların algılanmasıyla oluşturulan görüntü

UMBILICAL CORD : English Turkish military

GÖBEK BAĞI, GÖBEK KORDONU:Çabuk ayrılabilir bir fişle füzeye takılı bulunan ve füze, henüz atış teçhizatına bağlı bulunduğu sırada, füze teçhizatının kontrol ve muayene edilmesine yarayan bir kablo. Göbek bağı füze rampayı terk ederken veya terk etmeden hemen önce füzeden ayrılır

UMPIRE : English Turkish military

HAKEM:Kara, hava veya eğitim manevralarını, belirli kaidelere göre müşahede ve takip ederek hükümler veren ve bu hükümlere göre birliklerin sevk ve idaresini yönelten ve harekatı kıymetlendiren subay

UNACCEPTED FMS CASE : English Turkish military

KABUL EDİLMEMİŞ FMS MUKAVELESİ:

UNARMED : English Turkish military

EMNİYETLİ:Patlamaya engel olacak mekanik bir tertibat ile tesirsiz hale konmuş veya konan. Örneğin; bu şekilde patlamaz hale getirilmiş emniyetli bir tapa gibi

UNARMED DEFENCE : English Turkish military

SİLAHSIZ SAVUNMA:Silahsız bir insanın, silahlı veya silahsız bir düşmana karşı, düşmanı hatalı şekilde kuvvet kullanmaya mecbur edecek surette, savunması. Buna, genellikle (judo) denir

UNASSIGNED : English Turkish military

ATANMAMIŞ, KURULUŞA VERİLMEMİŞ, KURULUŞ VERİLMEYEN:

UNAUTHORIZED : English Turkish military

YETKİSİZ:

UNAUTHORIZED BELLIGERENTS : English Turkish military

KANUNSUZ MUHARİP, KANUNA AYKIRI MUHARİP, GAYRİ MEŞRU MUHARİP:Kara harbi kaidelerine göre meşru muharip sayılmayan ve esir edilmeleri halinde harp esiri işlemine tabi tutulmayan şahıs ve birlikler

UNAUTHORIZED ITEM : English Turkish military

YETKİSİZ MADDE:Bir şahıs, birlik, teşkil veya tesis tarafından tedarik, depolanma ve dağıtımına, bir teknik hizmet başkanlığınca yetki verilmiş olmakla beraber, gerekli teşkilat ve malzeme kadrosunda istihbarat çizelgesinde veya malzeme değişiklik listelerinde bulunmayan madde. Bunlar yetkili maddelerin fazlası veya yetkisiz maddeler olabilir

UNCASE : English Turkish military

KILIFINDAN ÇIKARMAK:Mahfazasından çıkarmak; özellikle, sarılı bayrağı açmak

UNCERTAINTY : English Turkish military

BELİRSİZLİK:

UNCHARGED DEMOLITION : English Turkish military

İMLA HAKKI YERLEŞTİRİLMEMİŞ TAHRİP HEDEFİ:Tahrip maddesi yerleştirilmek üzere hazırlanmış ancak bu tahrip maddesinin gerekli miktarı hesaplanmış, ambalajlanmış ve emniyetli bir yere depolanmış durumda olan bir tahrip hedefi. Bunun yerleştirilme talimatları önceden hazırlanır. Ayrıca bak "demolition target"

UNCLAIMED FREIGHT : English Turkish military

ARANMAYAN YÜK, ARANMAYAN HAMULE; TESLİM ALINMAMIŞ BULUNAN YÜK:

UNCLASSIFIED : English Turkish military

TASNİF DIŞI:

UNCLASSIFIED MATTER : English Turkish military

TASNİF DIŞI KONU:Emniyet önlemleri gerektirmeyen fakat ifşa edilmesi başka nedenlerden dolayı kontrol edilen resmi konu. Ayrıca bak "classified matter"