Multilingual Turkish Dictionary

Germany To Turkish

Germany To Turkish
VIBRATION : German Turkish

titresim, ihtizaz Qieren titresmek, ihtizaz etm. 2ierend (wie Pudding od. Sülze) bingil bmgil

VICE VERSA : German Turkish

fers, aksi

VICOMTE : German Turkish

m (franz. Adelstitel) vikont
esse / vikontes

VIECH : German Turkish

n F s. Vieh.
erei / F l. (derber Spaß) esek sakasi
(große Anstrengung; deli pösteki sayar gibi

VIEH : German Turkish

n l. (Tier) hayvan (a. fig.)
(Klein2) davar, mevasi
(Groß2) büyük bas (hayvanlar)
ausstellung / hayvan sergisi
bestand m hayvan mevcudu; canli hayvanlar
bremse / zo. at sinegi; büve(-lek); deve kaciran sinek
doktor m F s. Tierarzt.
futter n hayvan yemi
Handel m hayvan ahm satimi
händler m celep ^isch hayvanca, behimi, vahsi;
e Tat canavarlik; zur Befriedigung seiner
en Gelüste hayvani hislerini tatmin icin
markt m hayvan pazan
schlächter m kesici
seuche / hayvanlar arasinda salgin hastalik; kiran, kirçın
stand m (auf e-m Gut) hayvan mevcudu
Steuer / hayvanlar vergisi bzw. sayim vergisi
treiber m hayvan sürücüsü; sigirtmac
wagen m (Eisenbahn) hayvan vagonu
weide / otlak
zählung / hayvan sayimi
zucht / hayvan yetistirme; hayvancilik; ^ treiben hayvancilik etm.
Züchter m hayvanci; hayvan yetistirici

VIEL : German Turkish

l. beiki, ihtimal ki; belli olmaz; kirn (od. Allah) bilir; galiba
(etwa) acaba; ~ auch (als Korrektur e-r Zahlangabe) haydi bilemediniz; Er ist 77, ^ auch 18 Jahre alt. Yasi ben diyeyim onyedi, siz deyiniz onsekiz. ^ sprechen wir uns ein ander Mal wieder. Kismet olursa, gene görüsürüz. Da Sie ^ ärgerlich geworden wären, habe ich nichts gesagt. Gücenirsiniz diye bir sey söylemedim. Er saß ^ fünf Minuten an seinem Tisch. Üaha masasma oturali bes dakika ya olmustu ya olmamisti. Sollten Sie ^ einmal e-n Arzt benötigen
.. Ezkaza günün birinde hekime muhta

VIELLEICHT : German Turkish

l. beiki, ihtimal ki; belli olmaz; kirn (od. Allah) bilir; galiba
(etwa) acaba; ~ auch (als Korrektur e-r Zahlangabe) haydi bilemediniz; Er ist 77, ^ auch 18 Jahre alt. Yasi ben diyeyim onyedi, siz deyiniz onsekiz. ^ sprechen wir uns ein ander Mal wieder. Kismet olursa, gene görüsürüz. Da Sie ^ ärgerlich geworden wären, habe ich nichts gesagt. Gücenirsiniz diye bir sey söylemedim. Er saß ^ fünf Minuten an seinem Tisch. Üaha masasma oturali bes dakika ya olmustu ya olmamisti. Sollten Sie ^ einmal e-n Arzt benötigen
.. Ezkaza günün birinde hekime muhta

VIELLIEBCHEN : German Turkish

n lädes;
essen lädes tutusmak

VIELMALIG : German Turkish

cok defa tekrar edilmis (veya vukubulan); mükerrer
mals cok defa; sik sik Ich danke Ihnen ^f Size tekrar tekrar tesekkür ederim! Ich bitte
um Entschuldigung. (yOk özür dilerim. Smännerei / cokkocalilik, poliandri
mehr l. daha ziyade
(aber, jedoch) bilakis, tersine
sagend manali, manidar Qschreiber m poligraf
seitig l. cok tarafli; math. cokyüzlü
(umfassend) ihatali, sümullü
(P.) genis bilgili; hezarfen
silbig cok heceli
sprachig poliglot °staaterei / pej. partikülarizm
stimmig coksesli, polifon(-ik)
verheißend vaatkär; atisi olan; ümitbahs, umdurucu; pek ürnit verici "weiberei/ cokkanlilik, poligami; taaddüdü zevcat 2zahl / cokluk, kesret
zeitig biol. cokhücreli, cokgözeli, kesirülhücre

VIER : German Turkish

dört (N) f.
Spk. dörtlü
dört rakami
(deutsche Schulzensur) käfi; alle
e von sich strecken F l. boylu boyunca uzanmak
ölmek; V: nallan dikmek; auf allen
en laufen l. el ayak yürümek
(Kleinkind) emeklemek; auf allen
en dört ayak (od. el) üzerinde; sich auf seine ^ Buchstaben setzen (hum.) oturmak; in seinen ^ Wänden bleiben evde kalmak; dört duvar arasında kalmak; in alle ^ Winde zerstreut sein dort bir tarafa dağılmış olm.; darmadağın olm.; unter ^ Augen yüzyüze, basbaşa

VIERARMIG : German Turkish

dört kollu

VIERBEINIG : German Turkish

dört ayakli

VIERBLÄTTRIG : German Turkish

dört yaprakli

VIERDIMENSIONAL : German Turkish

dört buutlu; dört boyutlu

VIERECK : German Turkish

n math. dörtgen; zuerbaatüladia, dörtkenar, münharif

VIERECKIG : German Turkish

dörtköseli, dörtgen, münharifi

VIERER : German Turkish

m l. dört rakkami
naut. dörtlü kayik
(Domino) dörtlü; dört benekli
(Tennis) s. Qer. spiel,

VIERERLEI : German Turkish

dört türlü

VIERERPAKT : German Turkish

m pol. dörtler pakti

VIERERPASCH : German Turkish

m Wü. dörtcihar

VIERERRUNDE : German Turkish

f (bei Bridge, Poker) kare

VIERERSEQUENZ : German Turkish

f Ka. kuvarta

VIERERSPIEL : German Turkish

n (Tennis) dubl, cift

VIERFACH : German Turkish

dört kat; dört misli;
zusammenlegen (Tuch) dörde katlamak

VIERFARBENDRUCK : German Turkish

m dört renkli baski