Multilingual Turkish Dictionary

Germany To Turkish

Germany To Turkish
VERZAHNEN : German Turkish

l. (Rad) carki dislemek; carka dis kesmek
(Balken) kama acmak
fig. birbirine gecirmek

VERZANKEN : German Turkish

: sich ^ l. aralan acilmak
(Kinder) parmak bozmak; küsüsmek
t küskün, küsülü; ^ sein (mit) b-le gecmisi olm.; b-le konusmamak

VERZAPFEN : German Turkish

l. sap yapmak
(Bier usw.) ficidan cekerek perakende satmak
(Holz) birbirine gecirmek; zivana-lamak
(Unsinn usw.) F sacmalamak, zirvalamak
(Rede, Gedicht usw.) F yazmak; kaleme almak

VERZAUBERN : German Turkish

l. büyülemek, sihirlemek, teshir etm., afsunla-mak
(in et.) büyü ile baska hale cevirmek

VERZEHNFACHEN : German Turkish

on kat etm., on misline cikarmak; sich ^ onlasmak

VERZEHR : German Turkish

m konsomasyon Qen yiyip bitirmek; sich ~ (vor) bsden dolayi k-ni yemek; son derece üzülmek; 2end:
e Eifersucht kemirici kiskanclik

VERZEICHNEN : German Turkish

l. (aufzeichnen) kaydetmek, not etm., yazmak
(amtlich) tescii etm.
(falsch zeichnen) yanli§ cizmek
(schlecht zeichnen) kötü resim yapmak
(verzerren) bozmak, tahrif etm.. deforme etm.; e-n Erfolg zu ^ haben bsde muvaffak olm.; bir basan elde etm. 9is n l. liste, cetvel, katalog, relöve, endeks
(Telephon-) telefon rehberi
(Inventar) demirbas
(Inhalts-) fihrist, icinde-kiler, mündericat
(Eintragungslistc) kayit defteri; in das ^ eintragen deftere gecirmek 2ung / resim bozuklugu

VERZEIHEN : German Turkish

l. (j-m et.) a) b-ni bsden dolayi affetmck; bsi bagislamak; b-nin kusuruna bakmamak b) (hingehen lassen) b-nin bir hareketini ho§ görmek
(et.) bsi mazur görmek
(begnadigen) aman vermek; ~ Sie! Affedcr-siniz! Af buyurunuz! Pardoni Kusura bakmayiniz! Gott verzeiht menschliche Schuld. Tann kullann günahindan gecer. Das verzeihe ich ihm nicht. Bunu yanina koymam. sich gegenseitig ~ (beim Abschiednehmen usw.) helällas-mak; Wenn du das tust, sei dir alles verziehen! Bunu ya-parsan sana her hakkim heläl olsun!
lieh affedilebilir, mazur görülebilen; mazeretli ^ung / l. af, pardon
~! s. Verzeihen Sie! j-n um ~ bitten b-den özür dilemek; Ich bitte um ~, wenn ich sage

Affiniza magruren sunu söyleyeyim ki

VERZERREN : German Turkish

l. (Sehnen) fazia germek
(entstellen) deforme etm.; bicimini bozmak
(Gesicht) yüzünü gözünü car-pitmak
t:
es Gesicht bozuk cehre

VERZETTELN : German Turkish

l. da^itmak, sacmak, israf etm.
(in Bibliothek) fisle(ndir)mek; sich
^ emeklerini bircok islere sarf etm

VERZICHT : German Turkish

m l. vazgecme, feragat, keffiyed
(Resignation) tevekkül;
leisten (od.) °en l. (auf et.) bsden vazgec-mek, feragat (sarfinazar, istinkäf) etm.; cekimsemek
(auf e-n Plan) bsden caymak
(auf e-e bisherige Tätig-, Reit) bsden el cekmek
(auf et. gern ~) bse turp sikmak; ^ können (auf et.) ganisi olm.; Ich kann darauf ^. Onsuz olabilirim (od. yapabilirim). Auf e-e solche Hilfe kann man gern
. (spött.) Böyle yardim eksik olsun! nicht
^ können (auf) bsden ayak alamamak; Darauf hätte man gut und gern ^ können! Olmaz olaydi!
erklärung / feragat beyannamesi
leistung / s. Verzicht

VERZIEHEN : German Turkish

(intr.) naklimekän etm., tasmmak, göcmek; (ir.) l. (Holz) carpiltmak, e^riltmek
(Kind) nazil ahstir-mak; simartmak
(Mund) a§zim büzmek; duda^i bük-mek
(Gesicht) yüzünü gözünü carpitmak
(keine Miene) istifini bozmamak; kilim kipirdatmamak
(verzerren) seklini bozmak; sich ^ l. (Holz) carpilmak, egril-mek
(die Form ändern) sekli bozulmak
(verschwinden) kaybolmak, gecmek, uzaklasmak
(Volksmenge) dagilmak
(P.) F defolmak, sivismak
(Qesichtszüge) burusmak

VERZIEREN : German Turkish

l. süslemek, bezemek, tezyin etm., ziynetlemek; yakistinp takistirmak; donatmak, dekorlamak
(mit Häkelspitzen) bsi oyalamak, oya yapmak
(mit Gold-öd. Silberfäden) tellemek 2ung/l. süs, bezek, tezyin(-at), dekor
mus. isleme, broderi, süsleme

VERZINKEN : German Turkish

cinkolamak; galvanize etm.
t galvanizli

VERZINNEN : German Turkish

kalayiamak 9er m kalayci
t kalayh

VERZINSBAR : German Turkish

s. verzinslich,
en faizini ödemek; yatinlan paraya faiz vermek; sich ^ faiz getirmek; nemalanmak; e-e Summe zu drei Prozent ~ bir meblag üzerine yüzde ü(y faiz vermek
lieh faizli; faiz getiren; ~ anlegen faizli yatirmak; nemalandirmak 2ung/faiz miktan

VERZOGEN : German Turkish

(Adj.) (Kind) hanim eviädi; nazil alismis. s.a. verwöhnt

VERZOLLEN : German Turkish

gümrük ödemek; gümrüklemek; Haben Sie et. zu ~? Gümrü^e tabi esyamz var mi, efendim?

VERZUCKERN : German Turkish

sekerlemek; Die Konfitüre ist ganz verzuckert Recel sekerlendi. e-e bittere Pille ~ b-ne yaldizli hap yutturmak

VERZUG : German Turkish

m l. gecikme. teehhür
Jur. temerrüt; Es ist Gefahr im ~. Eli kulaginda tehlike. in ~ geraten gecikmek; im ~ sein (mit) taahhütlerini ifa etmemis olm.; ohne ^ derhal, hemen 2s.zinsen pl. temerrüt faizi; ceza faizi

VERZWEIFELN : German Turkish

(an et.) bsden ümidi kesmek; meyus olm.; yeis getirmek; ümitsizlige düsmek; Es ist zum °! tnsamn cildiracagi geliyor!
elt l. meyus, ümizsiz nevmidane; bagn yamk; kara düsünceli; (Lage a.) tra|ik, hailev?
F gayet, son derecede, cok; ^ sein (über) bsden dolayi ümitsizlige düsmek;
e Anstrengungen machen nevmidane gayret sarf etm.;
en Widerstand leisten nevmidane muka-vemet etm.; e-n letzten
en Versuch unternehmen bastan kara etm.; ganz ~ sein ayagi tutusmak; bei ihrer
en, heldenmütigen Gegenwehr meyusane fakat kahramanca müdafaalanni yaparken °lung / umutsuzluk, ümitsizlik, meyusiyet; kara düsünce; zur ~ bringen ümitsizlige düsürmek; meyus etm.; b-ne illallah dedirtmek; in ^ geraten ümitsizlige düsmek; meyus olm.; ici kararmak; basa hasir yakmak

VERZWEIGEN : German Turkish

: sich ~ subelenmek; dallamp budaklanmak; dal budak salmak; kol atmak

VERZWICKT : German Turkish

F l. kansik, müskül, cetin, kilcikli. pürüzlü, arapsaci, capanz; dalli budakli
(seltsam) garip, tuhaf

VERZÄHLEN : German Turkish

: sich ~ yanli§ saymak; sayida yanilmak

VERZÄRTELN : German Turkish

s. verweichlichen